Webmaster Posted May 14, 2009 Share Posted May 14, 2009 Maymuna gidiyoruz Erkan Tan’a bayýlýyorum... Teatral duruþu, hazýrcevaplýðý, gerçek bir komik-i þehirde rastlayabileceðimiz ‘müsamere heyecaný’ ve esprileriyle harika iþler çýkarýyor TV 8 ekranlarýndan. Eskilerin ifadesiyle, cins bir kafa... Biraz sükunetle yaklaþmayý denese, daha az hareketli olsa, ikide bir konuklarýnýn sözünü kesmese daha iyi olacak ama, ‘aktüel bilgi’ye (ve stüdyo konuðuna dayalý) programlar yapan bir televizyoncudan da fazlasýný beklememek lazým. Bana göre, formatý zorlayan bir ‘habercilik’ Erkan Tan’ýn yaptýðý. Ýyi ki de böyle yapýyor. Hem bilgileniyoruz, hem gülüyoruz. Dünkü konuðu CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Onur Öymen’di. Öymen de cins bir kafa. Öymen’e de bayýlýyorum. Fakat Öymen’deki, nasýl derler, ‘meþru olaný’ zorlayan ve biraz da tersine iþleyen bir cinslik. Çok da rahat bir adam... Hem kendisini ‘sahip’ pozisyonunda görmenin verdiði bir rahatlýk, hem de alýþkanlýklarýn bahþettiði ve tevarüs edilmiþ bir rahatlýk. Nasýlsa ‘bilim’ her sorunu çözmüþ, bu dünyada rahatsýz olmanýn alemi ne? Erkan Tan’la aralarýnda (mealen) þöyle bir konuþma geçti: TAN- Sizin için aþýrýya kaçan eleþtiriler yapýyor diyorlar... ÖYMEN- Diyorlar. TAN- Milli Eðitim Bakaný’yla ilgili açýklamalarýnýz çok sert... ÖYMEN- Sert. Çünkü Türkiye’de eðitimin ne duruma geldiðini en son istatistikler ortaya koyuyor. Lise son sýnýf öðrencilerinin yüzde 32’si evrim teorisine inanmýyor. Düþünebiliyor musunuz? TAN- Ama millet inanmak zorunda deðil ki bazý teorilere. ÖYMEN- Bilimin dünyadaki geliþmelere yön verdiðine inanmayanlarýn sayýsý çok fazla. TAN- Düzelteyim o zaman sözünüzü... Çünkü Darwin teorisine ben de inanmýyorum. ÖYMEN- Darwin teorisine inanmýyorsanýz öðretmenlerinizden hesap sormak lazým. TAN- Bence sizden hesap sormak lazým... Bir teoriye inanmak eðitimin ön koþulu olabilir mi? Yeni bir teori çýkar eskisini çürütür. ÖYMEN- Bilime karþý çýkmaktýr bu. TAN- Bilime karþý çýkmak baþka, teoriye karþý çýkmak baþka Sayýn Öymen. ÖYMEN- Ama bu, bilime karþý çýkmanýn bir sembolü haline geldi. Konuþma bu þekilde devam edip gidiyor. Metinden yansýyan görece sertlik yanýltmasýn sizi... Ýki taraf da son derece rahat... Ýki taraf da son derece keyifli... Ýki taraf da yanlýþ anlamalara ve yaralanmalara kapalý... Fakat, izni olursa, keyfini kaçýrmak istiyorum Öymen’in. Kýstas ‘evrim teorisi’yse, eðitimimiz bugün ‘bu durumlara’ gelmiþ deðil; malum teori karþýsýndaki pozisyonu itibariyle her zaman bu durumdaydý. Hatta, daha beterdi... Ayrýca, bir teori karþýsýndaki ‘öðrenci tutumu’ eðitimin kalitesini yahut kalitesizliðini göstermez... Mahiyetini gösterir. Mahiyet tartýþmasýna girersek, Öymen kaybeder. Kaldý ki, ‘evrim teorisi’ hiçbir zaman ‘bilime karþý çýkmanýn sembolü’ olmadý... Bu, olsa olsa, bilim fetiþistlerinin ve bilimsel bilgiyi dogmalaþtýrmýþ çevrelerin (pozitivistlerin) sembolüdür. Bilimsel bilgi fetiþizminin ne tür bir ‘gericiliðe’ iþaret ettiðini anlamak için de, biraz okumak ve fehmetmek gerekiyor. Öymen isterse Paul Feyerabend’den baþlayabilir. Gerisi gelecektir. Ben mi? Ben evrime inanýyorum ama maymuna inanmýyorum... Maymundan gelmedik ama galiba maymuna gidiyoruz... Ahmet Kerec, Star, 14.05.2009 Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.