Webmaster Posted April 1, 2008 Share Posted April 1, 2008 Hak ve hürriyetlerin ilk yazýlý kaynaklarý Yazýlý kaynaklarýn ilk defa Sümerlerde ortaya çýktýðý ileri sürülür. Oysa Rabbimiz... Yazýlý kaynaklarýn ilk defa Sümerlerde ortaya çýktýðý ileri sürülür. Oysa Rabbimiz, insanlarý terbiye etmek ve ahlâkî deðerleri yerleþtirmek için ilk insan, ilk peygamber Hz. Âdem (as) ile baþlayarak birçok peygamber ile suhuf (sayfalar), dört büyük kitap indirmiþtir. Diðer peygamberler de bu sayfa ve kitaplarla hükmetmek üzere gönderilmiþtir. Semavî kitaplar, hak ve hürriyetlerin belgeleri, anayasalarýdýr. Tevrat’ýn on emri, direkt hak ve hürriyetlerle ilgilidir. Kur’ân, baþtan sona hak ve hürriyetler manzûmesidir. Baþta düþünme ve ilim hürriyeti, 780’i aþkýn âyetle teþvik edilmiþtir. Din, inanç, vicdan ve hatta inançsýzlýk hürriyeti de en geniþ anlamda verilmiþtir: “Sizin dininiz size, benim dinim bana.”5 “Dinde/inançta zorlama yoktur.”6 “Sizi yaratan Odur. Böyle iken, kiminiz kâfir olur, kiminiz mü’min.”7 “De ki: Bu Kur’ân, Rabbinden gelen bir haktýr. Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”8 Ýnsanlar öðretmensiz, öndersiz, rehbersiz kalamazlar. Çünkü, akýl ve zekâ her þeyi çözmeye yetmez. Bu rehber ve muallimin öðrettiklerinin de toplandýðý bir sahife, bir kitap olmasý gerekir. Çünkü, insanlar câhil, zâlim ve unutkandýrlar. Bundan ötürü, mutlaka bir haritaya, bir kataloða, bir kanunlar mecmuâsýna muhtaçtýrlar. Semâvî kitaplar, peygamberlerin eline verilmiþ, insanlýða gönderilmiþ bir tâlimatnâme, bir harita, bir katalogdur. Ýnsanlar, Allah’ýn emir ve yasaklarýný bu kitaplar sayesinde öðrenip hayatlarýna yön vermeye çalýþýrlar. Eðer Ýlâhî rehberler olan Kitaplar indirilmeseydi, insanlar yaratýlýþ gâyelerini, vazifelerini, emirlere uyduklarý takdirde ne gibi mükâfatlarla karþýlaþacaklarýný, yasaklarýndan kaçýnmadýklarý zaman da nasýl cezâlara çarptýrýlacaklarýný bilemezlerdi. Kezâ, nasýl ibâdette bulunacaklarýný, birbirlerine karþý nasýl muâmele edeceklerini kestiremezler, hayatlarýný da düzene sokamazlardý. Dolayýsýyla çeþitli kiþilerce aldatýlýrlar, yanlýþ yola sevk edilmekten kurtulamazlardý. Semâvî kitaplar geldiði halde onlara uymayanlarýn nice sapýklýklara, bâtýl inanç ve düþüncelere saplandýklarýný gördükten sonra bunun önemini daha iyi anlýyoruz. Bütün bunlarýn yanýnda, her insan Rabbi, Hàlýký, Mâbûdu ile konuþmak ister. Ýþte kitaplar, beþerin Rabbi ile bir konuþmasýdýr. Evet, Allah, kullarý içerisinde peygamber denilen seçkin insanlarla vahiyler göndererek konuþur. Kitaplar da bu vahiylerin toplandýðý mecmualardýr. Ýnsanlar kitaplarý okuyarak, Rableriyle bir nevî konuþmuþ olur, ulvî bir haz ve neþe duyarlar. Ýþte kitaplara îman, bu mânâlara hizmet eder. Ki, bir âyetin meâlinde bu husus, “Bir de insanlar arasýnda ihtilâfa düþtükleri hususlarda onunla hükmetsin diye, o peygamberlerle beraber hak kitap indirdi” þeklinde beyan edilir. Semâvî kitaplar, baskýyý ve keyfilikleri önlemiþ; hayatýmýzý sana, bana, ona göre deðil, Ýlâhî emir ve nehiylere göre tanzim etmemizi saðlamýþtýr. Bu da baþkalarýnýn keyfine göre deðil, hür irademizle hareket etmeyi gerektirir. Evet, insanlýðýn bugün geldiði ilmî, fikrî, hukukî merhalenin; hak ve hürriyetlerin, hukukun menbaý olan semâvî kitaplardan kaynaklandýðý sosyolojik bir gerçektir. Dipnotlar: 1- Kâfirun Sûresi: 6.; 2- Bakara Sûresi: 256.; 3- Taðabun Sûresi: 2. 4- Kehf Sûresi: 29.; 5- Yûnus Sûresi: 99.; 6- Bakara Sûresi: 213. 01/04/2008 Ali FERÞADOÐLU - YENÝ ASYA Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.