Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Derin çetenin karýþtýðý iddia edilen olaylar

 

22 Mart 2008 Cumartesi : 16:03

 

Ergenekon soruþturmasýnda son olarak Ýlhan Selçuk, Doðu Perinçek, Kemal Alemdaroðlu gözaltýna alýndý. Ýþte Ergenekon'un þifresi:

 

Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda son olarak Cumhuriyet Gazetesi baþyazarý Ýlhan Selçuk ve Ýþçi Partisi Genel Baþkaný Doðu Perinçek ile eski Ýstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroðlu gözaltýna alýndý.

 

Ergenekon soruþturmasý çerçevesinde dün de, Sedat Peker'den sonra, halen cezaevinde bulunan Susurluk davasý hükümlüsü Yaþar Öz ile Semih Tufan Gülaltay da, savcýya 14 saat ifade vermiþti.

 

Ýstanbul Polisi, 22 Ocak'ta 2.5 yýl boyunca izini sürdüðü ve 'devlet yanlýsý çete' olarak varlýðý bilinen Ergenekon'a 'üçüncü dalga' operasyonuyla darbe indirmiþti.

 

Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombalarýyla ilgili olarak baþlatýlan, emekli Tuðgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basýn Sözcüsü Sevgi Erenerol ve Doçent Emin Gürses'in de aralarýnda bulunduðu 37 kiþi tutuklanmýþtý.

 

Derin çetenin karýþtýðý iddia edilen büyük olaylar

 

1 Ermeni gazeteci Dink'in öldürülmesi

Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde öldürüldü. Katili hemen yakalandý ancak cinayetin organize olduðu ortaya çýktý.

 

2 Cumhuriyet'e 3 kez bombalý saldýrý

Cumhuriyet gazetesine 5, 10 ve 11 Mayýs 2007 tarihlerinde saldýrý düzenlendi. Saldýrýyý yapan Danýþtay zanlýsý Arslan'dý.

 

3 Trabzon'da Ýtalyan rahip öldürüldü

Santa Maria Katolik Kilisesi'nin rahibi Andrea Santoro 5 Þubat 2006'da öldürüldü. 16 yaþýndaki zanlý O.A. yakalandý.

 

4 Danýþtay 2'nci Dairesi'ne baskýn

17 Mayýs 2006'da Danýþtay'ý basýp bir hâkimi öldürdü 4'ünü yaraladý. Muzaffer Tekin'le baðlantýsý olduðu ortaya çýktý.

 

DÝNK CÝNAYETÝNDE ERGENEKON ÝZÝ

 

Ergenekon örgütüne yönelik gerçekleþtirilen operasyon kapsamýnda yapýlan teknik takip sonucu gazeteci Hrant Dink cinayetinin arkasýndaki ismin tespit edildiði öne sürülmüþtü

 

SABAH

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • Antworten 85
  • Erstellt
  • Letzte Antwort

Top-Benutzer in diesem Thema

Dünden bugüne Ergenekon

Ergenekon hakkýnda çok þey yazýldý çizildi. Daðýnýk bilgilerden toparlayabildiklerimizi, konuyu berraklaþtýrabilmek için sunuyoruz.

1999'dan sonra yeniden yapýlanan Ergenekon'un, eskisiyle bir ilgisi var mý? Hani, solcularý hedef alan, Ziverbey Köþkü'nde Tümgeneral Celil Gürkan, gazeteci Ýlhan Selçuk, Ýlhami Soysal ve diðerlerine iþkence yapan Tümgeneral Memduh Ünlütürk'ün de üye olduðu Ergenekon'la? Bence yok. Çünkü o dönem dava baþkaydý.

1968'de Fransa'da baþlayan talebe olaylarý, saðsol çatýþmasý, Türkiye'de hiç durulmadý. Belli ki, birileri kazaný sürekli fokurdatýyordu. 27 Mayýs "devriminin" yarým kaldýðýný düþünenler, sivilasker iþbirliðiyle yeni bir darbenin peþine düþmüþlerdi. Bu yüzden kargaþa devam etmeliydi. Ýþin içinde, Cemal Madanoðlu gibi 27 Mayýs "artýklarý" vardý; Doðan Avcýoðlu, Devrim gazetesi çevresinde, bir an önce Demirel hükûmetinin yýkýlmasýný talep eden bir "aydýn" kitlesi oluþturmuþtu. Ýlhan Selçuk, Ýlhami Soysal, Uður Mumcu ve daha sonra o günkü geliþmeleri "Kimse kýzmasýn, kendimi yazdým" kitabýnda itiraf eden Hasan Cemal, Güney Amerika benzeri ilerici bir darbenin Türkiye'de de gerçekleþmesi hayalini kuruyordu. Adý geçen kitapta, Hasan Cemal, Ýlhan Selçuk'un kendisine, daha sonra "9 Mart darbesi olabilseydi, 27 Mayýs devam edecekti" dediðini belirtir. 9 Mart darbesinin içinde, dönemin Hava Kuvvetleri Komutaný Muhsin Batur ve Kara Kuvvetleri Komutaný Faruk Gürler de vardý. Genelkurmay Baþkaný Memduh Taðmaç sayesinde 9 Mart darbesi önlendi; Faruk Gürler ve Muhsin Batur son anda darbe hazýrlýklarýndan kopartýldý.

Sol bir askeri müdahaleye zemin hazýrlamakla suçlanan aydýnlarýn beraat etmesinin temelinde, iþin ucunun Faruk Gürler ve Muhsin Batur'a dayanmasý yatýyor. Ergenekon, o tarihte, kuruluþ amacýna uygun olarak, komünizmle özdeþleþtirdiði sol devrimcilerin karþýsýndaydý.

12 Mart sonrasýnda, Ecevit, siyasette büyük bir aðýrlýk kazandý. Böylece, kontrgerillanýn hedefi haline geldi. "Çünkü ortanýn solu, Moskova yoluydu."

Saðda ve solda vuruþan gençler, suikastta kurban giden aydýnlar, Türkiye insanýnýn kendisini büyük bir tehdit altýnda hissedip istikrar aramasýna yol açýyordu. 12 Eylül'le "istikrar" geldi. 12 Eylül öncesi akan kan, sonrasýnda hemen durdu.

O Ergenekon'la, bugünkü Ergenekon bence farklý. Çünkü, bugünkü Ergenekon, 1999'da, yani 28 Þubat sürecinde yeniden yapýlanýrken, "milliyetçi-sol-ulusalcý" bir vizyon kazandý. Ergenekon'un kontrolünde Kemalistsivil bir Lobi oluþturuldu. Amaç, antiemperyalist çizgide yeni bir milli mücadele vererek, Kemalizm'i müdafaa etmekti. Klasik milliyetçilerle, ulusalcý sol kol kola girip, "Kýzýl Elma ittifakýný" oluþturdu. Bu oluþumu, Ýlhan Selçuk yazýlarýyla destekledi. "Cumhuriyetimiz tehlikede; farkýnda mýsýnýz?" reklamlarý, Cumhurbaþkanlýðý seçimi öncesinde laikliði koruma adýna düzenlenen toplantýlarda yükselen "Batý düþmaný, antiemperyalist ses", 301'den yargýlanan aydýnlarý "Ermenici " diye topa tutan Kemal Kerinçsiz ve arkadaþlarý, Ergun Poyraz'ýn yazdýðý ve AK Parti'nin önde gelen siyasetçilerini Musevilerle irtibatlý gösteren "Musa'nýn Gül'ü; Musa'nýn çocuklarý Tayyip ve Emine" gibi kitaplar, Lobi faaliyetleri kapsamýnda mütalaa edilebilir. Kimi, Lobi'nin bir parçasý olduðunun farkýndadýr, kimi belki de Lobi tarafýndan kullanýlmaktadýr.

Ergenekon ciddi bir olay; izlemeye devam edelim.

 

Nazli Ilicak, Sabah, 26.03.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

'Ben Kemalist baþýbozuklarla yaþayamam'

 

 

 

Oybirliðiyle kanuni hukuksuzluk ihtimali

 

Cebime 14:42'de düþen mesaj "Anayasa Mahkemesi Heyeti, AKP'nin kapatýlmasý istemiyle açýlan davayý OYBÝRLÝÐÝYLE kabul etti. Abdullah Gül'e iliþkin kabul kararý ise, oy çokluðuyla alýndý," diyor.

 

Yani: Cumhurbaþkaný'nýn mahkemelenmesi/cezalandýrýlmasýyla ilgili bir-iki kiþinin itirazý olmuþ ki, OY ÇOKLUÐUNA düþmüþler.

Ýktidardaki AK Parti'nin kapatýlmasýna 'bakýlmasý' hususunda AliKýranYargýKesenler HEM FÝKÝRLER. Hep fikirler. AYNI fikirdeler.

 

Abdullah Gül'ün cumhurumuzun baþkaný olmasý ihtimali semalarda belirdiðinde, "Olmaz böyle þey! Ýtidal! Uyarý! Tedbir! Uzlaþý! Uzlaþý!" diye cýrrlayan demokrasiözürlü aklýevvel devletçiler haklýymýþlar yani.

 

Onlar NE kadar devletleriyle özdeþþleþiyorlarsa zira, o denli Doðru Okumalar yapmaya (Bu Devlet'in güç baðýmlýlarýna dair özünden yalakalanmaktan) muktedirler. Muktedirler.

"Uzlaþý! Uzlaþýn! Uzlaþma! 367 de çakarýz, herrr türlü çamura da yatarýz" diye çýðlýklanýrken, BÝR BÝLDÝKLERÝ varmýþ. Onlar BÝR bilirlermiþ ve fakat herrr þeyi anlarlarmýþ. Çok anlayýþlý, dip derin köþe bucak kavrayýþlýlarmýþ.

 

Ben mesela dindarla da, dinciyle de yaþarým.

Kemalist baþýbozuklarla yaþayamam oluyorum -YETTÝLER GAYRÝ!- bu topraklarda.

Buralarý harbiden; Fazýl Say'a, babasýna, Ýlhan Selçuk'a, Þener Eruygur ve Özden Örnek paþalara AÝT. Onlar belirlemekle 'yükümlü' hissediyorlar Bu Topraklar'ýn gidiþatýný.

 

'Laikçilik!' diyorlar baþka da bir þey demiyorlar.

Diyecek sözleri yok: Zira Kemalizm'i bi 'ideoloji' diye kakalamaya çalýþanlarýn '21'inci yüzyýla da ýþýðýný tutacak Kemalizm!' diye zýrvalayanlarýn, geçtim AÇIK MODELÝNDEN, kendini Amerikalar gördüm ben/nice 'sol' gasteyi ben kurdum/ben yýkadým/ben yamulttum diye pazarpazar pazarlayanlarýn-

 

Yani KÝBAR fikir arsýzlarýnýn, ZIMNÝ FAÞÝSTLERÝN kendilerini ennnn bilen 'ideolog' olarak gazladýðý bu gariban ülkede-

YUH KÝ YUH!

Kapatýn pek tabii ki Demokrasi Musluklarý'ný!

Tayyip Erdoðan diyor ki: "Ne yani, beþ buçuk yýl bekledim, üniversitelerde türban bir hak olarak tanýnsýn diye."

 

Hayýr! Beþ buçuk demokrasi yýlý yetmez.

Seksen yýllýk anti-demokrasi geleneðinin imbiðinden süzülmüþlere, sonsuza dek beklesen, iki yüz seçim kazansan YETMEZ! YETMEZ!

Onlar Herrr þeyi bilirler.

Herrr þeyin en doðrusunu bilirler.

 

Urfalý Kürt Çocuðu Abdurrahman'ý onlar yetiþtirdi Devlet Babanýn Baðrýnda. Yeni model devþirmeler: Devletimizin Bekçileri! Bu Altýn Laikçi Çocuklar- yargýda.

Onlar iþþþ baþýndalar. Onlarýn ruh hasstasý kalemþörleri her Allah'ýn günü yeni bullshit'ler topaçlayarak Hazine Arazisi büyüklüðünde baþþ yazýlarýnda, ortalýðý bir uçtan öbürüne bulandýrý-yorlar. Zevkle. Patrondan þevkle.

 

Abdurrahman onlarýn hizmetinde. Onlar Abdurrahman'ýn. Buyrun: Sezer'in ÝKÝNCÝ SIRADAN atadýðý adam, Birinci Sýnýf bir iþ çýkartýyor!

Para babalarý, balýk lokantalarýnda Kapatma Davasý'nýn iddianamesini, ayaða fýrlayýp bas bas coþkuyla baðýrarak kutluyor, kadeh tokuþturuyorlar dangalaklýklarýna-

 

Oy birliðini; Onuncu Yýl Marþý'ný þahrem þahrem haykýrarak ve göbek atýp kýna yakarak kutlamalarýný öneriyorum.

Özden Örnek'e 'ait olduðu söylenen' Darbe Günlükleri'nin BÝZZAT BU MÜTHÝÞ KOMUTA-NIMIZA AÝT OLDUÐU Mahkeme'de kanýtlandý. Hoþ; Kral'ý olsa yazamazdý. Balzac'ý olsa; Emekli 1 Kuvvet Komutanýmýzýn pervasýzlýðýnda ve detaycýlýðýnda kaleme alamazdý. Balýk, BAÞTAN BELLÝYDÝ. Ýki elliydi.

 

MKE, Cumhuriyet Gastesi'ne atýlan bombalar, benim Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlýðý'na teslimim/imalim bombalar dedi.

Seri numaralarý var- yaaa.

 

Hem Jandarma, hem Komutanlýk "Envanterimde EKSÝK YOK" dedi.

Peki nerden çýktý da Ümraniye'deki eski askerin silah deposuna kondu Bu Bombalar?

 

Danýþtay'a (Yüce Yargý'ya!) saldýran Meczup (Ayaðýndaki) Arslan'ýn hani, salladýðý O Kutsal (Ulusal Darbeci) Gaste'ye bombalar? Ayný bombalar! Hep ayný bombalar!

Bak: NOKTA Dergisi kapatýldý. Ne biçim korktu sahibi polis baskýný artý mahkemelenmelerden.

 

Bu Ergenekon Ýþi fazla dallandýrýlýp budaklandýrýldý. Ýlhan Selçuk'a gecenin dört buçuðunda(!) uzanan eller, Yýllarýn Ajan Provakatörü, yýllarýn Sevilen Elemaný Perinçek'e 'uzanan' eller, sonra maazallah emekli kuvvet komutanlarýmýza kadar (kanýtlý manýtlý) uzansaydý?

 

Bu memlekette (bütün anketlerin gösterdiði üzre) EN GÜVENÝLÝR KURUM ORDU'muzdur. Neyse þimdi Yargýtay ve Anayasa Mahkemesi DE 'En Güvenilirlik Kategorisi'nde Askeriye'nin yanýndaki yerini aldý. 'Rahat!'

