yilmaz Geschrieben 11. August 2008 Teilen Geschrieben 11. August 2008 Rusya'da dini görevlerde resmi olarak görev yapan Ýmam Resul Cemalof, Müslüman olan Rus bir mafya babasýnýn ilginç hayat öyküsünü anlattý. Haber Tematik radyolar grubunda en çok dinlenen radyo olma unvanýný taþýyan Moral FM’de Ýhsan Atasoy’un hazýrlayýp sunduðu Nur Penceresi programýna stüdyo misafiri olan, Rusya’da dini görevlerde resmi olarak hizmet veren Ýmam Resul Cemalof, Müslüman olan Rus bir mafya babasýnýn ilginç hayat öyküsünü anlattý. Mafya liderinin Müslüman oluþ hikâyesini mafya babasýnýn kendisinden dinleyen Ýmam Resul Cemalof bakýn bu ilginç hayat hikâyesini nasýl anlatýyor: 1999’da Müslümanlar diye bir grup Nograd’da dersane açtýlar. Burada yaþayan meþhur Rus asýllý bir mafya babasý var. Bu mafya babasýný bir ara hapse alýyorlar. Hapse alýnýnca içinde çok dehþetli bir sýkýntý yaþadýðýný söylüyor. Tabi o zaman Komünist devrinden çýkmýþ insanlar bunlar. 1990’da din serbest oluyor. Mafya babasý ancak dini bir bölüðe girerse rahat edeceðini düþünüyor. Kendisine bir Ýncil istetiyor ve veriyorlar. Daha sonra Ýncil’i okumaya baþlýyor. Ýncil’i okuyunca sakal býrakýyor ve giyimi deðiþiyor. Bu mafyanýn ismini de orada herkes biliyor. Kendisine Cinkole diye hitap ediyorlar. Etraftakiler bu mafyanýn deðiþimini görünce onlarda onu taklit etmeye baþlýyorlar. Altý tane koðuþ aðasýyla bir tane mafya babasý bir koðuþta beraber kalýyorlar. Bunun üstünden 5�6 ay geçiyor. Cinkole bakýyor ki içindeki bu rahatlýk gidiyor ve sýkýntýlar tekrar geliyor. Bir gece yatmýyor ve ‘Yarabbi ben senin dinindeyim neden içimde bir sýkýntý var, rahat deðilim ve okuduðumdan da tam haz alamýyorum’ diyor. Yatmayýp secdeye gidip dua ediyor. Cinkoli'nin Müslüman oluþ hikayesini dinlemek için lütfen týklayýn>>> http://medya.moralhaber.net/medyaizle.php?haber_id=411 Onlarda gece ibadetleri var. Bir gece dua ediyor sabaha kadar. Sabah oluyor ve gardiyanlardan biri içeri giriyor. ‘Dýþarýda bana birisi bir kitap verdi. Bunu isterseniz size vereyim ben dindar deðilim, okursanýz okursunuz yoksa bir yere koyacaðým’ diyor. Cinkole ‘ne kitabý’ diye soruyor. ‘Üstünde Kuran yazýyor’ demiþ gardiyan. Cinkole ‘Ben hemen atladým’ diyor. Cinkole’ye yanýndanki tutuklular, koðuþ aðalarý ‘bize hep Hýristiyanlýðý anlattýn þimdi baþka bir dinin kitabýný okuyorsun’ der. Cinkole ‘Ben hiç onlarý dinlemeden alýp okumaya baþladým’ diyor. Cinkole’nin bu kitabý okuyunca içinden þu cümleler geçiyor: “Bunlarýn yaþadýklarý Hýristiyanlýkta ne var mesela, gidiyorsun günahlarý iþliyorsun kötülükleri yapýyorsun sonra da günah çýkartma var. Onda her þey hallolunuyor. Baktým ki Kur’an-ý Kerimde ‘Zalimler için ebedi bir cehennem var. Ehli iman için ebedi bir cennet var’ yazýyor. Dedim ki Allah böyle adaletli olmalýdýr.” Cinkole, bunu gidip oradaki arkadaþlarýna anlatmýþ ve arkadaþlarý ‘iþte bize böyle bir Allah lazýmdý’ demiþ. Koðuþtakiler hiç düþünmeden Müslüman olmuþlar. Ýslamiyet’e girdiklerinden ilk haftadan beri bunlarda bir deðiþiklikler olmaya baþlamýþ. Daha sonra ben oranýn hapishane müdürüyle görüþtüm ve bana dedi ki; ‘Bir gün baktým ki bu cani bildiðim insanlar gün geçtikçe melek haline geliyorlar.’ Üstünden 3-4 ay geçiyor. Bu hapishane müdürü Moskova’ya bir rapor yazýyor: ‘Burada böyle böyle insanlar var, bu insanlar önceleri caniydi þimdi ben insanlarý burada tutmaya utanýyorum. Yani bunlar hapishanelik deðil’ diyor. Moskova’dan da ‘tamam tahliye olsunlar’ diye cevap geliyor. Cinkole þaþkýnlýk içinde “Biz inanamadýk tahliye olacaðýmýza ama bize belgeyi gösterdi müdür ve bir de baktýk ki elimizde çantalar dýþarýdayýz” der. Birden içlerinden koðuþ aðalarýndan olan Aleksander diye birisi demiþ ki; ‘kardeþler þimdi biz kimiz, caniyiz, dýþarý çýkýyoruz. Bunun sebebi ne hikmeti ne’ der. Orada aralarýnda cümleler geçer: “Demek ki Ýslamiyet’e geldik diye bu Cenabý Hakkýn bize rahmetidir. Ama elimizi kolumuzu sallaya sallaya çýkmýyoruz, bir vazifemiz var. Ýlk önce kendi akrabalarýmýzdan, evimizden baþlayarak bütün Rusya’ya nasýl ki biz bir Rus olarak etrafa komünizm aðacýný yaymýþýz, o aðacýn kökünü kazýyýp Ýslamiyet’in aðacýný ekeceðiz.” Ama nasýl yapsýnlar biz Müslüman’ýz diyorlar ama baþka bir þey de bilmiyorlar. Ýslamiyet’i nasýl yayalým diyorlar ve o koðuþ aðasý olan Alexander diyor ki ‘Ben Özbekistan’da hapiste yattým. Orada insanlar dini çok güzel yaþýyorlar, aramýzdan birisi gitsin orada dini öðrensin gelsin bize de anlatsýn’ diyor. Hemen aralarýnda para topluyorlar ve ‘hemen git zamanýmýz yok diyorlar, bize de öðretmelisin’ diyorlar. Tabi hapisten çýktýktan sonra bunlarýn bulunduðu þehirden çýkmalarý için izinleri yok. Oranýn müdürü bunlara izin çýkarýyor. Yolda Özbek’ler bakýyorlar ki bir Rus, ‘ben Ýslamiyet’i öðrenmeye gidiyorum’ diyor ve herkes evine davet ediyor. Oradan inince Özbekistanlý biri bunu alýyor ‘gel seni evimde misafir edeyim’ diyor ve bunu götürüyor. Ýlk Cuma’ya gidiyor, imamla tanýþýyor ve imam diyor ki; ‘bende kalacaksýn, ben imamým her þeyi sana öðretirim’ Özbek Ýmam, buna Ýslamiyet’i öðretmeye baþlýyor. Araya ramazan giriyor oruç tutuyorlar, namaz kýlýyor, Kuran-ý Kerim’i öðreniyor derken Özbek adam buna Özbekistan’ý gezdiriyor, camileri görüyor. 6 ay böyle geçiyor. Alexander daha sonra ‘kafamda bir sürü sorular var’ diyor. Ýmam diyor ki ‘nasýl soru var her þeyi öðrendin.’ Alexander ‘Cenabý hak tektir, vahittir ama insanlar çok, nebatat çok, hayvanlar ve yýldýzlar çok, tek bir Allah bunlarý bir anda nasýl idare ediyor. Ben bunu anlamak istiyorum’ diyor. Ýmam cevap veriyor, sorular devam ediyor en sonunda imam býkýyor ve diyor ki ‘materyalizm sizin baþýnýzý böyle þeylerle doldurmuþ al bu kitabý oku’. Alexander imamýn verdiði kitabý okurken bakýyor ki bütün suallerine cevap bu kitapta var. 6 ay bitiyor ve imam bunu gönderiyor. Tabi diðer Rus’larda boþ durmuyor, bir ev kiralamýþlar ve bütün Ýslamiyet’e ait ne kitap varsa toplamýþlar evde okuyorlar. Bir Rus’un veya Ýngiliz’in Ýslamiyet hakkýnda yazdýðý, ne bulurlarsa okuyorlar. Bir gün Cinkole’ye bir telefon gelir. Teefonda birisi ‘selamünaleyküm’ der. Kimsiniz diye sorar Cinkole. Telefondaki ses ‘Ben Abdulveliyim’ der. ‘Tanýyamadým sizi’ diyen Cinkoley’ye o ses ‘ben Alexander’dým þimdi Abdulveli oldum’ der. Alexander yani yeni adý ile Abdulveli, eðitimini tamamlamýþ ve artýk dönecektir. Cinkole ve arkadaþlarý Abdulveli’yi karþýlamaya giderler. Karþýlarýnda trenden inen sakallý, baþýnda sarýðý, Özbek giyimli biri� Abdulveli 3 gün 3 gece anlatýr yaþadýklarýný. Abdulveli, masanýn üstüne bir kitap çýkarttý ve bu kitapta bütün suallerin cevabý var dedi. Cinkole ve arkadaþlarý þaþkýndýr. “Biz burada yüzden çok kitap okumuþuz. Binden birini halletmemiþiz, sen bir kitapta bütün suallerin cevabý var diyorsun dedi. Hem 3 tane mi kitap getirdin baþka kitap yok mu?” der. Cinkole kitabý incelemeye baþlayýnca yüz kitapta okuduðu herþey burada iki-üç sayfada halledilmiþ. Ondan sonra bu kitabý kopyalar ve herkes üzerinde bunu taþýmaya ve okumaya baþlar. Cinkole ve arkadaþlarý Cuma namazý için 200 km ileride Petersburg’ta olan camiye 3 sene hep gidip geldi. Ýlk cumaya gittiklerinde caminin yerini bulana kadar biraz geç kalýyorlar. Bunlar içeri giriyor, insanlar dýþarý çýkýyorlar. Buranýn görevlisi kim diye soruyor Cinkole ve arkadaþlarý. O zaman Isparta’nýn Yalvaç ilçesinden Mustafa hoca vardý. Mustafa hoca yeni gelmiþ tam Rusçasý iyi deðildi. Bunlara bir þeyler anlatýyor bunlar anlamýyor. Namaz vakti ne zaman, ne zaman kýlalým falan diye soruyor Cinkole ve arkadaþlarý ancak anlaþamýyorlar. Bizim Ali Ýhsan ve Þirazi bey, þimdi Petersburg’ta vakýf, onlar o dönemde orada oturuyormuþ. Caminin imamý bu aðabeylerin tercümanlýðý sayesinde Cinkole ve arkadaþlarý ile anlaþýyor. Ali Ýhsan bey, cebinden Ayetül Kübra’yý çýkartýr ve Cinkole’ye uzatýr. Ancak beklemediði bir tepki ile karþýlaþýr. Cinkole ve arkadaþlarý “Bizde bir kitap var biz ona çok sadýðýz, ondan baþka kitap okumayýz” der. Alexander cebinden kitabý çýkarýr ve “biz bunu okuru” der. Alexander’in elindeki kitap ta 23.Sözün olduðunu gören Ali Ýhsan Bey, çok sevinir ve “Siz bizim kitabýmýzýn üst kapaðýný görüp bu kadar seviniyorsunuz. Bir bilseniz içinde neler var” der. Ali ihsan Bey, eline birkaç kitap alýyor ve müellifini gösteriyor Alexander’a... Bediüzzaman yazýyor demiþ bu kitaplar için. Cinkole ve arkadaþlarý kitabý hemen fotokopi etmiþler. Mafya babasý yani yeni adý ile Abdülkerim’in sözü þu oluyor: “Biz ömrümüz boyunca okuyacaðýmýz kitabý bulduk.” Kaynak Moralhaber & Haber7.com Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.