Webmaster Geschrieben 1. August 2008 Teilen Geschrieben 1. August 2008 Dört tip Nur Talebesi vardir : Birincisi; Risale-i Nurdaki hakikatlerle anlasir, cemaatle anlasamaz. Ikincisi; Cemaatle anlasir, hakikatlerle anlasamaz. Üçüncüsü; Hem cemaatle, hem de hakikatlerle anlasir. Dördüncüsü; Ne cemaatle, ne de hakikatlerle anlasir. Bir Nur Talebesinde mukavemet ve kayyumiyet felsefesi hükmetmelidir. Bunlarin çesitli göstergeleri vardir. Mesala, bir Nur Talebesi yalniz kaldigi zaman mukavemetini devam ettirebiliyorsa mukavimdir. Kayyumiyet ise hizmetteki sebat ve devamdir. "Buranin hizmeti benimle kaim ve daim, ben hizmete gitmezsem hizmet çatlar, derse gitmezsem hizmet yikilir" tarzinda bir halet-i ruhiyedir. Bir Nur Talebesinin iki türlü düsüsü vardir. Biri ani ve def’i. Bu tür düsüsde ayilma çabuk olabilir. Ikincisi tedrici düsüs. Bu birinciden daha tehlikeli. Hayattaki tavizler ile insan tedricen yikilir ama farkinda bile olmaz. Bir Nur Talebesi kardesini kiskansa, rahmet ve taksimat-ý ilahiyeyi ittiham etmis olur. Kardesini kiskanan bir Nur Talebesi yerinde sayar bir adim dahi atamaz. Bir Nur Talebesi kendisini uhuvvet ve tesanüde mecbur bilecek. Meselemiz ferdi ve sahsi bir mesele degil. Mesele Kur’anin hakkaniyeti bütün kalplere çakilsin. Cemaatin en büyük kuvveti tesanüddür. Samimi muhabbet karsiliksiz ivazsiz bir kardeslik olsa o cemaat daglardan daha rasihdir. Bir Nur Talebesi için en aci olan Risale-i Nura karsi mahcubiyettir. Kitaplar rafta, okumuyor. Bir Nur Talebesi bir gün, bir hafta, bir ay, bir yil okumazsa ne olur? Bu dehsetli zamanda okumadan kendini muhafaza etmek mümkün degildir... Nur Talebesi, din-i Islamin meddahidir. Bütün dünya beni medhü sena etse inandiramazlar ki ben iyiyim. Eger bir Nur Talebesinde hayat ve yasamak hissi din hissine galebe çalarsa o zat manen semavi tokada müstehak olmus olur. Bir Nur Talebesinde dava ruhu istihsana çikmazsa nakistir. Bir seyi ziyade begenmek, ziyade sevmek, ziyade o seyde fani olmak. Herseyi bilmez bir seyi bilir. Istihsanin esasi kesretten kopus ve hirz-i can etmektir. Vahdete takarrup için, kesretten kopus. Seninle olayim, isterse aç kalayim. Risale-i Nur’a hizmet edenler üç guruptur Birincisi; nefis ve enaniyetini yenmeden hizmet edenler, bunlar sahs-i manevinin kiridir. Ikincisi; iddiasizlardir. Bunlar itaatkar olmakla beraber aksiyondan uzaktirlar. Üçüncüsü; hakiki Nur Talebeleridirler. Bunlar cemaatin hem önünde, hem ortasinda, hem de arkasinda olabilirler. Öndekilerin vazifesi sahs-i maneviye kuvvet vermektir. Bunlar ayni zamanda Risale-i Nur’un kudsiyetini terennüm ederler. Ortadakiler hali muhafaza ederken, arkadakiler de dua ve iltica ile manevi destek verirler. Mesreb ve meslegi ne olursa olsun dava-yi Kur’aniyeye hizmet edenin ben ebediyyen minnettariyim. Böyle bir ruh Hz.Mus’ab'in mesrebi... Meselelere sahsiyet alemi ile degil, hizmet alemiyle bakiyor. Hizmet edeni, hizmet namina kucakliyor. Üstadin hizmet rehberinde çizdigi modele, ihlas, sadakat, uhuvvet, tevazu ve mahviyet sartlarina uymayan bir Nur Talebesi medreseye yüz tane adam getirir, ileride belki bin tane götürür. Hizmet düsturlari Risale-i Nurun rayidir. Bunlar olmazsa sen makam-i rizaya, makam-i mahbubiyete, makam-i siddikiyete çikamazsin. Onlarin esasi da sirr-i