 

Onlar en güvenilir; zira en 'bilirler'. Kimin 'tehlikeli' olduðundan anlamayan Bu Cahil Halk'ýn saçma sapan gidiþatýna, -Mustafa Kemalim binlerce þükür- Baðýmsýz Yargýmýzýn Derebeyleri, en nihayet (burda DEMOKRASÝ oluyorlar) el koyuyorlar.

"Ordu, Yargý el ele!

 

Kürt Memet+Türbanlý Hafize: Çabuk kümese! Ait olduðun yere!" Benim 'algýladýðým' (çok bariz) SLOGAN- BU!

Cumhuriyet Seçkinleri GÝDÝÞATA el koymaya feci kararlý! GÜÇ damarlarýndan çekilmeden, onlarýn iktidar kalým savaþý BU! Ne biçim saldýrý teknikleri!!

 

Perihan Maðden

RADÝKAL - 01.04.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Wochen später...

12.04.2008 tarihli BUGÜN gazetesi yazýsý

 

“Ben Müslümanýn fanatiðini severim” !

 

Cemal Uþak

 

 

 

Geçtiðimiz günlerde, ünlü THE WALL STREET JOURNAL gazetesine “Secular Jihad” (Laik Cihad) baþlýklý bir yazý yazan, degerli meslektaþýmýz Mustafa Akyol, yazýsýna anlamlý ve çarpýcý bir giriþ yapmýþtý:

 

“ Moderate Islam’ýn mutaassýb ve azgýn düþmanlarýnýn kimler olduðunu düþünürsünüz ? Üsame bin Ladin ve yandaþlarý mý ?Evet bildiniz. Þiddet ve terör yoluyla Allah adýna cihad yaptýðýný düþünen Ýslamcý militanlar mý ? Fakat onlar bu konuda yalnýz deðil. Yer küresinin bu köþesinde (Türkiye’de) tam karþý cephede yer alan, ama “Moderate Islam”dan nefret etmede onlardan geri kalmayan bir grup daha var: Türkiye’nin laik fundemalistleri.”

 

Türkiye birçok yönüyle gariblikler ülkesi. Bir þeyin aþýrýsýna deðil de ýlýmlýsýna karþý birilerinin mücadele yürüttüðü yegane ülke de burasý olsa gerek.

 

Önce birileri, “moderate Ýslam” kavramýný çok yanlýþ ve kasýtlý bir þekilde “Ilýmlý Ýslam” olarak tercüme edip iç siyaset piyasasýna sundu. Ondan sonra da, “ýlýmlýlýk” üzerinden yakýþýksýz ve mesnetsiz deðerlendirmeler ve spekülasyonlar yapýlmaya baþlandý. Bir defa, hangi sözlüðe bakarsanýz bakýn, “moderate” kelimesinin karþýlýðýnýn “mutedil” ve “dengeli” olduðunu göreceksiniz. “Mutedil”in kökü ise “Adl” ve “Adalet”tir. Hiç þüphesiz ki, Ýslam’ýn kendisi adelet ve denge dinidir.

 

Bu anlamda bendeniz de çevremde bulunan birçok kimse de, kendimizin “Moderate Müslümanlar”, yani “Ýtidalli Müslümanlar” olarak anýlmasýndan hiç mi hiç rahatsýz olmayýz. Ýfrat ve tefriten uzak, ileri ve geri aþýrýlýklardan azade dengeli Müslümanlar olabilirsek ne ala !

 

Türkiye’de, Sayýn Akyol’un yazýsýnda sözünü ettiði “Laik fundemalistler”in kastettiði gruplar Fethullah Gülen Hocaefendi’ye gönül veren, onun “denge” görüþlerinden etkilenerek eðitim hamleleri yapan gruplar olsun, isterse AKP’ye gönül ve destek veren yurdum insanlarý olsun, aþýrýlýktan uzak dengeli Müslümanlardýr. Yani “Moderate Islam”ýn tarafýndadýrlar. Esasen Türk halkýnýn büyük çoðunluðunun Müslümanlýk anlayýþý bu manadadýr. Milletimiz ne birilerinin korkuttuðu gibi bir “Þeriat Devleti” arayýþý içindedir ne de laikliðe karþý bir tavýr içindedir. Hele hele, bazý kesimlerin her iç siyasi kargaþada “günah keçisi”ne dönüþtürdükleri, Bediüzzaman Said Nursi ve takipçileri, demokrasiye, toplumsal barýþa ve dinlerarasý diyaloga vurgu yapan söylemleriyle tam tamýna bu “Dengeli Ýslam anlayýþý”ný temsil ederler.

 

Hal böyle iken birileri bu anlayýþtan neden rahatsýz oluyor ve ona karþý, birtakým komplo teorileri ve spekülasyonlar yaparak, “Laik Cihad” a kalkýþýyor ?

 

Atatürk’ün ünlü sözünden ilhamen, birilerinin þu günlerde tam tamýna þöyle dediðini duyar gibi oluyorum: “Ben Müslümanýn fanatiðini, radikalini ve ayný zamanda paspal ve kirli sakallý olanýný severim”.

 

“Bu sevginin sebebi de ne ola ki!” demeyin ? Merhum Necip Fazýl Kýsakürek boþuna dememiþtir:

 

“Ey düþmaným; sen benim ifadem ve hýzýmsýn;

Gündüz geceye muhtaç, bana sen lazýmsýn.”

 

Bir fotoðraf ki neler söylemez insana ?

 

Geçenlerde bir fotoðraf düþtü medyaya ki sormayýn. Ýri cüsseli bir Zat, çevresinde koruma olduðu anlaþýlan birileri ile, pordösünü savurarak bir binadan dýþarý dýþýyor:AMERÝKAN HASTAHANESÝ.

 

Haberin baþlýðý: 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel, Ýlhan Selçuk’u ziyaret etti.

 

Hafýzam geçmiþe gitti ve ziyaret eden ve ziyaret edilen arasýndaki çapraþýk iliþkiler bir resm-i geçit yaptý.

 

Kýrk yýl öncesinde, “ziyaret eden”, “ziyaret edilen” göre,“Morrison Süleyman” idi. “Emekçilerin haklarýný gasbeden faþist sað görüþ” ü temsil ediyordu. “Ziyaret edilen” ise , “Memleketi maceraya sürüklemek isteyen bir avuç gomonistin yardakçýsý sol kalemlerin ileri gelenleriden birisi” idi.

 

Peki hangi daðda kurt ölmüþtü de bu anlamlý ziyaret gerçekleþiyordu ? Elbette, “Ziyaret eden” için, “Dün dündü, bugün de bugün”dü. Dün ile bugün arasýndaki temel farklar nelerdi acaba ? Derelerin altýndan hangi sular akmýþtý ?

 

Hangi saik, “Morrison Süleyman”, ý birilerinin iddia ettiði gibi “Amerikan emperyalizminin bölgede hakimiyetine karþý mücadele edenlerin sembol ismi Ýlhan Abi”yi ziyarete yönlendirmisti ?

 

Ne deðiþmiþti de, bir zamanlarýn “Demokrasi kahramaný” ile “Çobün Sülü”, ömrü cunta oluþumlarý içinde yer almakla geçmiþ Ýlhan Selçuk ayný zeminde buluþmuþtu ?

 

“Adnan Menderes’in genç avukatý” namýyle maruf, deneyimli politikacý Hüsamettin Cindoruk, neden kendisini ilk ziyaret eden kiþi idi ?

 

Yoksa benim bütün bildiklerim birer illüzyon mu idi ? Yoksa “Amerikan Hasahanesi” levhasýný kaderin ironik tecelliklerine bir ibret olarak birileri mi oraya ilistirmiþti ? Sanal reklam olarak.

 

Kulaðýma bir baþka ses daha geliyor: “Ergenekon,neo-kon, nereye konarsan kon !”.

 

Kayserililerin deyimiyle “Aklýma mukayyed ol Ya Rabbi” demekten kendimi alamýyorum.

 

Ben iþin içinden çýkamadým. Siz çýkarsanýz bana da haber verin.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Telefon kayýtlarý ortaya çýktý: Milleti birbirine yedireceksin

Zaman

19/04/2008

 

Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla ilgili yürütülen Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda tutuklanarak cezaevine gönderilen Sakarya Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses'in, 'milletin nasýl birbirine düþürüleceðini' anlattýðý ses kayýtlarý yayýnlandý.

 

Doç. Dr. Gürses, E.D. ile yaptýðý telefon görüþmesinde þunlarý söylüyor: "Komutanlara Harp Akademisi'nde söyledim. Ben olsam, baþörtüsü maþörtüsü serbest. Ondan sonra derim ki ekiplere, kardeþim kavgayý baþlatýn. Millet birbirlerini yesin."

 

Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda yürütülen soruþturmadan, kamuoyuna, tüyler ürperten ifadeler sýzýyor. Son olarak ayný soruþturma kapsamýnda 'halký isyana teþvik' suçuyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Doç. Dr. Emin Gürses'in 'milletin nasýl birbirine düþürüleceðini anlattýðý' telefon konuþmalarý gazete sütunlarýna taþýndý. Star Gazetesi, dün 'Ergenekon'a acil durum telefonu' baþlýðýyla verdiði haberde, Danýþtay saldýrganý Alparslan Arslan'ýn babasý Ýdris Arslan ve Emin Gürses'in dinlemeye takýlan telefon konuþmalarýný yayýnladý. Ýdris Arslan'ýn da Ergenekon'la baðlantýlý olduðu ileri sürülen haber için iç sayfada 'Ýþte Danýþtay baðlantýsý' baþlýðý kullanýldý. Danýþtay saldýrýsý ile Ergenekon arasýnda baðlantý olduðu iddialarýna bir delil daha bulunduðu aktarýlan habere göre, Ýdris Arslan, Doç. Dr. Gürses'e Danýþtay saldýrýsý nedeniyle müebbet hapis cezasýna çarptýrýlan Osman Yýldýrým'ýn ifade deðiþtireceðini haber veriyor. Danýþtay saldýrýsýnda silah temin ettiði iddia edilen Aykut Metin Þükre'nin avukatý Mehmet Taþdelen aracýlýðýyla baðlantý kuran Arslan, Gürses'ten önlem almasýný istiyor. Taþdelen de Ýdris Arslan'ýn ilettiði bilgileri 13 Þubat 2008 günü telefonda Emin Gürses'e aynen iletiyor. Polisteki sorgusunda bu telefon görüþmesi sorulan Gürses, "Avukatým, Danýþtay davasýnda da avukatlýk yapmaktadýr. Gündemde olan bu konuyla ilgili yaþamýþ olduðu bu olayý benimle paylaþtý." diye cevap veriyor. Emin Gürses'in dinlenen telefon görüþmelerinde ayrýca, 'halký hükümete kýþkýrtmak için yapýlmasý gerekenler'le ilgili ilginç yöntemler önerdiði de belirlendi. Gürses, 23 Ocak 2008 günü E.D. isimli þahýsla yaptýðý ve dinlemeye takýlan telefon görüþmesinde þunlarý söylüyor: "Þimdi ben komutanlara Harp Akademisi'nde söyledim. Ben olsam, baþörtüsü maþörtüsü serbest. Ondan sonra derim ki ekiplere, kardeþim kavgayý baþlatýn. Millet birbirlerini yesinler, bir bunu yaparým. Bak tam zamanýdýr. Býrakacaksýn birbirini yesin millet."

 

Polisin bu konuþmayla ilgili olarak yaptýðý savunmada ise "Harp Akademileri'nde ders verdiðim zamanlarda bazý öðrencilerim gelip gündemle ilgili sorular sormaktadýr. Öðrenciler bana PKK sorununun nasýl düzeltileceðini sordular. Ben de Abdullah Öcalan'ýn ifadesinde vermiþ olduðu yöntemi örnek göstererek çözüm yolunu gösterdim. Ayný uygulamayý yapmalarýný kastettim." þeklinde konuþuyor. 'Milleti birbirine düþürtmekle neyi amaçlýyorsunuz?' sorusu üzerine ise "Ben TSK mensuplarýna PKK ile mücadelede, PKK'nýn uygulamýþ olduðu taktiði örnek verdiðim için bu þekilde beyanlarda bulundum." demekle yetiniyor.

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Monate später...

Ergenekoncularýn kulis zamaný

 

 

Aðustos 2008 Askeri Þura heyecaný diðer þuralar gibi bir taraftan Ankara kulislerini hareketlendirirken diðer taraftan askerler arasýnda gizli farklýlýklarý daha çok ortaya çýkardý

 

Eskiden beri ordumuzda ‘Prusya tipi asker’ ve ‘Diplomat tip asker’ dengesi hep süregelmiþtir. Cemal Tural, Namýk Kemal Ersun, Recep Ergun, Ahmet Çörekçi, Ýsmail Hakký Karadayý, Hüseyin Kývrýkoðlu, Çetin Doðan ‘Prusya tipi asker’ formatýnda idi.

 

Prusya tipi komutanlýk tarzýnda katýlýk, iliþkilerde esneklik göstermeyen, az konuþan ve konuþtuðunda da ‘Vurdum mu oturturum’ gibi konuþma þekli belirgindi. Çoðu Ergenekon içinde görev almýþtý.

 

Bilindiði gibi Devsol suikastýna kurban gitmiþ E.Tümgeneral Memduh Ünlütürk “Ben de Ergenekon’un üyesiyim. Ergenekon Türkiye’de bütün kurumlarýn üstündedir.” sözünün sahibidir. Trabzon Maçka doðumlu olan Çetin Doðan ayný ekole mensub bir komutandý. Þu sýralar kimin terfisi için kulis yapýyor olduðunu bilmek ilginç olurdu doðrusu. Sayýn Ýsmail Hakký Karadayý’nýn terfilerinde hep önünün açýlmasýnýn, dýþ görevi olmadýðý halde uluslararasý pek çok niþan sahibi olmasýnýn bir anlamý var mý acaba? Ayný ekolden Doðan Beyazýt 12 Mart 1971 öncesi binbaþý rütbesi ile ‘Sefer’ kod adý ile 9 Mart cuntacý ekipten olduðu halde orgeneralliðe kadar yükselmiþti.

 

Askeri hiyerarþide ‘Diplomatik tip liderliðin’ baþlýca özellikleri; insancýl yetenekleri, kültür kapasitesi, tartýþmaya açýk olmasý, uluslarasý iliþkileri kavrayýþ yeteneði gibi vasýflardýr. Bilinen temsilcileri Necip Torumtay, Doðan Güreþ, Teoman Koman, Hilmi Özkök, Edip Baþer, Yaþar Büyükanýt olmuþlardýr. Hem Ýlker Baþbuð hemde Iþýk Koþaner için bilimsel liderliðe uygun olduðu söyleniyordu. Son tartýþmalarda kafalar çok karýþtý. Ýlker Baþbuð’un fazla konuþkan olmamasý eksi özelliði olarak gözüküyor.

