Webmaster Geschrieben 14. Mai 2009 Teilen Geschrieben 14. Mai 2009 Hayýrsýz evlat yetiþtirmenin püf noktalarý Mardin’de silahlat patlýyor. Daha doðmamýþ bebekler, can veriyor. 14 yaþýndaki bir çocuk cana kýyýyor… Bir çocuk, bir toplum… Sorunlarýný ancak þiddetle çözebiliyor… Kim terbiye etmiþ? “Nasreddin Hoca'nýn buzaðýsý bir gün ipini koparýp kaçmýþ ve evin önündeki bahçenin altýný üstüne getirmiþ. Bu hali gören Hoca sopayý kaptýðý gibi ahýra koþmuþ ve baþlamýþ ineði dövmeye. Görenler þaþýrmýþlar. -Hocam, sen ne yapýyorsun? Bahçeyi harap eden buzaðý! Sen tutmuþ ineði dövüyorsun! Bu nasýl iþ? Hoca: -Siz benim iþime karýþmayýn komþular! demiþ. Eðer o yavrusunu iyi terbiye etseydi, buzaðý bunlarý yapmazdý.” Peki ya inek buzaðýyý döverse… Ýki yýl önce TBMM’ne 7-14 yaþla ilgili sunulan rapor þöyle: Çocuklarýn % 22’si fiziksel þiddet, % 53’ü sözel þiddet, % 36’sý duygusal þiddet, %15’ü cinsel þiddetle karþýlaþmakta… Yahu biz gerçekten nereye doðru gidiyoruz? Soruna sorun ekliyoruz. Ama sorun çözemiyoruz. Sorun çözme becerisinden yoksunuz. Güçsüzüz… Güç kullanarak sadece güçsüzlüðümüzü kamufle ediyoruz. Halbuki, gerçekten güçlü insanlar aklýyla sorun çözer, kaba kuvvetle deðil! Hiçbir çocuk hayýrsýz evlat olarak doðmaz Bir gün Ýki Cihan Serveri iþlerinde yardýmcý olan bir çocuða iki- üç kez seslenir. Cevap gelmeyince bir bakar ki o çocuk seslenmesine hiç aldýrýþ etmeden oymaya devam etmekte. Belki de bir çocuða ilk defa kýzan Rahmet Elçisi þöyle der: “Eðer kýsastan korkmasaydým, þu misvakla canýný yakardým” Çok ilginç deðil mi? Bir çocuða misvakla bile vurmak kýsasý netice verecek bir durum olarak görülüyor… Sizce bu kýsas ne olabilir? Asi bir çocuk… Söz dinlemeyen bir ergen… Bað veren atasýna bir salkým vermeyen oðul… Arayýp sormayan hayýrsýz bir evlat… Çünkü rüzgar eken fýrtýna biçer… Çivi çýkar ama yeri kalýr Fiziksel ya da duygusal þiddet uygulayarak anne baba olarak deþarj oluruz sadece. Biz deþarj olurken çocuðumuz da þarj olur. Nasýl bir þarj biliyor musunuz? Öfke duygusu þarj olur… Ýntikam duygusu þarj olur…Utanç duygusu þarj olur…Baðýþýklýk sistemi þarj olur… Kaygý mekanizmasý þarj olur… Ýçerden kontrol mü? Dýþarýdan kontrol mü? Kohlberh ahlaki geliþim teorisinde iç denetimden (Vicdan) ve dýþ denetimden bahseder. Dayak vicdaný köreltir zayýflatýr, Nasýl mý? Çocuk kendi gözünde yanlýþ davranýþ için bedel ödemiþtir. Borcu yoktur. Ýçi yani vicdaný da rahattýr. Dayak ahlaki geliþime dinamit koyar. Çocuklukta konan bu dinamit ergenlikte patlayabilir. Dýþ patlama gerçekleþmezse iç patlama gerçekleþir. Ýç dünyasýný ruhsal ve fiziksel hastalýklar esir alýr. Yanlýþ yanlýþý getirir Kýzgýnken elinizi deðil, yüreðinizi kullanýn. Yüreðinizi elinize alýn. Diliniz elinizdekine tercüman olsun. Hissettiklerinizi hatta kýzgýnlýðýnýzý anlatýn, paylaþýn. Yani rahmet elçisi gibi. “Eðer kýsastan korkmasaydým, þu misvakla canýný yakardým”Evet canýný yakmýyor, sadece duygularýný paylaþýyor… Hatasýný ve bu hatanýn bizi nasýl etkilediðini anlatalým. Çocuða bir baþkasýný nasýl üzdüðünü anlayacak zamaný tanýyalým. Piþmanlýk duyan çocuk hatalý davranýþýn sonucuna daha kolay katlanýr. Ebeveyne kin ve nefret oluþmaz. Bu yaklaþýmla çocuk zamanla kendi kendini kontrol (oto-kontrol) etmeyi öðrenir. Lütfen bugün ailenize bir bakýn. Eþinize, çocuklarýnýza… Ve iðneyi kendinize batýrýn… Berrin GÖNCÜ, Moral Haber, 11.05.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.