Guest Posted January 11, 2009 Share Posted January 11, 2009 Gençliðin potansiyelini asla küçümsememek gerektiðini gösteren vakalara her zaman rastlanýr. Ne var ki, biz, bu tür vak’alarý pek seyrek cereyan eden ve eriþilmez kimselere nasip olan bir ayrýcalýk olarak görmek eðilimindeyizdir. Oysa gerekli þartlar hazýrlandýðýnda benzer olaylar her zaman ve her yerde tekrarlanabilir. Hz. Ali, Peygamberimizden Ýslâma girme teklifini aldýðýnda on üç yaþýndaydý. Önce “Babama bir sorayým” dediyse de, yarý yolda “Allah beni yaratýrken babama sormadý ki ben dinimi seçerken ona sorayým” diyerek geri döndü ve kendi kararýyla Müslüman oldu. Bu basit bir karar deðildi; Müslüman olmakla, o, bir ömür boyu sürecek meþakkatlerin içine atýlma kararýný da vermiþ bulunuyordu. Ýbni Abbas, Peygamberimizin vefatýnda, en fazla on beþ yaþýndaydý. Ýki yýl sonra halife olan Hz. Ömer, on yedisindeki bu delikanlýyý, Sahabenin önde gelenleriyle beraber danýþma meclisine aldý. Bugün ise, Ýbni Abbas dendiði zaman, biz, tefsir ilminin kurucularýndan biri olan bir Kur’ân tercümanýný hatýrlýyoruz. Peygamber terbiyesi ve günün diðer özel þartlarýný dikkate alarak “Onlar eriþilmezdi” deyip iþin içinden çýkmak pek kolaydýr. Fakat bu tabloda o kadar kolaylýkla göz ardý edilemeyecek baþka þeyler de vardýr: Bizim atari oynadýðýmýz çaðlarda onlar daha baþka iþlerin peþine düþmüþlerse, bu, onlarýn farklý bir yaratýlýþta olmalarýndan ileri gelmiyordu. Bugün o yaþlardaki hangi genç kendi iç âlemini dinleyecek olsa, oralarda bir yerde bir genç Ali yahut Ýbni Abbas’ýn yattýðýný derinden derine hissedebilir. Pek muhtemeldir ki, onlarýn o çaðda zihinlerini meþgul eden sorular þu veya bu þekilde bizim de zihinlerimizi yoklamýþ, ama buralarda pek oyalanmaksýzýn geçip gitmiþtir. Çünkü içinde bulunduðumuz ortam bizim meraklarýmýzý daha baþka mecrâlara yöneltmektedir. Ne yazýk ki, bir gencin içinden büyük bir adam çýkaracak olan þartlarý, bugünün ortamýnda bulabilmek hiç kolay olmuyor. Tam tersine, zamanýn çarklarý, büyük adam olma istidatlarýný daha belirmeden bastýracak ve bireyleri entellektüel yeteneklerinden soyutlayarak standart hale getirecek þekilde iþliyor. Ýsterseniz, bu zamanýn gençlere hangi hedefleri gösterdiðine dikkat edin, onlarýn önüne koyduðu ideal insan tiplerine bakýn. Bunlar arasýnda insanî yeteneklerini geliþtirerek, okuyup öðrenerek, alýn teri dökerek birþeyler baþarmýþ kimseler pek azdýr. Çoðunluk ise, daha baþka ve kolay yollardan þöhrete ve servete kavuþmuþ, az düþünüp çok konuþan, az çalýþýp çok eðlenen, gününü gün eden tiplerdir. Ýnsanlar çocukluk yaþlarýndan itibaren bu isimlerle yatýp kalkmakta, onlardan biri olabilmeyi bu hayatta ulaþýlabilecek en büyük baþarý ve mutluluk olarak görmektedirler. Daha da acý olan gerçek þu ki, bu idealler gençliðe sadece dünya ehli tarafýndan pompalanmýyor. Diðerlerine “Bakýn, biz de sizden farklý deðiliz” mesajýný vermeye çabalayan “bizim” medyamýz da ayný ortamýn güçlenmesine bilinçsiz þekilde katkýda bulunuyor. Sonuç olarak, üretilen bunca parazit arasýnda, insanlar, ne içlerindeki Ali’lerin, Ýbni Abbas’larýn sesini iþitebiliyor, ne de onlara benzemek için bir heves duyabiliyor. Sonsuza kadar inkiþaf edebilecek bir hayýr kabiliyetiyle yaratýlan insan, bu kabiliyetini pek erken çaðlardan itibaren ortaya koyabilecek durumdadýr; bu açýdan dünün insaný ile bugünün insaný arasýnda hiçbir fark yoktur. Ancak bu kabiliyetler, parazitlerden mümkün mertebe arýndýrýlmýþ, standartlaþtýrma çabalarýndan uzak, geliþmeye imkân veren ortamlar ister. Bize insaný standartlaþtýrmayý öðreten Batýnýn, bugün kendi eliyle ördüðü kafesleri kýrmak için ürettiði çözümler arasýnda, ilkokul çocuklarýna Shakespeare okutan eðitim sistemleri de var. Unutmamak gerekir ki, bir ülkede yeni ve iyi birþeyler olacaksa, bu ancak gençlerin eliyle olacaktýr. Yaþlýlarýn önde gelen iþi, gençlerin içinde saklý olan potansiyeli gün ýþýðýna çýkaracak zeminler vücuda getirmek olmalýdýr. Bu arada, gençler de þunu unutmasýnlar: Eðer onlar sadece kendilerine imkân verildiði takdirde bir iþ yapabileceklerine inanýyor ve bu imkânlarý bizzat hazýrlayacak gücü kendilerinde bulamýyorlarsa, kendileri de gençlik çaðýný geride býrakmýþlar demektir! Kaynak:Ümit Þimþek/Gençlik Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.