 

Böyle dönemlerde terfi etmek için bazý paþalarýn komuta katýnda prim yapacaðýný düþündükleri çýkýþlarý hep olmuþtur. Çevik Bir’in has adamý GATA’dan Tuðgeneral Yalçýn Iþýmer 1999’da olaylý bir konuþma yapmýþtý. “Mehmet Akif’in evreni Bedir savaþýnýn ötesine gidememiþti, 250 bedevi arabý Mehmetçikle bir tutuyordu. Biz bunlara ‘Adam sende’ demeyeceðiz bu adamlarý belleyeceðiz” diye seviyesiz bir konuþma yapmýþtý. Zaman gösterdi ki bu toplum bu kafadaki insanlarý belledi ve seçim sandýðýna gömdü, gömmeye de devam edecektir.

 

Bugünlerde bakýyoruz yanlýþlar tekerrür ediyor. O tarihlerde geçmiþe küfretmek prim yapýyordu. Þimdi Avrupa Birliði’ne karþý olmak prim yapýyor. Çaðdaþ evrensel deðerler yerine tekilci, totaliter ve otoriter söylemler yüksek sesle söyleniyor. AB aleyhinde yazýlmýþ kitaplarýn askeri kantinlerde satýlmasý çok anlamlýdýr.

 

Kütahya Hava Er Eðitim Tugay Komutaný Hava Pilot Tuðgeneral Hasan Küçükakyüz altý bine yakýn ere hitaben yaptýðý konuþmada “Düþünce ve inançlarýnýz bakýmýndan þu hususu aklýnýzdan çýkarmayýn; askerler, üniformalarý gibi görüþ ve düþünceleri bakýmýndan tek tip olmak zorundadýrlar.”

 

Bir Ergenekon belgesi diyebileceðimiz ‘Bilgi Destek Eylem Planý’ lahikalarýndan yeni bir lahikanýn gereði olarak mý konuþuyor, yukarýlara þirin görünmek için mi konuþuyor bilinmez. Eðer diðer eðitim birliklerinde benzer konuþmalar yapýlmýþsa ‘Aydýnlatma Timi’ görevini yapýyor diyebiliriz. Böylece Cuma hutbesi gibi ulusalcý vaazlarýný ibadet vecdi ile yerine getirmiþ oluyorlar.

 

Bu tarz olaylar bana þu örneði hatýrlatýyor. Ordudan kendisini attýrmýþ ve yurtdýþýna yerleþmiþ emekli bir subay ayrýlma gerekçesi olarak özel hayatlarýnýn olmamasýný neden olarak göstermiþti. Birlikte alay komutaný benim komutaným, lojmanlarda alay komutanýnýn eþi benim eþimin komutaný, alay komutanýnýn çocuklarý okulda benim çocuklarýmýn komutaný. Bu yaþam tarzý akla ziyan, dayanamadým demiþti.

Askerliðin meslek mi, yaþam tarzý mý olduðunun bilimsel gerekçelerini baþka bir yazýmýzda tartýþma dileðiyle hoþca kalýnýz.

 

 

ntarhan@gmail.com

 

Nevzat Tarhan

Haber7.com, 01.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

http://www.moralhaber.net/resimler/haberler/42466.jpg

 

Ergenekon davasý nedir ve nasýl baþladý?

 

 

2007'de Ümraniye'de bir gecekonduda 27 el bombasý ele geçirilmesiyle birlikte baþlayan soruþturmaya Ergenekon Soruþturmasý deniyor.

 

12 Haziran 2007'de Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombasý, TNT kalýplarý ve fünyelerin ele geçirilmesiyle birlikte baþlayan soruþturmaya Ergenekon Soruþturmasý adý veriliyor.

 

Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nca baþlatýlan soruþturmayý, örgütlü suçlara bakmakla görevli Beþiktaþ'taki Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Zekeriya Öz yürütüyor.

 

Soruþturmada, emekli astsubay Oktay Yýldýrým, Mehmet Demirtaþ, Ali Yiðit, emekli yüzbaþý Muzaffer Tekin, emekli astsubay Mahmut Öztürk, Kuvvai Milliye Derneði Genel Baþkaný Bekir Öztürk, emekli binbaþý Fikret Emek, emekli yüzbaþý Gazi Güder, Siyasi Ekonomik Sosyal Araþtýrmalar ve Strateji Geliþtirme Merkezi (SESAR) Baþkaný Ýsmail Yýldýz, Fuat E., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Ayþe Asuman Özdemir, emekli binbaþý Zekeriya Öztürk, Tuðrul D. ve Oðuz Evren K. ise tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýldý.

 

Daha sonra yapýlan incelemelerde, Cumhuriyet gazetesine atýlan bombalarýn Ümraniye'de ele geçen bombalarla ayný seriden ve türden olduðu 'Bomba Ýnceleme ve Ýmha Daire Baþkanlýðý' tarafýndan tespit edildi.

 

Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Þubesi ile Beþiktaþ'taki Aðýr Ceza Mahkemesi savcýlýðý tarafýndan ortaklaþa yapýlan soruþturmada 'Ergenekon' örgütünün de izi bulundu.

 

Muzaffer Tekin'in iliþkileri doðrultusunda eski binbaþý Fikret Emek'in 26 Haziran 2007'de annesine ait Eskiþehir'deki evde yapýlan aramada 11 kilo plastik patlayýcý ve suikast tüfeði Kanas ele geçirildi. Emek tutuklandý.

 

15 Temmuz 2007'de gazeteci yazar Ergün Poyraz operasyon kapsamýnda gözaltýna alýnarak cezaevine konuldu. Poyraz, Kara Kuvvetleri'nin istihbari yapýlanmasýna ait 'gizli ibareli' veriyi ifþa etmekle suçlandý.

 

Soruþturmanýn geniþletilmesi sonucu gözaltýna alýnan, eski yüzbaþý Gazi Güder, Fuat Ermiþ, Ýsmail Yýldýz, Asuman Özdemir ile son olarak da 26 Aðustos 2007'de Mete Yalazangil'de tutuklandý.

 

Soruþturmanýn boyutunun geniþlemesi üzerine soruþturmayý yürüten cumhuriyet savcýsý iki oldu. Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Ali Pekgüzel de görevlendirildi.

 

Üçüncü perde operasyonunda emekli tuðgeneral Veli Küçük, emekli kurmay albay Mehmet Fikri Karadað, avukat Kemal Kerinçsiz, Susurluk hükümlüsü Sami Hoþtan ve Sevgi Erenerol'un da aralarýnda bulunduðu 31 kiþi 21 Ocak günü gözaltýna alýndý.

 

31 þüpheliden Veli Küçük, eski yüzbaþý Mehmet Zekeriya Öztürk, eski uzman çavuþ Muhammed Yüce, avukat Kemal Kerinçsiz, Sami Hoþtan, Sevgi Erenerol, Hüseyin Görüm, Oðuz Alpaslan Abdulkadir, Kahraman Þahin, Erol Ölmez, Erkut Ersoy ve yazar Ümit Oðuztan'ýn aralarýnda bulunduðu 14 kiþi tutuklandý.

 

21 Þubat 2008 tarihinde yapýlan operasyonun bu ayaðýný, üniversitelerde faaliyet gösteren ve örgüte hem teorik hem de yeni eleman kazandýrma desteði verdiði iddia edilen akademisyenler oluþturdu.

 

Ergenekon" olarak bilinen örgütlenme, baþkana doðrudan baðlý olan dört daire komutanlýðý ile iki sivil baþkanlýktan oluþuyor. "Lobi" adý verilen sivil unsurlarýn örgütlenmesini saðlayan oluþumla iliþkileri bu iki sivil saðlýyor. Örgüt, Türkiye'deki mevcut rejimin gerçek olduðuna inanýyor. "Ýç düþmanlarý" pasifize etmek, hatta ortadan kaldýrmak için suikastlarý "kaçýnýlmaz" görüyor. Entelektüellere önem veriyor. Medyayý, sivil toplum kuruluþlarýný (STK) kullanmanýn önemine vurgu yapýyor. "Naylon terör gruplarý" ile naylon þirketlerin kurulmasý gerektiðini düþünüyor.

 

Ergenekon örgütü soruþturmasý kapsamýnda beþinci dalga operasyonunu þafak vakti gerçekleþtiren polis, Ankara'da Ýþçi Partisi Genel Baþkaný Doðu Perinçek'i, Ýstanbul'da ise eski Ýstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroðlu ile Cumhuriyet Gazetesi Ýmtiyaz Sahibi ve Baþyazarý Ýlhan Selçuk'un da aralarýnda bulunduðu 13 kiþiyi gözaltýna aldý.

 

YENÝ ÞAFAK, 1 Temmuz 2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Þener Eruygur'un ofisinde ÞOK eden belge

 

 

Eski Jandarma Genel Komutaný Þener Eruygur'un, Ýstanbul'da Fenerbahçe Orduevi'ndeki ofisinde arama yapan polis þok belgelerle karþýlaþtý.

 

Eski Jandarma Genel Komutaný Þener Eruygur'un, Ýstanbul'da Fenerbahçe Orduevi'ndeki ofisinde arama yapan polis þok belgelerle karþýlaþtý.

 

Burada ele geçirilen bilgi ve belgelerin, Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda bugüne kadar toplanan bütün dökümanlardan daha önemli olduðu belirtiliyor. Ergenekon Terör Örgütünün adeta suçüstü yakalandýðý Eruygur'un ofisinde bulunan en kritik belgelerden biri de 'darbe eylem planý'.

 

ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'NDE ÞOK BELGE

 

Bu plana göre, ekonominin kötüye gittiðine dair ardarda anketler yaptýrýlýp sonuçlarý kamuoyuna duyurulacaktý. Temmuz 2008'in baþýnda ise siyasi cinayetler iþlenecekti. Bu cinayetler için aralarýnda JÝTEM'den ayrýlan kiþilerin de bulunduðu 30 kiþilik bir tim kuruldu. Bu tetikçilerin özellikle de yargý mensuplarýný hedef almalarý öngörülüyordu. Zira, cinayetlerden sonra 6 Temmuz'da 20 ilde eþ zamanlý "yargýya sahip çýk" mitingleri düzenlenecekti. Gaziantep'teki mitinge ise Hurþit Tolon ve ulusalcýlarýn önde gelen isimleri katýlacaktý. Yasadýþý olarak tertip edilen mitinglerde polisle çatýþma hedefleniyordu. Bu þekilde ülkede bir iç çatýþma ortamý oluþturup darbeye davetiye çýkartýlacaktý.

 

Ele geçirilen darbe eylem planýnda, askeri müdahale sonrasý kimin cumhurbaþkaný ve baþbakan yapýlacaðýnýn dahi açýkça ifade edildiði iddia ediliyor.

 

 

Moral Haber

2 Temmuz 2008 Çarþamba

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Gazeteler, Ergenekon baskýnýný nasýl gördü?

 

 

Gazeteler, Ergenekon terör örgütü soruþturmasý kapsamýnda aralarýnda emekli paþalarýn da bulunduðu gözaltýlara farklý yaklaþtý.

 

Gazeteler, Ergenekon terör örgütü soruþturmasý kapsamýnda aralarýnda emekli paþalarýn da bulunduðu 21 kiþinin gözaltýna alýnmasýna geniþ yer verdi. Medya, haberi, 'Ayýþýðýna darbe', 'Nihayet bazý büyük balýklar', 'Üçüncü dalgada iki orgeneral', 'Sarýkýza darbe', 'Paþalara baskýn', ''Orduevinde gözaltý', 'En büyük gözaltý', 'Darbe temizliði', 'Darbeci paþalara gözaltýnda', 'Deþtikçe derinleþiyor' gibi manþetlerle sayfalarýna taþýdý

 

Taraf gazetesi, 'Darbeci paþalara gözaltýnda' baþlýðýþyla verdiði haberde 'Devletin içindeki Ergenekon suç örgütüne yönelik operasyon 2004'teki darbe planlarýnýn baþ aktörlerine de uzandý." denildi.

 

Gazete ayrýca CHP lideri Deniz Baykal'ýn paþalarý sahiplenmesini de ayrý bir haber olarak gördü. 'Baykal darbeci paþalarý sahiplendi' baþlýðýyla verilen haberde, "Operasyonu Erdoðan'ýn kiþisel davasý olarak deðerlendiren Baykal, Hitler ve Stalin dönemindeki uygulamalarý hatýrlatarak 'Topluma mal olmuþ kiþileri birden gözaltýna alamazsýnýz' dedi." ifadelerine yer verildi.

 

Hürriyet gazetesi, haberi 'En büyük gözaltý' manþetiyle duyurdu. Haberde, ''Türkiye, Ergenekon soruþturmasý çerçevesinde iki emekli orgeneral, bir emekli tümamiral, bir emekle tuðgeneral, ve iki gazete yöneticisinin de aralarýnda buluduðu 21 kiþinin gözaltýna alýnmasýyla sarsýldý." cümlelerine yer verildi.

 

Sabah gazetesi, 'Orduevinde gözaltý' manþetiyle duyurdu olayý. Eski milletvekili Turhan Çömez'in arandýðý bilgisine yer verilen haberde, 'Ergenekon'da altýncý dalga. Emekli Org. Eruygur orduevinde, Hurþit Tolon lojmanda gözaltýna alýndý' denildi.

 

Milliyet, 'Paþalara baskýn' manþetinin spotunda, 'Polis, eksi Jandarma genel komutaný Eruygur'u orduevinden, emekli Orgeneral Tolon'u askeri lojmandan aldý.' ifadeleri kullanýldý.

 

Vatan, 'Ne ülke ama' manþetini tercih etti. 'Ýki eksi kudretli komutana Ergenekon gözaltýsý' üst baþlýðýyla çýkan gazete, 'Yargýtay Baþsavcýsý'nýn ülkesinin cumhurbaþkanýný, baþbakanýný, iktidar partisini þeriatçýlýkla suçladýðý saatlerde, aralarýnda ikisi orgeneral olmak üzere beþ emekli subayýn bulunduðu 21 kiþi darbe hazýrlýðý yaptýklarý iddiasýyla gözaltýna alýndý.

 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez polis, askeri lojmanlara girerek, emekli komutanlarý dairelerinden alýp götürdü' ifadelerini sütunlarýna taþýdý.

 

Star gazetesi 'Darbe temizliði' manþetinin altýnda þu cümleleri kullandý: "Türkiye ilk kez darbeyi soruþturuyor. Ergenekon, darbeci emekli komutanlara da uzandý." Gazete ayrýca, 6 bin polisin operasyon emrini saat 04.00'da aldýðý bilgisini de okuyucularýyla paylaþtý.

 

Bugün gazetesi olayý, 'Ayýþýðý'na darbe' manþetiyle duyurdu. Cumhuriyet gazetesi ise operasyonu eleþtirdi. Daha önce genel yayýn yönetmeni ve bir yazarý ile çalýþaný, son operasyonda da Ankara temsilcisi gözaltýna alýnan gazete, "Ergenekon soruþturmasý muhalif sesleri susturma operasyonuna dönüþtü" ifadelerini kullandý.

