Adem Posted December 25, 2008 Share Posted December 25, 2008 Kur'ân-ı Kerim'den tefe'ül edip, ebcedini hesaplamak caiz midir? Caiz değildir, hattâ yerine göre büyük bir vezir de sayılabilir. Taşköprülüzade'nin Mevzûatü'l-Ulûm adlı eserinin Cifr maddesinde şöyle denmektedir: Ebced, bu ümmetin başında Hz. Ali'ye verilmiş. Sonra da Ehl-i Beyt'ten gelen bir zat bunu bilecek. Bu açıdan, mülhemûndan olmayanların ebced hesaplarına girmemeleri gerekir. Yoksa, günah işlemiş olabilirler. Ama, ölüm ve doğum tarihlerine ebced düşürmede mahzur yoktur. Ebcedin aslı vardır ve doğrudur, tarihen de sabittir. Fakat, bazı meseleler vardır ki, -bazı müşabih hadîsler, ebced ve cevşen gibi- hakikat oldukları halde, nakledenlerinden dolayı zamanla zaafa uğramışlardır. Eğer kuvvetli kişiler rivayet etselerdi, diğerleri gibi onlar da iştihar edecekti. Biz öyle şeylere inanıyoruz ki, ebced onun yanında çok basit kalır. Kaldı ki, ebcede inanmamanın getirip götüreceği bir şey de yoktur. Cevşen'e gelince: Sünnî kaynaklarda Cevşen'den bahsedilmiyor, Ama, İmam-ı Gazali, İmam-ı �azelî ve Bediüzzaman gibi kametlerin tasdik ettikleri bir meselede temkinli olmamız, hiç olmazsa sükut etmemiz gerekmez mi? Hz. Ali'ye ait meseleleri nakledenlerin çoğunun �ii olması, bu rivayetleri toptan reddetmemizi gerektirmez. İbn-i Hadid, Nehcu'l-Belaga şerhinde çok önemli şeyler naklediyor; o söyledi diye, kötünün yanında iyi şeyleri de reddedemeyiz ya! Önemli olan, sünnet-i sahihanın kıstas kabul edilmesidir. Evet, önemli olan, bu tür meselelerde, Ehl-i Sünnet'in prensiplerine ters düşülmesidir. Yani, Sünnet'e muhalif şeyler var mı, yok mu ona bakılmalıdır. Cevşen'in bazı parçaları Hakim'in Müstedrek'inde var. Cevşen'in bize gelmesi Zeynel Abidin ile başlıyor ve ehl-i beyt imamları ile geiyor. Cevşen'de ehl-i sünnet akidesine aykırı tek şey bulamazsınız. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.