Webmaster Posted August 20, 2008 Share Posted August 20, 2008 Ýncinsen de Ýncitme Gündem, yaz maz demeden almýþ baþýný dörtnala koþuyor. Günde bir deðil, birkaç yazý yazsan bile gündemi yakalamak neredeyse mümkün deðil. Dün Ýstanbul’da baþlayan ve Lahey Uluslararasý Adalet Divaný savcýsýnýn ‘Darfur soykýrýmý’ nedeniyle hakkýnda yakalama emri çýkarýlmasýný talep ettiði Sudan Devlet Baþkaný Ömer El Beþir’in de katýldýðý Türkiye-Afrika zirvesinden tutun da, Ýran ile ortada kalan enerji iþbirliði giriþimine, 9 yýldýr Pakistan Devlet Baþkanlýðý görevini yürüten Pervez Müþerref’in istifasýna, Kafkaslar’daki yeniden herkesin konumunu ve bundan sonraki stratejilerini belirlemek durumunda kaldýðý geliþmelere kadar... Ama ben dün de yaptýðým gibi daha önce belirlediðim ama üzerinde duramadýðým bir konuya geri döndüm. Çünkü bu konunun da en az diðerleri kadar hatta diðerlerinden daha da fazla Türkiye’nin yakýn geleceðini etkileyeceðini düþünüyorum. Bu kritik konu ne mi? Hemen söyleyeyim. Aleviler... * * * Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Hacý Bektaþ-ý Veli törenlerine katýlan üçüncü Cumhurbaþkaný oldu. Orada söylediði ‘tarihten bugüne ne yazýk ki hepimizi incitecek yanlýþlýklar olmuþtur’ sözü dikkatimi çekti. Gerçekten de Cumhuriyet, farklý kimliklere yaptýðý incitici yanlýþlýklarý Alevilere de yapmýþ bulunmakta. Hacý Bektaþ-ý Veli Külliyesi’nde aslanlý çeþmeden su içen, türbede dua eden, türbe çýkýþýnda kendisine ikram edilen karaduttan geleneklere göre üç tane yiyen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, sorunlarýn nasýl çözüleceðini Alevilik felsefesinin özlü bir sloganý olan ‘incinsen de incitme’ anlayýþýna uygun olarak anlatýyordu... * * * Alevilerin ‘incinsen de incitme’ sözünün herkese yol göstermesini isteyen ve ‘tarihten bugüne ne yazýk ki hepimizi incitecek yanlýþlýklar olmuþtur’ diyen Gül ‘Zaman zaman kýrýlmýþýzdýr, öfkelenmiþizdir. Ama bütün bunlarý giderecek durumdayýz. Çünkü bize yol gösterenler þunu söylemiþlerdir: ‘Ýncinsek de incitmeyeceðiz.’ Bunlarý unutabileceðiz.’ Gül, Türkiye’nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olduðunu, daha da demokratikleþeceðini, AB ile bütünleþmenin bu süreci kýsalttýðýný þöyle ifade ediyordu: ‘Modern, çaðdaþ bir ülkenin nasýl olacaðý da gayet açýktýr. Demokratik olacaktýr, özgürlükler olacaktýr, insan haklarý en geliþmiþ demokrasilerdeki seviyeye ulaþacaktýr, hukukun üstünlüðü kesin olacaktýr, herkese eþit muamele edilecektir, Türkiye þeffaf olacaktýr, herkes yeri geldiðinde hesap verebilecektir. Bütün bunlarý gerçekleþtirdiðimizde milletimiz, devletimiz güçlü olacaktýr ve hiç kimse öz yurdunda kendisini garip hissetmeyecektir.’ Aslýnda buna benzer þeyleri Baþbakan Recep Tayip Erdoðan da fiyaskoyla sonuçlanan Alevi açýlýmýnýn startý sayýlan iftar yemeðinde söylemiþti: ‘Devletin görevi, toplumun bir parçasý olan farklýlýklarý tanýmlamak deðil, bu farklýlýklarý tanýmak ve anlamaya çalýþmaktýr.’ ‘Siyasetin görevi, halkýn bir bütün olarak beklentilerini karþýlamak, temel hak ve hürriyetlerini korumaktýr.’ ‘Ýnsana ‘can’ diyen bir ortak medeniyetin, bir ortak dilin çocuklarý olduðumuz için, barýþa hasret kalan insanlýk ailesi içinde biricik bir konuma sahibiz.’ Ancak icraatta fazla deðiþen bir þey yok. Alevilerin ta baþtan beri talep ettikleri ‘kimlik’ sorunlarýna ait çözümler için hükümet pek de kýpýrdar gibi deðil. Hatta gizliden bir direnç söz konusu. Ýnançlarýný... Oruçlarýný... Cemevlerini... Din dersinin zorunlu olmaktan çýkarýlmasýný... Çözmek yerine bu konularda demokratik bir anlayýþla da baðdaþmayan bir ýsrarýn dillendirildiðini görüyoruz. Hatta öyle ki Alevi köylerine zorla cami açmak icraatý da tam gaz devam etmekte. * * * Bir zaman önce yurtdýþýnda kimi Alevi derneklerinin yöneticileriyle ahbaplýk etme fýrsatý buldum. Kendilerini güvende hissetmedikleri için anti demokratik bir katýlým içinde AK Parti’nin kapatýlmasýný talep ediyorlardý. Hatta kapatýlacaðýndan emin olarak bundan medet umuyorlardý. Hükümet, bu kesimin ciddi bir hüsrana uðradýðýný da hesaba katarak, demokratik açýlýmlarýný bir an önce gerçekleþtirmeli. Ýþ, AK Parti’ye düþüyor... AK Parti, Alevilerin, AK Parti’nin kapatýlmadýðýna hayýflanmak yerine, memnun kalacaklarý bir ortamý yaratabilecek mi? Onlarýn hala incinmelerine son verebilecek mi? * * * Türkiye’nin çok önemli ve kocaman bir parçasýný umutsuz ve artan bir öfke içinde býrakmanýn hiç kimseye bir yararý yok. Üstelik bu konu çözümsüz býrakýldýkça zaten iðreti duran istikrarýn üzerine de kova kova benzin dökülmekte. AK Parti’nin, eski bir Ankara refleksi olan... ‘Söyleyip yapmama’ hastalýðýndan kurtulup kurtulamayacaðýnýn anlaþýlmasýnda birçok þey gibi Alevi sorunu da denek taþý olacak. Madem ‘incinsen de incitmeyeceksin’ þu Alevi meselesini de bir an önce çözseniz. Mehmet Altan, 19.08.2008 Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.