 

Radikal gazetesi 'Ergenekon çoðu kudretli 21 isme ulaþtý' üst baþlýðýnýn altýnda 'Nihayet bazý büyük balýklar' manþetini attý.

 

Vakit gazetesi, 'Deþtikçe derinleþiyor' manþetiyle çýktý. Gazete, 'Ülkede kaos çýkarmayý ve darbe ortamý oluþturmayý amaçlayan Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonlar geniþleyerek sürüyor.' ifadelerini kullandý.

 

'Cumhuriyet Ergenekon üssü' baþlýðýyla verdiði bir diðer haberinde ise Mustafa Balbay'ýn dýþýnda, soruþturma kapsamýnda daha önce gazetenin imtiyaz sahibi Ýlhan Selçuk ve gazetenin eski yazarý Vedat Yenerer'le birlikte yine ayný kurumun bir çalýþanýnýn gözaltýna alýndýðý bilgisine yer verildi.

 

Genel Yayýn Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi gözaltýna alýnan Tercüman gazetesi ise 'Türkiye nereye?' manþetini kullandý. 'Atatürkçü ve Cumhuriyetçi isimlerin gözaltýna alýnmasý ülkede cepheleþme korkusu yarattý' spotunun altýnda ise 'Bir yýldýr iddianamesi bile hazýrlanmayan soruþturma kapsamýnda dün sabah 27 kiþinin gözaltýna alýnmasý kafalarý karýþtýrdý. Türkiye'yi þok eden gözaltýlar 'Tek partili, otoriter rejime mi gidiyoruz' sorusunu göndeme getirirken, 'Bu bir örtülü hesaplaþma mý' dedirtti. Ergenekon'da büyük gözaltý Orduevinde gözaltý En büyük gözaltý Paþalara baskýn Sarýkýz'a darbe Nihayet bazý büyük balýklar Üçüncü dalgada iki orgeneral Ayýþýðý'na darbe Darbeci paþalar gözaltýnda Darbe temizliði Ýki eski kudretli komutana Ergenekon gözaltýsý Deþtikçe derinleþiyor Þok gözaltýlar Ergenekon depremi Ergenekon'da ikinci dalga Orgenekon Ankara toz duman Gözaltýlar buzdaðýnýn görünen kýsmý Gözaltýlar Türkiye'yi sarstý Darbe parodisine mutabakat operasyonu Büyük gözdaðý Türkiye Nereye

 

ÝÞTE MANÞETLER

 

Zaman: Ergenekon'da büyük gözaltý

 

Sabah: Orduevinde gözaltý

 

Hürriyet: En büyük gözaltý

 

Milliyet: Paþalara baskýn

 

Yeni Þafak: Sarýkýz'a darbe

 

Radikal: Nihayet bazý büyük balýklar

 

Akþam: Üçüncü dalgada iki orgeneral

 

Bugün: Ayýþýðý'na darbe

 

Taraf: Darbeci paþalar gözaltýnda

 

Star: Darbe temizliði

 

Vatan: Ýki eski kudretli komutana Ergenekon gözaltýsý

 

Vakit: Deþtikçe derinleþiyor

 

Türkiye: Þok gözaltýlar

 

Takvim: Ergenekon depremi

 

Referans: Ergenekon'da ikinci dalga

 

Posta: Orgenekon

 

Milli Gazete: Ankara toz duman

 

Yeni Asya: Gözaltýlar buzdaðýnýn görünen kýsmý

 

Güneþ: Gözaltýlar Türkiye'yi sarstý

 

Birgün: Darbe parodisine mutabakat operasyonu

 

Cumhuriyet: Büyük gözdaðý

 

Tercüman: Türkiye Nereye

 

 

ZAMAN ÝNTERNET

2 Temmuz 2008 Çarþamba : 11:51

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Kasasýndan tam 3 milyon Euro çýktý!

 

Çilingirle açtýrýlan diðer kasa ise altýn doluydu. Þoke olan polis memuru "Atatürk'ü seviyorum diyorsun ama paralarýn üzerinde Atatürk yok" dedi

 

 

 

Ergenekon soruþturmasý çerçevesinde Ankara'da gözaltýna alýnan Ankara Ticaret Odasý Baþkaný Sinan Aygün'ün gözaltýna alýnmasý sýrasýnda polis ile Aygün arasýnda ilginç bir diyalog yaþandý. Evinden çýkýþta basýn mensuplarýna Atatürk'ü sevdiðim için gözaltýna alýnýyorum" sözleriyle eleþtirisini dile getiren Aygün'e, polis aracýnda evindeki kasasýndan çýkan 3 milyon Euro'yu hatýrlatan bir polis "Sayýn baþkan Atatürk'ü sevdiðini söylüyorsun ama, kasandaki paralarýn üzerinde Atatürk yok" diyerek takýldý.

 

Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Zekariya Öz'ün talimatýyla sabah saatlerinde evine gidilen Aygün'ün evinde yapýlan aramada ilginç anlar yaþandý. ATO Baþkaný Aygün önce eve gelen kiþilerden kimlik beyaný istedi. Arama kararýnýn teblið edilmesinin ardýndan polisler evde arama yapmaya baþladýlar. Evde yapýlan aramada polisler 2 ayrý kasa tespit ettiler. Bu kasalardan birinin kendisine diðerinin ise eþine ait olduðunu söyleyen Aygün'e içinde ne olduðu soruldu. Polislere "Kiþisel ziynet eþyasý ve para var" cevabýný veren Aygün'den kasalarýn açýlmasý ve içindekilerin zapta alýnmasý gerektiði ifade edildi.

 

BÝRÝ PARA, DÝÐERÝ ALTINLA DOLU

 

Bunun üzerine ilk kasayý açan polis içinden çýkan 3 milyon Euroyu görünce þaþýrdý. Aygün bu paranýn kendisine ait olduðunu ve tasarrufu olduðunu beyan etmesi üzerine paraya el konulmayarak tutanakla kayda alýnarak kasa tekrar kapatýldý. Terörle mücadele polisleri diðer kasanýn da açýlmasýný istedi. Ancak Aygün'ün eþi bu kasada kendisine ait altýnlarýn bulunduðu ifade ederek açmak istemedi. Polislerin ýsrarý üzerine anahtarý þu anda bulamayacaðýný söyleyen Aygün'ün eþine ait kasa çilingir çaðýrýlarak açýldý.

 

Aygün eþine ait kasanýn altýn ve ziynet ile dolu olduðunu gören polis, "Bu ziynet eþyalarý ve altýnlar size mi ait" diye sordu. Aygün'ün eþinden olumlu yanýt aldýktan sonra kasa tespit tutanaðýný dolduruldu ve kasa kapatýldý.

Ardýndan evden çýkan Aygün ve polisler kalabalýk bir medya grubuyla karþýlaþtýlar. Bekleyen gazetecilerin "Neden gözaltýna alýndýnýz" sorusu üzerine polislerin arasýndan "Atatürk'ü çok sevdiðim için gözaltýna alýnýyorum" diye cevap verdi. Ancak bu sözüne bir polisin cevabý çok ilginçti. Biraz önce yapýlan ev aramasýnda Aygün'ün kasasýndan çýkan Eurolarý hatýrlatan polis memuru, "Sayýn baþkan, Atatürk'ü çok sevdiðini söylüyorsun ama, kasandaki paralarýn üzerinde Atatürk yok" sözleriyle takýldý.

 

ANKA

02.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Ýllegal bir siyasî parti olarak Ergenekon

 

03/07/2008

 

 

Mümtazer TÜRKÖNE - ZAMAN

 

 

Karþýmýzda, bu dünyaya ve Türkiye'ye ait olmayan bir "yaratýk" duruyor. Tarif edilmesi ve tanýmlanmasý alýþtýðýmýz standartlarýn dýþýnda. Çoðumuz, uyanýkken bile sürekli gördüðümüz kâbusa benzeterek "darbe" tehdidini öne çýkartýyoruz.

Tehlike darbeden bile daha ciddi... Ergenekon, bir siyasî parti. Neden? Çünkü devlet iktidarýný ele geçirme veya kontrol altýna alma amacýný taþýyor. Komünist ve faþist partiler gibi illegal yapý ve yöntemler kullanýyor. Gizlilik içinde iþ görüyor. Paramiliter bir örgüt, ancak militer yapý merkezde yer aldýðýna göre faþist gizli partilerin hiyerarþik ve otoriter yapýsýna daha yakýn. Ýçinde þiddet usullerini kullanacak niteliðe uygun aparatlar bulunuyor. Peki bu siyasî partinin ilham kaynaðý neresi?

 

Bu siyasî partinin ilham kaynaðý, Soðuk Savaþ dönemine özgü gayrýnizamî savaþ örgütleri. NATO savunma anlayýþý çerçevesinde bütün Avrupa ülkelerinde kurulan bu örgütlerin amacý ideolojik savaþý yürütmekti. Geniþ bir sivil örgütlenme aðýna ihtiyaç duyuyordu. Kitlesel þiddet yöntemi, týpký Marksist-Leninist silahlý propaganda örgütlerinin kullandýðý gibi, bir savaþ yöntemi olarak bu örgütler tarafýndan benimsendi. Türk ordusu içinde özel harp teknikleri kýsa zamanda siyasî iktidarlara müdahale etmenin ve siyaseti düzenlemenin bir aracýna dönüþtü. 12 Eylül darbesinin meþruiyetini saðlama almak için, bu örgüt aracýlýðýyla þiddet ortamýna kritik destekler verildiði bugün artýk yeteri kadar biliniyor.

 

Soðuk Savaþ, yani bu gayrýnizamî savaþ örgütlerinin dayanaðý olan ideolojik savaþ sona erdi. Bu örgütler bütün demokratik ülkelerde daðýtýldý, faaliyetleri soruþturma konusu yapýldý. Türkiye'de ise bu örgüt, siyasete müdahalenin, siyasî dengeleri etkilemenin aracý olarak taþýdýðý deðer yüzünden muhafaza edildi. Zamanla yapýsý deðiþti. 28 Þubat sürecinde bu örgütün kamuoyunu oluþturma amacý taþýyan operasyonlarda kullanýldýðý aþikar. Geçtiðimiz günlerde Genelkurmay'ýn iki kere basýn açýklamasý yayýmlayarak yalanladýðý "Bilgi Destek Planý" baþlýklý "Lahika 1"in, 28 Þubat Süreci'nde, Çevik Bir imzalý "Batý konsepti" ile neredeyse bire bir uymasý, gözlerden kaçtý. Sivil hayata yönelik her tanzim teþebbüsünün, gayrýnizamî savaþ anlayýþý içinde yer almasý kaçýnýlmaz.

 

Türkiye'de artýk fiilî bir askerî darbe ihtimali yok. Neden? Çünkü darbeyle yönetilebilecek bir ülke artýk kalmadý. Bunun yerine demokratik hayatý kontrol altýna alacak araçlarý, bir savaþ mantýðý içinde düzenleme fikri eski güçlerini sürdürme hayali kuranlara cazip geliyor. Gayrýnizamî savaþ yöntemleri ile toplumu ve siyaseti bir hiyerarþiye baðlama fikri, Ergenekon yapýlanmasýnýn temel hareket noktasýný oluþturuyor. Medya, sivil toplum, yargý, üniversiteler ve hatta ekonomi üzerinde bütün araçlarýn seferber edildiði bir kontrol kurulmasý amaçlanýyor. Atatürkçülüðün üçüncü dünya solculuðu versiyonu, laikliðin inadýna demokrat olmayan militan bir yorumu, dünyada olup biten her þeyi komplo olarak niteleyen anti-küreselleþmeci bir ulusalcýlýk bu kontrolün ideolojik dayanaklarýný oluþturuyor. Türkiye'de geleneksel bürokratik solculuðun iktidar þansýnýn fiilen olmamasý, muhafazakâr merkez partilerin etki menzili dýþýnda kalanlar için bu örgütlenmeyi bilinçsizce de olsa bir cazibe merkezine dönüþtürüyor. Savcýlýðýn yürüttüðü soruþturmaya karþý kampanya yürütenlerin çýkarttýðý sesler, bu illegal siyasî partiye kitle desteði hakkýnda fikir veriyor.

 

Ülkeyi, gayrýnizamî savaþ yöntemleri ile kontrol altýnda tutma projesi ilkel ve kaba bir fikir. Kendi halkýna karþý gayrýnizamî savaþ yürüten ve üstelik devlet içinden güç alan bir örgüt, hiçbir dýþ düþmanýn veremeyeceði zararý bu ülkeye verebilir. Ayrýca Ergenekon örgütünün birkaç eylem sonrasýnda tel tel dökülmesi ve dünyaya rezil olmasý bile, bu projenin ne kadar ham bir hayal olduðunu göstermeye kâfi.

 

Türk devletinin bekasý, milletin saadeti ve ülkenin güvenliði için bu örgütün deþifre edilerek tasfiye edilmesi þart.

 

Zaman

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Kutan'dan 'kayýp trilyon' isyaný: CHP'ye çifte standart yapýlýyor

 

 

Saadet Partisi (SP) Genel Baþkaný Recai Kutan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Kanaltürk televizyonuna aktarýlan paralarýyla eski Refah Partisi'nin (RP) kayýp trilyon davasýnýn ayný olduðunu, bu konuda mahkemenin çifte standart uyguladýðýný söyledi.

 

 

 

Millî Görüþ lideri Necmettin Erbakan'ý Altýnoluk'taki evinde ziyaret etmek için Ýzmir'e gelen Kutan, Adnan Menderes Havalimaný VIP salonunda basýn mensuplarýnýn sorularýný cevapladý.

 

Bir gazetecinin kayýp trilyon davasýndaki benzerlikleri sormasý üzerine SP Genel Baþkaný Kutan, bu konuda Adalet eski Bakaný Þevket Kazan'ýn bir kitap yazdýðýný ve konuyu ayrýntýlarýyla anlattýðýný söyledi. Erbakan'ýn yargýlanmasýyla RP'nin kapatýldýðýný belirten Kutan, "Erbakan'ýn, daha doðrusu RP'nin yargýlanmasý dolayýsýyla Sayýn Erbakan'ýn da bu arada ceza almasý, gerçek anlamda bir hukuk problemidir. Þimdi Erbakan için iki yýllýk hapis cezasý verildi. Avukatlar ýsrarla þunu ifade etti: RP'nin hesaplarýný inceleme yetkisi sadece Anayasa Mahkemesi'nindir. Yani Maliye'nin rapor hazýrlayýp savcýlýða intikal ettirmesi yanlýþtýr. Dinlemediler. Konu mahkemeye intikal etti ve bu istikamette bir karar çýktý." dedi.