ihlas ile sirr-i uhuvvettir. Risale-i Nurun çok okunmasi meslek ve mesrebin sahsiyete yerlesmesini kolaylastirir. Risale-i Nuru on defadan fazla oku devret, ondan sonra istedigin kitabi oku. Bu hakikatler tam mesrebine yerlesmeden, baska kitaplarin okumasi, sahsiyetde bozukluklar meydana getirir. Risale-i Nur’un sahs-i manevîsi makam-i Mehdiyete mazhardir. Makam-i Mehdiyyet umumun hidayetine, beserin diriltilmesine çalisiyor. Bu sahs-i manevînin en zahir ölçüsü ise, ekser agabeylerin toplandigi heyettir. Bu hizmeti bir dest-i inayet tanzim ediyor. Basta üstadin hayati buna sahittir. Risale-i Nur’un bayrami geliyor. Cenab-ý Hak tasfiye ediyor. Kabuk kalkiyor, lüb ortaya çikiyor. Aptal kargalarin eliyle ormanlar meydana geliyor. Allah (cc) isterse fâsiklarin eliyle de Islamiyeti inkisaf ettirir. Risale-i Nur’un faidesi iki türlüdür: Biri istifade, digeri istifaza... Istifade idrake, istifaza ise kalbe bakar. Kalp ne derece sade ve berrak olursa, o derece feyze mazhariyet artar. Insan ne nisbette masumlasirsa o derece feyz-i ilahiye mazhar olur. En büyük feyze peygamberler mazhar olmuslardir. Istifaze, istifadeden daha önemlidir. Çünkü malumat bir adami yalniz basina davada tutamaz. Hizmet ettiren istifazadir, füyüzat ve kudsiyettir. Füyüzat ve kudsiyete ulasmak ise göze hakim olmaktan geçer. Insan manen öyle bir hazinedir ki, nihayetsiz istidatlar tasir. Birisi istiha ile bir harama baksa, belki bin istidadini birden köreltir. Fitne insana dört kapidan girer: Göz, kulak, burun, agiz. Agizdan illa helal lokma girmesi lazim. Bu noktada bizim için besaret var. Medresede yenilen yemek kirli de olsa temizdir. Bu asirda en büyük fitne gözden içeri giriyor. Çesm-i basiret göze hakimiyetten sonra açilir. Gözüne hakim olmayan sifa-i sadr bulamaz. Bir insana füyüzat gelmezse o insanýn malumatý kabuk olur, dilde kalir. Risale-i Nur bu demek degildir. Risale-i Nur hayattir, tatbikattir. Risale-i Nur hizmeti görünmek degil, olmaktir. Görünmek ile olmak arasinda çok büyük bir uçurum vardir. Bir Nur Talebesinin bu hakikatlerden tam istifade etmesi için gözüne hakim olmasi lazimdir. Can çekisen bir adama en güzel huriler musallat olsa, onlara sehvet damari uyanir mi? Elbette hayir. Bu manada bir Nur Talebesi can çekisiyor. Çünkü hidayet-i amme yükünü omuzlamis. Bu halde iken taife-i nisaya nasil nazar eder. Bir Nur Talebesinde gabavet olsa dahi, tam müttaki olduktan sonra Risale-i Nur’dan fevkalede istifade edebilir. Risale-i Nur’daki bazi esrarlarin açilmasinda aslan payi, ittika’nindir. Bir Nur Talebesinde ittika kirilirsa, Risale-i Nur’la alakadarligi fikir ve dil seviyesinde kalir. Kudsiyet, nuraniyet ve tesirat hasil olmaz. Malumat kabilinden bilgi olur. Risale-i Nur hizmetinde veraset, hususiyet, kabuliyet, makbuliyet ve mazhariyet vardir : Veraset: Zengin bir baba öldügü zaman mali bir çocuguna kalmaz. Miras bütün çocuklarina aittir. Demek bütün çocuklari manen o mali korumakta mes’uldür. Bu açidan Nur Talebelerinin hepsi mes’uldür. Her Nur Talebesi vâristir. Risale-i Nur’u anlayan bir Nur Talebesi zerrat-i mevcudat kadar mes’uldür. Çünkü Nur hizmeti hidayet-i ammeye mazhardir. Mes’ulsün, mes’ul! Indallah ve inderresul! Prof.Dr. Sener Dilek 2004-05-31 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.