 

Hakimin, evrakta sahtecilik yaptýðý gerekçesiyle Necmettin Erbakan'a 2 yýl hapis cezasý verdiðini hatýrlatan Kutan, karar verilirken mahkemedeki durumu gözönüne alýnarak cezanýn 2 yýl 4 aya çýkarýldýðýný, böylece cezanýn paraya çevrilemediðini ya da ertelenemediðini kaydetti. Recai Kutan, "Þimdi buna benzer bir durum, aynen CHP için geçerli oldu. Þimdi gerçek anlamda hukukçular ne diyor? 'Onlarýn hesaplarýný inceleme Anayasa Mahkemesi'nin iþi'. Doðrudur fakat o zaman da böyle deðil miydi? Dolayýsýyla bir televizyon kanalýna milyonlarca dolarlýk baðýþ yapýlmýþ olmasýnýn doðru dürüst hesabý sorulmuyor." þeklinde konuþtu.

 

'Ergenokon'da sonuna kadar gidilmeli'

 

Ergenokon soruþturmasý hakkýnda CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal'ýn sert açýklamalar yaptýðýnýn hatýrlatýlmasý üzerine ise Kutan, þunlarý söyledi: "Þimdi bir bakýyoruz ki Deniz Baykal, ülkenin ekonomisi hakkýnda hiçbir beyanda bulunmuyor. Memur, iþçi, çiftçi, esnaf, sanayici periþan, onlardan bahseden yok. Þimdi müzakere edilen konu, biraz önce bahsettiðim konular. Denebilir ki bu Ergenekon önemsiz bir mesele mi? Elbette çok önemli, hayati önem taþýmakta ancak bu olaya dair bakýþta Sayýn Baykal'ýn meseleyi yeterince ciddi ele almadýðýný, tamamen politik ve ideolojik saplantýlar içinde deðerlendirdiðini görüyoruz. Basýnda o kadar ciddi iddialar ortaya atýlýyor ki insan inanmak istemiyor ancak meselenin üstüne sonuna kadar gidilmeli. Kim ki bunu engelleyici bir tavýr içinde olur, millî menfaatlerimize aykýrýdýr." dedi.

 

Erkenokon soruþturmasý kapsamýnda gözaltýna alýnanlarla ilgili savcýlýðýn hazýrladýðý iddianamenin açýklanmasýný beklediklerini belirten SP Genel Baþkaný Kutan, "Bugüne kadar orgeneral rütbesinde bir kiþinin, emekli de olsa böyle gözaltýna alýndýðýna dair hiçbir örnek yok. Ýnsan ister istemez düþünüyor. Demek ki kararý veren yargýnýn elinde o kadar güvenilir belge ve bilgiler var ki bunu çok rahatlýkla yaptýlar."

 

 

Zaman

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Ergenekon savcýsýnýn odasýnda 2.5 saat

 

 

Bu yazýyý yazmak için 6 ay bekledim. “Soruþturmanýn selameti” açýsýndan...

Yargýya saygýmdan...

Geçen süreçte, “çetenin kanýtý bombalar” imha edildi.

Kimlerin ne zaman gözaltýna alýnacaðý hükümet yanlýsý gazetelerde önceden açýklandý.

Açýklanmamýþ iddianamenin belgeleri kitap halinde yayýmlandý.

Ve iddialar, iddianameden önce gazetelerde çarþaf çarþaf yer aldý.

 

Ýkinci Öz

Ocak sonu bu köþede “Ýkinci Öz” baþlýklý bir yazý yazmýþtým.

“Ergenekon sorgulamasý”nýn baþýna Zekeriya Öz getirilince soyadlarýnýn ayný olmasýndan yola çýkarak, 30 yýl önce benzer bir davayla Doðan Öz’ün uðraþtýðýný hatýrlatmýþtým.

”Þiddet eylemlerini kýþkýrtan bir örgütün devlet aygýtýný kendi amacýna uygun bir þekilde dönüþtürmeye çalýþtýðýný” söyleyen bu aydýn savcý, Kontgerilla’yý keþfettikten 2 ay sonra öldürülmüþtü.

30 yýl kaybeden Türkiye’nin önünde yeni bir þans vardý þimdi...

 

Soruþturma karargâhýnda

Yazý yayýmlandýktan 1 ay kadar sonra savcýlýða davet edildim.

26 Þubat günü, Beþiktaþ’taki cumhuriyet savcýlýðýna ifade vermeye gittim.

Üst kattaki odada iki masa vardý; masalardan birinde oturan nazik bir savcý, beni davet eden savcýnýn o gün gelemediðini belirtti; “Ýfadenizi Zekeriya Bey alacak” dedi.

“Ergenekon Davasý”nýn ünlü savcýsý Zekeriya Öz’le böylece tanýþtým.

Önce ortamý tarif edeyim:

Ýnsan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük davalarýndan biri” için kalabalýk bir savcýlar heyetinin koca bir salonda binlerce dosya arasýnda arý kovaný gibi çalýþtýðýný hayal ediyor.

Deðil.

Karþýlýklý iki masanýn ancak sýðabileceði, çok küçük bir oda...

Böylesi bir soruþturma için üzeri fazlaca “temiz” masalar...

Ýstanbul’un en güzel manzaralarýndan birine baktýðý halde örtülü duran pencereler...

Arada vurulan kapýda geçerken uðrayanlar ve sürekli cevap verilmek zorunda kalýnan telefonlar...

Ýki kez hatýrlatýlmasýna raðmen geciken çay servisi...

 

‘Hedef?’

Tanýþtýðýmýzda Savcý Öz, oturduðu koltukta dosya okuyordu. Dosyanýn içinde “Ýkinci Öz” yazým olduðunu fark ettim.

Memnuniyetsiz bir yüz ifadesiyle doðrudan lafa girdi:

“Beni hedef göstermiþsiniz” dedi.

“Tersine” dedim; “...geçmiþteki deneyimler ýþýðýnda ve bu davanýn selameti açýsýndan iyi korunmanýz gerektiðini düþünüyorum. Bunun Türkiye için bir umut olabileceðini yazdým.”

Yazýnýn niyeti konusunda ayný görüþte deðildi.

Dýþiþleri Bakaný’nýn “Bu davaya dikkat” demecinden sonra Ergenekon savcýlýðýna atandýðý yolundaki (daha sonra düzelttiðim) satýrlarýmý da iddiasýna kanýt olarak gösteriyordu.

Ama ilginçtir; oraya bu konu için davet edilmediðimi söyledi.

Asýl davet gerekçesi, bugün soruþturduðu çetenin adýný taþýyan bir kitaba 10 yýl önce imza atmýþ olmamdý. Celal Kazdaðlý ile birlikte yaptýðýmýz “Ergenekon” araþtýrmasýyla (Ýmge, 1997) ilgili bilgi almak istiyordu.

“Ne biliyorsak, hepsini kitapta yazdýðýmýzý” söyledim. Orada yazýlý olanlarý kýsaca özetledim.

 

Tespih ve bulgular

Laf açýldýkça, bir savcý ile bir avukatýn da tanýklýk ettiði bizim “ifade”, “derin” bir sohbete dönüþtü.

Ben az konuþtum; 2.5 saat süren bu sohbetin yaklaþýk 2 saatinde Savcý Öz, Ergenekon soruþturmasýnýn ayrýntýlarýný anlattý.

O gün için 125 klasörü bulmuþ bu davanýn en hummalý safhasýnda bana 2.5 saatini ayýrabilmesine þaþarak ve gözümü 2.5 saat boyunca sürekli çektiði tespihinden ayýramayarak anlattýklarýný dinledim.

Veli Küçük’ün gözaltýna alýnmasýndan Emniyet’in tavrýna,

“AKP içine yerleþtirilen casus”tan yabancý istihbarat örgütlerinin ajaný olarak fiþlenen gazetecilere,

bayrak mitinglerinin ardýndaki isimlerden Danýþtay saldýrýsýnýn tahkikatýna,

Sabancý cinayetinden Dink suikastýna, örgütün TV kanalý açma ve kimyasal silah üretme projesinden, mafya içindeki baðlantýlarýna, üs haline getirilmiþ kiliseden, “iddianame açýklanýnca kopacak kýyamet”e kadar uzandý sohbet...

Savcý Öz’ün anlattýklarý sayesinde 6 ay sonra ancak bugün ortaya çýkacak bazý mahrem bilgilere, o gün sahip olma þansýna kavuþtum.

Bir gazeteci için ne büyük fýrsat...

Ama orada gazeteci mi, zanlý mý olduðumun henüz ayýrdýna varamamýþtým.

 

‘Pardon, sizin kitap deðildi’

Nitekim sohbetin bir yerinde “tanýk”lýktan “zanlý”lýða doðru evrildiðimi hissettim. Savcý Öz, tutuklulardan birinin “O kitabý Can Dündar’a, Veli Küçük yazdýrtmýþ” dediðini söyledi.

Hayret dolu bir gülümsemeyle “Neden yazdýrtmýþ bana?” diye sorabildim.

“Örgütü olduðundan küçük göstermek için...” dedi.

Vay canýna!

“Amaç buysa nasýl oluyor da bu kitapta dönemin Baþbakan’ýn ‘kirli iþler’ için kurduðu bir özel bürodan, örgütün ordu ve Emniyet içindeki baðlantýlarýndan, Ýçiþleri Bakaný’na uzanan kollarýndan, Cumhurbaþkaný’ný teslim alan derin iliþkiler aðýndan söz edilebiliyor?” diye sordum.

“Biz de o iddiayý ciddiye almadýk zaten” dedi, ama suçlama devam etti:

“Burada tutuklu bulunanlardan birkaçýyla da kitap için röportaj yapmýþsýnýz.”

“Kimmiþ onlar?” dedim.

Hatýrlayamadý.

Kitapta röportaj yaptýðýmýz isimleri saydým, “Yok, onlar deðil” dedi.

Sonra “Belki Hulki Cevizoðlu’nun kitabýydý” diye düzeltti. Yanlýþ hatýrlanan bir kitaptan dolayý suçlanmaktan kýl payý kurtuldum böylece...

Herhalde yorgun olduðundandý.

Günlerdir dosya okumaktan bitap düþmüþtü.

Koca soruþturmayý 3 savcý götürüyorlardý.

Baþka bir hayatý kalmamýþtý. Bu arada annesinin kalp rahatsýzlýðýna çok üzülmüþtü.

Ayrýlýrken kolaylýklar diledim.

 

Bitmedi

Beni uðurlarken:

“Bir de alt katta bir savcý arkadaþýmýz sizi görmek istiyor” dedi.

Alt kata indim.

Bir baþka savcý bir baþka dosya açtý.

Dosyada yine “Ýkinci Öz” yazýsý vardý.

“Savcý Zekeriya Öz’ü hedef göstermekle suçlanýyorsunuz” dedi.

“Az önce kendisiyle görüþtük” dedim.

“Biliyorum. O baþka...” dedi.

Yeniden ifade verdim. Amacýmýn hedef göstermek olmadýðýný söyledim.

Bir ay sonra soruþturmadan aklandýðýmý öðrendim.

Savcýlýktan çýkarkenki fikrim, girerkenki tahminimden bir hayli farklýydý.

 

 

Can Dündar

Milliyet, 05.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Ýlhan Selçuk gözaltýna alýndýðýnda Cumhuriyet’e gitmiþtim. Balbay dedi ki: “Artýk sabahlarý birbirimizi arýyoruz; bu sabah alýnan var mý diye...”

Aynen öyle oldu.

Dün sabah telefonu kapalýydý.

Dilek’le koþup evine gittik.

Site güvenliði, polislerin 6.40’ta geldiðini, 4 saattir içeride arama yaptýklarýný söyledi.

Vatansever Kuvvetler hareketiyle ilgili bir þeyler arýyorlardý.

Az sonra bir sivil polis, bilgisayar kasasýyla çýktý dýþarý...

Hemen ardýndan da Balbay göründü kapýda... Yanýnda 4 sivil polis vardý. Bizi görünce gülümsedi. Endiþelenmememizi söyledi:

“Gocunacak bir þeyim yok; ne yaptýðým ortada” dedi.

Ekip otosuna bindirildi; gitti.

Yeni çocuðu olmuþtu. Diðer kýzý yeni ilkokula baþlamýþtý.

Birtakým adamlarýn eve gelip her tarafý aramasýný ve bilgisayarý yüklenip gidiþini ona nasýl açýklayacaklardý?

“Bilgisayara virüs girmiþ. Amcalar onu temizleyecekler” dediler.

* * *

Darbe dönemlerinde yaþadýðýmýz türde sahneler bunlar...

“Sivil”de pek sevimsiz kaçýyorlar.

Balbay, 25 Mart’ta NTV’deki Neden programýnda konuðum olduðunda Yücel Aþkýn örneðini hatýrlatmýþtý.

Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi Rektörü Prof. Aþkýn hakkýnda çete kurmaktan 3150 yýl hapis cezasý istenmiþti.

Bir de yazýyla yazalým:

Üç bin yüz elli yýl...

Kendisi bu cezayý almadýysa da yardýmcýsý, tutukluluðunun üçüncü ayýnda buna dayanamayarak intihar etmiþti.

“Þimdi onun katili kim?” diye soruyordu Balbay ve Hükümet’in 8 kiþilik asansöre “Belki kaldýrýr” diye 30 kiþiyi sýðdýrmaya çalýþtýðýný söylüyordu.

Türkçeyle oynamayý sevdiðinden Ergenekon’a yeni bir isim takmýþtý:

“Heryerekon!”

* * *

“Ergenekon” adlý bir kitaba imza atmýþ biri olarak son 10 yýlý bu çeteye dair yazýlar yazarak, programlar yaparak geçirdim.

AKP dahil hükümetleri, zamanýnda darbecileri yargýlamadýðý için eleþtirdim. “Yargýlamazsanýz, yargýlanýrsýnýz” dedim.

Ama burada, baþýndan beri ben de Balbay gibi “Ergenekon”dan ziyade “Heryerekon” kokusu alýyorum.

Daha seçimler öncesinde Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül, “Ümraniye’de bulunan bombalara dikkat edin. Bunun arkasý gelecek” demiþti.

O zamandan beri soruþturmanýn üzerindeki siyasi etiket silinmedi.

Soruþturma bahanesiyle Hükümet muhaliflerine gözdaðý verildiði, hoþa gitmeyen isimlerin listeye dahil edildiði, gece yarýsý gözaltýna almalarla, yazdýrýlan kitaplarla hedef haline getirildiði ve nihayet (dünkü gözaltýlarýn zamanlamasýnda açýkça görüldüðü gibi) dikkatlerin AKP davasýndan buraya çekildiði görüldü.

Ve ne yazýk ki, gerçekten de provokasyonlarla darbe tezgâhlayan bir kanlý çetenin ortaya çýkarýlmasý ihtiyacý, bu siyasi niyetin gölgesinde kaldý.

“Asansör” öyle partizanca dolduruluyor ki, içinde yargýlanmayý hak edenler bile “Asansör düþecek” kaygýsýyla saklanýyor.

* * *

Þu anda yaþanan, asýrlýk bir hesaplaþmanýn son raundunda taraflarýn birbirlerine düello teklifidir. Seçilen silah, hukuktur.

“Seninkiler benim partimi kapatýrsa benimkiler de seninkilerin ipliðini pazara çýkarýr” hesaplaþmasýndan ne kapatýlmak istenen parti ne de hedef alýnan çete zarar görür.

Zarar görecek þey sadece yargýdýr.

Ben, dün Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararýnda ne hissettiysem, bugün bu soruþturmada ayný hisleri taþýyorum.

Hukuka inancýmý giderek yitiriyorum.

Bütün izah çabalarýný da “Bilgisayara virüs girdi, amcalar onu temizleyecekler” yalaný gibi dinliyorum.

Aðustos erken bastýrdý Ankara’ya...

Sýcak... Ve korkarým daha da sýcak olacak.

 

 

Can Dündar,

Milliyet - 02.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

NÝYE gözaltýna alýnýyorlar? Bu insanlar denizi doldurup otel mi dikmiþler?! Banka mý hortumlamýþlar?! Bunlar yurtsever!

Ergenekon soruþturmasýna böyle bakmak yanlýþtýr!

Bu insanlar bu tür suçlardan deðil, darbe organizasyonu soruþturmasý için tutuklanýyor veya sorgulanýyor.

Peki, öyleyse “dolaylý da olsa darbeye destek verenler”e kadar gidilsin, kökleri kazýnsýn!

Böyle bakmak da yanlýþtýr!

Çünkü hukukta “dolaylý da olsa” diye bir mantýk yürütülemez! Siyasette “dolaylý da olsa laikliði zayýflatanlar” denilebilir, ama hukukta denilemez! Siyasette “dolaylý da olsa darbeye destek verenler” denilebilir, ama hukukta denilemez!

Hukuk sadece “doðrudan” iliþkilere ve eylemlere bakar; “dolaylý da olsa” dediði anda, hukuk siyasallaþmýþ olur!

 

Ýki tehlike

Bu iki yanlýþ, Ergenekon soruþturmasýnda iki tehlikeyi de iþaret ediyor: Biri darbe organizasyonunu hafife almak, hele de “yurtsever, ulusalcý...” falan diye savunmaya kalkmaktýr.

Niye unutuyorsunuz, karþý çýktýðýnýz darbeler de ayný gerekçelerle yapýlmamýþ mýydý?!

Hedefler kadar yollarýn da meþru olmasý gerekmez mi?!

‘Ýyi hedef’e ulaþmak niyetiyle fiilen yanlýþ yollara girilmesi yüzünden yaþanmýþ felaketleri unutmamak gerekir.

Ýkinci tehlike, “dolaylý da olsa bulaþanlar” mantýðýna kapýlýp hukukun kabul edemeyeceði geniþlikte suçlamalar yapmaktýr! Mesela ayný çevrelerde bulunmak, ayni ideolojiye sahip olmak, hatta sýk sýk görüþmek bir “þüphe sebebi” olabilir ama kesinlikle ayný suça katýlmanýn “delil”i olmaz; bunun için baþka kanýtlar gerekir.

Ýddianame dolaylý ve zayýf deðil, “doðrudan” ve güçlü delillere dayanmalýdýr. Hakkýnda kuvvetli deliller bulunmayan isimler ve iddialar iddianameye konulmamalýdýr.

Özdemir Özok’un isabetli deyimiyle, “Ýddianame iddialý olmalýdýr.”

Yüz sanýktan 10’u, 20’si hakkýnda ciddi delillerle, ama 80’i, 90’ý hakkýnda sýrf “dolaylý iliþkiler”e ve hukuken zayýf þüphe sebeplerine dayalý bir iddianame yazýlýrsa bundan hukuk da, demokrasi de çok, ama çok zarar görür!

 

Baþarmak zorundayýz

Türkiye vahim bir kutuplaþma döneminden geçiyor. Olabildiðince itidalli olmalý, paranoyalarýmýzýn çýldýrtýcý cazibesinden sakýnmalýyýz. Bu açýdan birkaç not.

- Ordu içinde bir ekibin 2003 ve 2004 yýllarýnda “Sarýkýz” ve “Ayýþýðý” kod adlarýyla darbe çalýþmalarý yaptýðý konusunda kuvvetli þüphe delilleri kamuoyuna yansýmýþtýr; adli soruþturma asla tavsatýlmamalýdýr.

- TSK’yý tümüyle darbeciymiþ gibi görmek, göstermek çok yanlýþtýr. Zaten darbeyi baþarýsýzlýða uðratanlar da komutanlardýr! Soruþturmada ismi geçen askeri personeli tasfiye eden de Genelkurmay’dýr! Soruþturma için askeri lojmandaki aramayý da görevli askeri personel yapmýþ, ordu adli soruþturmaya yardýmcý olmuþtur!

- Ergenekon soruþturmasý da AKP hakkýndaki dava da toplumda yargýnýn ideolojik tarafsýzlýðýna güveni artýracak þekilde sonuçlanmalýdýr. Bir kýsým sivillerin darbeden umut keserek çözümü demokrasi içinde aralamalarý, darbenin imkânsýz olduðu bir toplumda þeriatýn büsbütün imkânsýz olduðunun herkesçe görülmesi, bu þekilde Türkiye’de “yöneten demokrasi”nin ve “hukuk devleti”nin güçlenmesi cumhuriyet rejiminin de en büyük kazançlarýndan biri olacaktýr.

Bunu baþarmalýyýz.

 

 

Taha Akyol,

Milliyet - 03.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

http://www.moralhaber.net/resimler/haberler/43056.jpg

 

Terörist baþýnýn vahim Ergenekon iddiasý

 

 

Ergenekon üyeleriyle geçmiþte görüþtüðünü ileri süren teröristbaþý Abdullah Öcalan önemli iddialarda bulundu. Ýþte Öcalan'ýn vahim iddialarý:

 

Ergenekon üyeleriyle geçmiþte görüþtüðünü ileri süren teröristbaþý Abdullah Öcalan önemli iddialarda bulundu. 20 günlük hücre cezasýna çarptýrýlan bölücübaþý Abdullah Öcalan, avukatlarýyla yaptýðý görüþmede Ergenekon operasyonunu deðerlendirdi.

 

Öcalan, "Ergenekoncularla ben de çok görüþtüm. Bunlarýn Rusya'yla baðlantýlarý ortaya çýktý deðil mi, bu yönleriyle tartýþýlmalýdýr" dedi. Ergenokon soruþturmasý ve son gözaltýlara deðinen teröristbaþý Öcalan, þöyle dedi: "Ergenekon'da Tolon, Eruygur onlar tutuklandý, Levent Ersöz Rusya'ya kaçtý. Demek ki durum çok ciddi. Bu Amerika'nýn doðrudan operasyonudur. Bunlar Rusya'ya, Çin'e, Hindistan'a dayanýyorlar."

 

Ergenekon örgütlenmesi içindeki isimlerle de deflarca görüþtüðünü iddia eden bölücübaþý Öcalan "Buraya gelenlerden biri de tutuklanmýþ. Ben onlarla defalarca görüþmüþtüm. Çok katýydýlar. Bunlar radikal bir gruptu. Aslýnda bana bir þeyler söylemek istiyordu, biraz farklýydýlar. 2002'den sonra buraya gelmediler. Bu Ergenekon meselesi, bunlarýn arasýnda hegemonik bir savaþ var" dedi. Öcalan þöyle devam etti:

 

Amerika onlarý hazýrladý

 

"Bu Ergenekoncular, otuz yýldýr Amerikan karþýtlýðý yaptýklarýný belirtiyorlar. Hayýr, aslýnda otuz yýldýr Amerika'ya hizmet ediyor. Amerika, otuz yýl önce onlarý hazýrlamýþtý. Hatta AKP bunlardan daha çok Amerika karþýtý! AKP, ABD karþýtýdýr demek istemiyorum. Balbay, Ýlhan Selçuk onlar da gözaltýna alýndý. Selçuk hiçbir þey anlamýyor. Amerika'ya nasýl hizmet ettiklerini bilmiyorlar. Doðu Perinçek, Küçük de, bunlar Amerikancýdýrlar."

 

BUGÜN, 12.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

ÞOK! Ergenekon'un son þifreleri çözüldü

 

 

Taraf'ýn haberine göre, "Yetim, Penguen, Gem, Aslaný, Kaplan, Leopar, Piþik, Anýt, Büyük Ev..." bu kodlardan yalnýzca birkaçý...

 

2004 yýlýnda Sarýkýz ve Ayýþýðý darbe giriþimlerinin ardýndan hazýrlanan Ayýþýðý-2 ve Yakamoz adlý planlarda kullanýlan þifre sistemi oldukça ilginç kodlara sahip.

 

2004'te Sarýkýz ve Ayýþýðý adlý iki darbe giriþimi atlattýðýmýzý biliyorduk. Ayný dönemde bu darbe giriþimlerinin devamý olan "Ayýþýðý-2," "Eldiven" ve "Yakamoz" adlý darbe giriþimlerinin varlýðýný da biliyoruz. Sarýkýz ve Ayýþýðý'ndan farklý olarak "Eldiven"de herhangi bir þifre sistemi kullanýlmamýþ. Ancak Ayýþýðý-2 ve Yakamoz'da, kiþiler, kurumlar, ve ülkeler için bir þifre sistemi kullanýlýyor. Darbe planlarýndaki Ayýþýðý-2'de toplumu ve siyaseti yeniden biçimlendirme çabasý, Yakamoz'da ise darbenin örgütlenme biçimi öne çýkýyor. Sözü geçen planlar Þener Eruygur ve ekibinin 2005'te emekliye sevk edilmesi nedeniyle gerçekleþemiyor.

 

Darbe planlarýnda "Ayýþýðý" þifresi ile "ampul"e gönderme yapýlarak AKP kastediliyor. AKP hükümetinin görevden uzaklaþtýrýlmasý için oluþturulan darbe planlarýnda TSK için "Ocak" kelimesi kullanýlýyor. Yeniden biçimlendirilmesi gereken kurumlar arasýnda "Ocak"ýn yanýsýra "Büyükev" koduyla Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Salon" þifresiyle de Ankara'daki yüksek bürokrasi sayýlýyor.

 

Darbe planlarýnda, Genelkurmay'in yeniden biçimlendirilmesi için "Yetim" olarak adlandýrýlan dönemin Genelkurmay Baþkaný Hilmi Özkök'ün etkisizleþtirilmesi isteniyor. Bu amaçla yapýlacak ön hazýrlýklarda "Gemi Aslaný" olarak þifrelenen Baþbakan Erdoðan'ýn yanýsýra "V" koduyla valilerin, "K" koduyla kaymakamlarýn ve "BB" olarak da belediye baþkanlarýnýn darbenin amaçlarýna boyun eðmelerinin saðlanmasýndan söz ediliyor.

 

"SERT MUHALEFET" • Ön hazýrlýklar baþlýðý altýnda, "Büyükev" TBMM'nin yeniden yapýlandýrýlmasý için "KurtlarTepesi" olarak adlandýrýlan bir çekirdek kadronun oluþturulmasý planlanýyor. "Gözlük" olarak MÝT ve "Ayna" olarak Emniyet Teþkilatý'nýn yeniden organize edilmesi de hedefler arasýnda yer alýyor. "Koro þarkýsý" ifadesi ile hükümete karþý sert üslupla yazýlmýþ basýn açýklamalarý kastedilirken, "Okutan" ile YÖK ve üniversiteler, "Çalýþanlar" ile de, anýlan darbenin sivil uzantýlarýnýn "Okuyan"larla birlikte "spor yapmasý" öngörülüyor. "Spor yapmak" þifresiyle de, hükümet karþýtý mitingler kastediliyor. "Saðduyu" kavramý kamuoyuna iþaret ediyor. TSK'nýn saygýnlýðýnýn "saðduyu"da tartýþýlmaya baþlandýðýna dikkat çekiliyor. "Koro þarkýsý" kodlu mitinglerin "Gemi Aslaný" Baþbakan'a karþý kullanýlmasý isteniyor.

 

AKP'NÝN "TAYFA"LARI • "Tayfa" olarak adlandýrýlan milletvekilerinden bir grubun AKP'den ayrýlmalarý ve daðýlmadan bir grup kurmalarýnýn saðlanmasý amaçlanýyor. Darbe planýnda AKP Hükümeti'nin devrilmesi konusunda "Aða sýnýfý" olarak adlandýrýlan meslek kuruluþlarýndan ve "Irgat" olarak adlandýrýlan sendikalardan destek saðlanmasý öngörülüyor. AKP'den ayrýlacak grubun baþýna "Zeybek" þifresiyle Namýk Kemal Zeybek ve "Alpav" koduyla Ahmet Vefik Alp'in getirilmesi planlanýyor.

 

FIRTINA GENELKURMAY'A • "Ocak" TSK'nýn reorganizasyonu kapsamýnda "Kaplan" Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Aytaç Yalman, "Leopar" Jandarma Genel Komutaný Orgeneral Þener Eruygur, "Penguen" Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Özden Örnek, "Þahin" Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna, "Piþik" Genelkurmay Ýkinci Baþkaný Ýlker Baþbuð, "Abide" olarak da dönemin Birinci Ordu Komutaný Yaþar Büyükanýt'ýn ismi geçiyor. Bu süreçte Þener Eruygur Jandarma Genel Komutanlýðý’ndan Kara Kuvvetleri Komutanlýðý'na kaydýrýlacak. Ýbrahim Fýrtýna da Hava Kuvvetleri Komutanlýðý'ndan Genelkurmay Baþkanlýðý'na terfi edecekti. Bir yýl sonra, 2005'te ise Ýbrahim Fýrtýna emekli olacak, Þener Eruygur da Kara Kuvvetleri Komutanlýðý'ndan Genelkurmay Baþkanlýðý'na geçecekti. Bunun yapýlabilmesi için de "Yörük" olarak kodlanan Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer'in ikna edilmesi ve "Yetim" kodlu Genelkurmay Baþkaný Hilmi Özkök'ün "istirahata çekilmesi" öngörülmüþ. Kaplan kod adlý Aytaç Yalman ve Penguen kod adlý Özden Örnek'in de emekliye sevk edilmeleri hedefleniyor.

 

TSK'nýn sekiz yýllýk geleceðinin "garanti altýna alýnmasý”ný öngören plan, "Gemi Aslaný" Baþbakan Erdoðan'ýn cumhurbaþkaný olmasýný kesinlikle engellenmesi ve dýþ tepkilerin de minimum düzeyde tutulmasý amaçlanýyor.Genelkurmay Baþkaný Özkök'ün emekliye ayrýlmasýndan sonra "Sarý Öküz" Kýbrýs ve "Ana Yazýt" Anayas konularýnda Baþbakan Erdoðan'ýn geri adým atmasý amaçlanýyor.

 

Darbe planlarýnda geliþecek olaylarda "Koro",olarak anýlan basýn-yayýn organlarýnýn kullanýmý, MÝT ve Emniyet'in kullanýmý, "Kahve olarak adlandýrýlan borsanýn kontrol altýnda tutulmasý, "Çiyan" olarak adlandýrýlan AB ile "Sýrtlan" olarak adlandýrýlan ABD'nin diplomatik ataklarýna karþý önlem alýnmasý hedefleniyor.

 

KARANLIK DOÐAN" • "Koro" olarak kodlanan medya kuruluþlarýna ve "Kasa" olarak kodlanan ekonomi çevrelerine gözdaðý verilmesi darbeye uyumlu hale getirilmesi de hedefler arasýnda yer alýyor. "Karanlýk Doðar kodlu Aydýn Doðan'ýn sahip olduðu medya kuruluþlarýnýn çizgilerini deðiþtirmeleri için kendilerine baský yapýlmasý da isteniyor. Doðan medya grubu tavrýný deðiþtirmezse bu gruba karþý yaptýrým uygulanmasý da öngörülüyor.

 

"IRAK'I DESTEKLEYELÝM" • Darbe planlarýnda Irak'ýn ABD tarafýndan iþgal edilmesi üzerine "Bas" olarak adlandýrýlan Irak'taki direniþin desteklenmesi, "Sýrtlan" olarak adlandýrýlan ABD'ye karþý milletvekillerinin de tepki göstermesi planlanýyor. "Mabed" olarak kodlarý camilerin ABD karþýtý eylemler için kullanýlmasý öngörülüyor.

 

http://www.moralhaber.net/haberresimleri/tarafmanset300.jpg

 

 

Moral Haber, 12.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Baþsavcýnýn Ergenekon açýklamasý Tam metin

 

http://www.moralhaber.net/resimler/haberler/43181.jpg

 

Ergenekon Terör Örgütü soruþturmasý tamamlandý. Ýþte, Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Engin'in kameralar önünde yaptýðý açýklamanýn tam metni.

 

Ergenekon Terör Örgütü soruþturmasý tamamlandý. Ýþte, Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Aykut Cengiz Engin'in kameralar önünde yaptýðý açýklamanýn tam metni.

 

T.C.

 

ÝSTANBUL CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

Kolluða yapýlan bir ihbar üzerine, 12 Haziran 2007 tarihinde Ýstanbul Ümraniye ilçesinde bir evde ele geçirilen patlayýcý maddeler (el bombalarý) sebebiyle baþlatýlan ve olaya müteakip yapýlan muhtelif operasyonlarda elde edilen belge ve delillere istinaden, geniþletilerek sürdürülen soruþturmanýn, önemli bir bölümü tamamlanmýþtýr.

 

Bu soruþturmada görevli bulunan Cumhuriyet Baþsavcý Vekili ve Cumhuriyet Savcýlarýndan almýþ bulunduðum bilgileri sizlere sunuyorum:

 

Soruþturma, 5271 sayýlý CMK'nun 250 Maddesinde belirtilen suçlara bakmakla görevli ve yetkili Cumhuriyet Baþsavcý Vekilinin görevlendirmesi ve gözetiminde, ayný birimde görevli 3 Cumhuriyet Savcýsý tarafýndan yapýlmýþtýr.

 

Soruþturmanýn tamamlanan bölümüne iliþkin olarak, soruþturmayý yürüten 3 Cumhuriyet Savcýsý tarafýndan iddianame düzenlenmiþ olup, yetkili Cumhuriyet Baþsavcý Vekilliðimiz tarafýndan incelenerek onaylandýktan sonra diðer soruþturmalarda olduðu gibi UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak 14 Temmuz 2008 tarihi itibariyle, Ýstanbu 13 numaralý Aðýr Ceza Mahkemesine tevzî edilmiþtir.

 

I Temmuz 2008 tarihinde yapýlan operasyon ve bir kýsmý tutuklu þüphelilerle ilgili olarak soruþturma devam çimekte olup, soruþturma tamamlandýðýnda, ayrýca yasal gereði takdir edilecektir.

 

Hir bölümü tamamlanan bu soruþturma ile ilgili olarak. Masýn ve Yayýn organlarýnda ve kamu oyunda en fa/la eleþtiri konusu olan hususlardan biri do iddianamenin düzenlenmesinin bir yýlý aþan bir süreyi almasýdýr.

 

Bu konuda görevli olup, iddianameyi düzenleyen Cumhuriyet Savcýlarýndan aldýðýmýz bilgilere göre;

 

Soruþturmanýn çok kapsamlý olmasý ve þüpheliler sayýsýnýn fazlalýðý, teknik ve fiziki takipler ve aramalarda elde edilen yüz binlerce sayfa belge ve dokümanlarýn yeni operasyonlarý gerektirmesi, bunlarýn incelenmesi ve tasnifi, elde edilen belgelerle ilgili olarak, yazýþma yapýlan kurumlardan cevaplarýnýn beklenmesi, özellikle yeni CMK hükümleri gereðince, iddianamenin düzenlenmesi için, soruþturmaya esas teþkil eden tüm delillerin toplanmasýnýn gerekli olmasý, bu belge ve delillerin deðerlendirilmesinin uzun süreleri kapsamasý ve nihayet 441 klasör ekleri bulunan ve 2455 sayfadan oluþan bir iddianamenin tanzimi ve yazýlmasý gibi zorunlu sebeplerle, dava açýlmasýnýn bu güne kadar uzadýðý,

 

Ancak, bu süre içerisinde, gerek tutuklu þüphelilerin itiraz ve talepleri gerekse Cumhuriyet Savcýlarýnýn resen baþvurularý sebebiyle tüm þüphelilerin tutukluluk hallerinin yetkili mahkemesi tarafýndan en geç birer aylýk sürelerle ve defalarca incelendiði ve þüphelilerin tutukluluk hallerinin bugüne kadar sürdürülmesinin yetkili ve görevli mahkeme kararlarýna baðlandýðý ifade edilmiþtir.

 

iddianamenin tevzi edildiði mahkemesi tarafýndan kabulü veya iadesi hususunda henüz karar verilmemiþ, (CMK'nun 174-175) maddesi), tensibi yapýlmamýþ olmasý ve ayrýca yasal gizliliðin ve kýsýtlama kararýnýn halen devam etmiþ bulunmasý sebebiyle (kamu oyunun haklý beklentisini karþýlamak ve spekülasyonlara sebebiyet vermemek amacýyla) aþaðýda belirttiðimiz hususlar dýþýnda bu aþamada, iddianame ve dava ile ilgili ayrýntýlý açýklama yapmamýza yasal imkan bulunmamaktadýr.

 

Ýddianamenin içeriðini ayrýntýlý olarak öðrenebilmek ancak ilgili mahkemesi tarafýndan iddianamenin kabulüne karar verilmesi ile mümkün olabilecektir.

 

1 Temmuz 2008 tarihinde yapýlan operasyon dýþýnda kalan ve yukarýda ifade edilen kapsamda soruþturmasý tamamlanan 48 tutuklu, 38 tutuksuz toplam 86 þüpheli hakkýnda:

 

- Silahlý terör örgütü kurmak ve yönetmek,

 

- Silahlý terör örgütüne üye olmak,

 

- Silahlý terör örgütüne yardým etmek,

 

- Cebir ve þiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan

 

kaldýrmak veya görev yapmasýný engellemeye teþebbüs,

 

- Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karþý halký isyana tahrik,

 

- Patlayýcý madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek,

 

- Danýþtay saldýrýsýna ve Cumhuriyet Gazetesine patlayýcý madde atmak

 

suçlarýna azmettirmek,

 

- Devletin güvenliðine iliþkin gizli belgeleri temin etmek,

 

- Kiþisel verileri kaydetmek,

 

- Askeri Ýtaatsizliðe teþvik,

 

- Halký kin ve düþmanlýða alenen tahrik vb.

 

Suçlarýndan kamu davasý açýldýðý,

 

Ayrýca bu soruþturma sýrasýnda þüpheli olarak ifadeleri alýnmýþ bulunan 3t kiþi hakkýnda ise, Kamu Adýna Kovuþturmaya Yer Olmadýðýna karar verildiði anlaþýlmýþtýr.

 

Ýddianamede yer alan ve yukarýda belirtilen suçlarla ilgili olarak birkaç hususu açýklamayý gerekli buluyorum.

 

Haklarýnda dava açýlan þüphelilerden her birine bu suçlarýn tamamýnýn isnad edilmediði,

 

Ancak, 5237 sayýlý T.C.K nýn 220/5 maddesinde yer alan " Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde iþlenen bütün suçlardan dolayý ayrýca fail olarak cezalandýrýlýr" hükmü dikkate alýnarak; örgütte yönetici olarak nitelendirilen þüphelilerin tüm bu suçlardan da cezalandýrýlmalarýnýn.

 

Yönetici konumunda olmayan diðer þüphelilerin ise, sadece eylemlerine uyan suçlarýn vasýf ve mahiyetlerine göre cezalandýrýlmalarýnýn talep edildiði

 

Ýddianamede ifade edilen TERÖR ÖRGÜTÜ, hepimizin bildiði anlamda klasik BÖLÜCÜ VEYA ÝDEOLOJÝK TERÖR örgütü deðildir.

 

TERÖR tanýmý, 3713 sayýlý Terörle Mücadele Kanunu'nun I. maddesinde yer almýþtýr. Bu maddede, bölücü ve ideolojik terör örgütlerinin amaçlarýný ifade eden tanýmýn þanýnda "Devlet otoritesini zaafa uðratmak veya yýkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek. Devletin iç ve dýþ güvenliðini ve kamu düzenini bozmak amacýyla bir örgüte mensup kiþi veya kiþiler tarafýndan giriþilecek her türlü suç teþkil eden eylemlerde" Terör suçu olarak kabul edilmiþtir.

 

Bu itibarla, iddianamede tavsif edilen Terör örgütü deyiminin bu baðlamda dikkate alýnmasý gerekmektedir.

 

Bu soruþturmanýn baþlatýldýðý tarihten itibaren, yazýlý ve görsel basýnda, örneðine çok az rastlanan bir yoðunlukta, soruþturmaya iliþkin bir kýsmý gizli olan belge ve bilgilerin yayýnlanmasý suretiyle ve soruþturmanýn gizliliðini ihlâl edici nitelikte yayýn ve yorumlar yapýldýðý görülmüþtür.

 

Kamuoyunu bilgilendirme Basýnýn elbette en baþta gelen görevi olup, bu aslî görevin yapýlmamasýný düþünmek kesinlikle söz konusu olamaz.

 

Ancak, bu yayýn ve yorumlarýn çok büyük bir bölümünün, maalesef gerçek dýþý olduðunu ifade etmek isterim.

 

Bu yayýnlar ciddi boyutlarda bilgi kirliliðine .sebebiyet vermiþ ve kamuoyu yanlýþ bilgilendirilmiþ ve bilgilendirilmektedir.

 

Bir çoðu da doðru olmayan bilgiler çeþitli kiþi ve guruplar tarafýndan da yanlýþ yorumlandýðý için, kamuoyunda yanlýþ beklentilere yol açmakta, soruþturmanýn selâmetini, þüphelilerin özel yaþam ve temel hakkýnýn ihlal çimekle ve Yargý aleyhine de haksýz ve aðýr eleþtirilere sebebiyet vermekledir.

 

Deðerli basýnýmýzýn ve kamuoyunun gerek devam eden soruþturma safhasýnda gerek bundan sonraki yargýlama safhasýnda yetkililerin açýklamalarý dýþýndaki bilgilere itibar etmemelerini, soruþturma ve yargýlama ile ilgili olarak gerek nassasiyeti göstermelerini bekliyor ve rica ediyoruz. 14 Temmuz 2008

 

Aykut Cengiz ENGÝN Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Operasyona Türk halkýndan destek

GENAR Araþtýrma þirketi tarafýndan yapýlan bir araþtýrma, halkýn yüzde 57'sinin Ergenekon'un darbe yapmak için kurulmuþ ve çýkar amaçlý bir örgüt olduðunu düþündüðünü ortaya koydu.

 

 

ÝSTÝHBARAT SERVÝSÝ / ÝSTANBUL

GENAR Araþtýrma Eðitim ve Danýþmanlýk þirketi tarafýndan yapýlan araþtýrmaya göre halkýn büyük çoðunluðu Ergenekon'a yönelik yapýlan operasyonu destekliyor. Araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 65.1'i operasyonu siyasi bir operasyon olarak görmü-yor. Katýlýmcýlarýn yüzde 77'si Ergenekon oluþumunu vatansever bir örgüt olarak görmüyor. Ankete katýlanlarýn yüzde 57'si Ergenekon'u darbe yapmak için oluþturulmuþ bir örgüt olarak nitelendirdi. Ergenekon'un rejimi korumak için kurulduðunu düþünmeyenlerin oraný yüzde 74 iken, Ergenekon'un terör örgütü olduðunu düþünenlerin oraný ise yüzde 37. Yüzde 61'i ise Ergenekon'un çýkar amaçlý bir suç örgütü olduðunu düþünüyor.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope12920349e2920349fby.jpg

 

 

2020 DENEK KATILDI

 

Türkiye-Toplum-Siyaset Araþtýrmasý, siyaset sosyoloðu M. Teyfik Göksu ve siyaset bilimci Mustafa Þen yönetiminde gerçekleþtirildi. Türkiye genelinde 2020 kiþi ile 14 il 47 ilçede yüzde 95 güven aralýðý, yüzde 2.3 hata payý ve 07-17 Temmuz tarihleri arasýnda kantitatif araþtýrma yönteminin yüz-yüze anket tekniðiyle yapýlan 2008 yýlý ikinci çeyrek Türkiye Toplum-Siyaset araþtýrmasýyla ilgili deðerlendirmeler içermektedir.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope7.jpg´

 

Sizce AK Parti kapatýlmalý mý?

 

 

Araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 60'ý AK Parti'nin kapatýlmasýna karþý çýkarken, kapatýlmaya AK Partileler'den sonra en çok Saadet Parti'ne ve DTP'ye oy verenler karþý çýkýyor.

 

AK Parti'nin kapatýlmasýný isteyenlerin baþýnda CHP'ye ve Genç Parti'ye oy verenler geliyor. Katýlýmcýlarýn yüzde 45'i AK Parti'nin kapatýlmasý ve Tayyip Erdoðan'a yasak gelmesi durumunda Türkiye'de ekonomik kriz çýkacaðýný yüzde 29'u ise siyasi kriz çýkacaðýný, yüzde 27'si ise hiçbir þey olmayacaðýný düþünmektedir.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope2.jpg

 

Baþörtüsü kararý sizce doðru mu?

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 411 milletve-kilinin oyuyla kaldýrýlan baþörtüsü yasaðýnýn Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptali halk tarafýndan yaklaþýk yüzde 62'lik kesim tarafýndan olumlu bulunmamaktadýr. Toplumun büyük bölümü Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki kararýna katýlmamaktadýr. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararýný “Yargý aracýlýðýyla Türkiye'de siyasal süreçlere müdahale ve milli iradeye müdahale” olarak algýlamýþtýr.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope3.jpg

 

Ýran konusunda Türkiye ne yapmalý

 

Araþtýrma verilerine göre ABD'nin Ýran'a olasý bir müdahalesi durumunda halkýn yüzde 63'ü Türkiye'nin tarafsýz kalmasý gerektiðini, yaklaþýk yüzde 33'ü ise Ýran'ýn yanýnda yer almasýný arzu etmektedir. Türkiye'nin ABD'nin yanýnda yer almasýný arzu eden kitle sadece yüzde 4'tür. Bu veriler de göstermektedir ki Türk toplumunda ciddi bir Amerikan karþýtlýðý geliþmiþtir ve bu karþýtlýk büyüyerek devam etmektedir. ABD'nin Ýran'a saldýrýsýna karþý tavýrda AK Parti, Saadet Partisi ve MHP seçmenleri birinci dilimi oluþturmaktadýr.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope4.jpg

 

AK Parti'nin oyu genelde yüzde 45, yerelde yüzde 48

 

'Yarýn seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz' sorusuna araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 45'i, AK Parti, yüzde 23.1'i CHP, yüzde 12.8'i MHP, yüzde 5.6'sý DTP, yüzde 2.9'u DP, yüzde 2.9'u SP, yüzde 2.3'ü Genç Parti, yüzde 0.8'i DSP, yüzde 0.1'i ANAP ve yüzde 4.5'i diðer yanýtý verdi.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope5.jpg

 

'Yarýn bir yerel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz þeklindeki soruya ise katýlýmcýlarýn yüzde 48.5'i AK Parti, yüzde 24.3'ü CHP, yüzde 10'u MHP,

 

yüzde 5.3'ü DTP, yüzde 2.9'u SP, yüzde 2.7'si DP, yüzde 1.9'u Genç Parti, yüzde 0.7'si DSP, yüzde 0.2'si ANAP ve yüzde 3.5'i diðer cevabý verdi.

 

AK Parti Anayasa Mahkemesi tarafýndan kapatýlýr ve Tayyip Erdoðan'a siyasi yasak gelirse yerine kurulacak parti yine Türkiye'nin birinci partisi olacaktýr.

 

http://yenisafak.com.tr/resim/site/pope6.jpg

 

Gülen Türkiye'ye dönmeli mi?

 

Toplumun yüzde 47.4'ü Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönmesi gerektiðini, yüzde 45.3'ü ise dönmemesi gerektiðini düþünmektedir. Katýlýmcýlarýn yüzde 65.4'ü Fethullah Gülen hareketinin dini hizmetlerle öne çýkan dindar öðrenci yetiþtiren önemli bir hareket olduðunu düþünmektedir. Toplumun yüzde 32.8'i ise Fethullah Gülen hareketinin devleti ele geçirmeye yönelik bir hareket olduðunu, yine yüzde 37.3 ise Fethullah Gülen hareketinin uluslararasý güçlerin bir projesi olduðunu düþünmektedir. Araþtýrma verilerine göre Fethullah Gülen hareketi Türk toplumu tarafýndan olumlanmaktadýr.

 

 

Milli takým en güvenilir kurum

 

Araþtýrmaya göre Türk toplumu en çok Türk Milli Takýmý'na, en az da medyaya güvenmektedir. Siyasilerde ise en çok Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Tayyip Erdoðan'a en az ise Deniz Baykal'a güveniyor.'Güven notunuzu göstermek için 10 puan üzerinden puan vermeniz istense aþaðýdaki kurumlara kaç puan verirsiniz? þeklindeki soruya katýlýmcýlar, 8,4 puan Türk Milli Futbol Takýmý, 7,5 puan Ordu, 6,3 puan Cumhurbaþkanlýðý, 5,9 puan TBMM, 5,7 puan yargý, 5,2 puan hükümet, 3,2 puan medya.

 

 

18.07.2008

 

Quelle: http://yenisafak.com.tr/Politika/?t=18.07.2008&c=2&i=129441

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

SÝZÝ GÝDÝ SAHTE DEMOKRATLAR

 

Abdullah ABDULKADIROGLU

 

 

Gizli baðlantýlar deþifre oldukça bazýlarýnýn suratýndaki salaða yatan gülümseme aslýnda ‘þapa oturduk’ diyor.

 

Son günlerde ilginç bir þekilde bazý gazetecilerin U dönüþlerine þahit oluyoruz.

 

Ak Parti’nin kapatýlmasý için ekranda tencere çalanlar, þimdi ‘Ak Parti neden kapatýlmamalý’ gibi tumturaklý yazýlar yazýyor. Akýllarýnca kendilerini memleket için nimetten görüyor, güya ülkenin geleceðini düþünüyormuþ havasý estiriyorlar.

 

Aslýnda yaptýklarý içine düþtükleri zor durumu savuþturmaya çalýþmaktan baþka bir þey deðil.

 

Siz deðil miydiniz; çatýda namaz, okulda baþörtüsü, oruç tutmayana dayak, bacaða kezzap diye yalan haberler yapýp milleti geren ?

 

Siz deðil miydiniz Çankaya’da türban, protokolde etek krizi diye yaygara koparan ?

 

Siz deðil miydiniz kapatma iddianamesine malzeme hazýrlayan ?

 

Siz deðil miydiniz Ergenekon’u sulandýran ?

 

Siz deðil miydiniz darbe þakþakçýlýðý yapan ?

 

Ne oldu þimdi ?

 

Bir anda Ak Partinin kapatýlmamasý gerektiðini savunmaya baþladýnýz.

 

Baþýnýza saksý mý düþtü ?

 

Ergenekon deþifre oldukça sýkýntýdan kurdeþen döküyorsunuz, farkýndayýz.

 

Ýþbirlikleriniz ortaya çýktýkça suratýnýzdaki salaða yatan gülümseme aslýnda ‘þapa oturduk’ diyor, görüyoruz.

 

Þimdi kývýrtarak devekuþu oyunu oynuyorsunuz, anlýyoruz.

 

Siz dünyayý sadece kendi çevrenizdeki riyakarlýklar halkasýndan ibaret sanýyorsunuz ama koskoca bir millet iliklerine kadar delikanlý bir hayat sürüyor bu ülkede.

 

Neyin ne olduðunu da, kimin ne olduðunu da çok iyi biliyor herkes.

 

Ýnsanlara ‘ya onlardansýn ya bizdensin’ gibi bir damga vuruluyormuþ da;

 

Korkutma sindirme politikasý uygulanýyormuþ da;

 

Falan filan…

 

Ülkeyi ger ger sonra çok gerildi biraz salalým de.

Rüzgara göre nasýl da yön deðiþtiriveriyor bu kýkýrdaksýzlar tayfasý.

 

Düne kadar darbe tamtamcýlýðý yapanlar þimdi baþýmýza demokrasi havarisi kesildi.

 

Düne kadar Abdullah Gül’ün, Tayyip Erdoðan’ýn adýný söylerken kin yüzlerinden fýþkýranlar, çýkmýþ bugün kendi mahallesinden gelen baskýya baþkaldýrýyormuþ da, korkmuyormuþ da ‘Ak Parti kapatýlmamalý’ diyormuþ.

 

Vay be ne cesaret ama.

 

Millet bunu taa en baþtan beri söylüyor.

 

Ha eðer samimiyseniz gelin özeleþtiriden baþlayalým iþe.

 

Önce bu kadar zamandýr ülkeyi gerdiðiniz için, Müslümanlara yönelik yalan-iftira kampanyalarý tertiplediðiniz için çýkýp milletten bir özür dileyin.

 

Þu Ergenekon gömleðini bir çýkarýn üzerinizden.

 

Millete bir inandýrýn, affettirin kendinizi.

 

Kilometreyi bir sýfýrlayýn.

 

Yoksa çark etmenin, günah çýkarmanýn zamaný geçti.

 

Azrail baþucuna oturduktan sonra iman etmek adamý kurtarmaz.

 

Daha net ifade etmek gerekirse: Yemezler.

 

Çünkü artýk bu ülkede demokrasiyi savunacak cesur gazetecilerin sayýsý sizi üçe beþe katladý.

 

Çünkü bu milletin sizin aðzýnýzýn kenarýndan akan demokrasiye ihtiyacý yok.

 

Çünkü bu millet Ak Parti kapatýlsa da kapatýlmasa da bu ülkeden statükoyu kovmaya yemin etti.

 

Çünkü bu millet Ak Partiyle var olmadý, Ak Partisiz de yok olmaz.

 

Biz bu demokrasi mücadelesini niye mi veriyoruz ?

 

Çünkü sizin var ama, bu milletin gidecek, kaçacak baþka ülkesi yok.

 

Çünkü sizin deðil ama, benim babam da, dedem de, onun dedesi bu topraklarda yatýyor.

 

Çünkü bu ülke benim ülkem.

 

Çünkü Anadolu’nun her karýþýnda benim izim var.

 

Ýþte bu yüzden bu ülkede eninde sonunda; milletin dediði olacak.

 

Siz isteseniz de istemeseniz de,

 

Hoþunuza gitse de gitmese de.

 

 

 

24.Temmuz.2008 12:15:17

 

samanyoluhaber

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Masonluk, Ergenekon'un neresinde?

 

HÜSEYÝN GÜLERCE ZAMAN

31/07/2008

 

 

Ýstanbul Güngören'de masumlarý kim katletti? PKK mý? Bu katliam Ergenekon'un gözdaðý mý? Deðilse, hangi terör örgütü? Daha öncekilerde olduðu gibi her terör saldýrýsýnda, sanki kararlarý terör örgütleri alýyormuþ gibi, farkýnda olmadan sýð bir tartýþmaya kilitleniyoruz

 

. Hâlbuki bütün terör örgütleri, devlet içindeki çeteler birer taþerondur. PKK da, DHKP-C de, Hizbullah da, Ergenekon da beyin olamaz. Planlarý, projeleri baþkalarý yapar, taþeronlar da ihaleyi alýr, uygular. Büyük olaylarý büyük güçler, onlara baðlý istihbarat birimleri planlar. Uygulamayý da zekâsý, kabiliyeti itibarýyla küçük insanlara yaptýrýrlar. Mesela, Ýtalya'da Gladyo'yu açýða çýkaran savcý, bu örgütü kurduranýn ABD, Ýngiltere olduðunu, paralarýn CIA bütçesinden saðlandýðýný, fakat beyin takýmýnýn P-2 Mason Locasý olduðunu daha geçen ay gelip Ýstanbul'da anlattý. Bu adamlar acýmasýzca, tren garýnda yüz kiþiyi katlettirdiler, Ýtalya baþbakanýný kaçýrtýp öldürttüler. Asýl katiller, bu þýk giyimli, hümanist görünümlü adamlardý...

 

Mesela bizde bütün bu olup bitenlerde mason localarýnýn rolü, etkinliði nedir, bu hiç araþtýrýldý mý? Ýddianamedeki bir cümle meselâ dikkat çekiciydi. Ýlhan Selçuk Ýstanbul'da Hür ve Kabul Edilmiþ Masonlar Büyük Locasý'nda darbenin merkezindeki isimlerle görüþmüþtü. Buna henüz bir yalanlama gelmedi.

 

Konuya bir komplo teorisi olarak bakýlamayacaðýný anlatan baþka somut örnekler de var.

 

Gazetemizde Ali Ýhsan Aydýn imzasýyla 16 Þubat 2008'de çýkan haberde, TBMM'den geçen baþörtüsüne serbestlik yasasýnýn, Büyük Doðu Locasý'nýn (Grand Orient) Paris'teki toplantýsýnda da gündeme geldiði yazýlýydý. "Avrupa tartýþmasýnda masonlar" konulu toplantýda konuþan Fransa Büyük Üstadý Jean-Michel Quillardet'in deðerlendirmesi ilginçti. Türkiye'de, baþörtüsünün üniversitelerde serbest býrakýlmasý için "geriye gidiþ" ifadesini kullanan Quillardet, TBMM'den geçen düzenlemenin 'Türk laikliðinin yeniden tanýmlanmasý yolunda açýlan tehlikeli bir gedik' olduðunu savundu.

 

Demokratik bir toplumda, madem masonluk bir dernektir, gizliliði olamaz. O halde bizim, yargý mensuplarý arasýnda, üniversite rektörleri arasýnda, emniyet teþkilatý içinde, iþ ve medya dünyasýnda kimlerin mason olduðunu bilmemiz gerekmez mi? Yasak olmasýna raðmen Silahlý Kuvvetler bünyesinde masonlar var mýdýr? Masonluðu tespit edildiði için bünyeden çýkarýlan generaller var mýdýr? Milletin evlatlarý için, orayý ele geçiriyorlar, buraya sýzýyorlar diye dünyayý ayaða kaldýranlar, masonluk konusuna gelince neden suspus oluyorlar?

 

Bizim millet olarak aramýzda ayrýlýklar yoktu.

 

Yarým asýrdýr içimize zorla, ajanlarla, provokasyonlarla, tahriklerle bir yýðýn fitne sokuldu.

 

27 Mayýs askerî darbesiyle milletle ordusunun arasý açýldý. Milletin sevdiði bir Baþbakan ve iki bakan asker eliyle astýrýldý. Bu iþin arkasýndaki asýl güç kimdi? Hangi devletler iþin içindeydi?

 

Gençlik, kurdurulan sözüm ona öðrenci dernekleri vasýtasýyla bölündü, kardeþ kardeþe vurduruldu. 12 Mart 1971 darbesinden, 12 Eylül 1980 askerî müdahalesinden önce her gün onlarca üniversite öðrencisi katledildi. Sonradan öðrendik ki, ayný gün ayný tabancayla bir solcu, bir saðcý öðrenci öldürüldü. "Derin devlet" orada da vardý. Ama asýl azmettiren güçler kimdi? Kim bizim gençliðimizi birbirine kýrdýrdý?

 

Türk-Kürt asýrlardýr birlikte huzur içinde yaþýyorduk. PKK'yý kim kurdurttu? Lideri Öcalan'ý kim yetiþtirdi? Kim himaye etti? Ulusalcý geçinen Doðu Perinçek'in, Profesör Yalçýn Küçük'ün PKK kamplarýnda bu katille, canciðer kuzu sarmasý olmasýnýn asýl anlattýðý neydi? Bir Kürt-Türk çatýþmasýný asýl hangi güçler istiyor? Bu milletin kendi öz deðerlerine sahip çýkarak ayaða kalkmasýndan asýl kim, kimler, hangi ülkeler, hangi mahfiller rahatsýzlýk duyuyor?

 

Bizi kim, kimler Sünni-Alevi, laik olanlar-olmayanlar diye bölmeye çalýþýyor?

 

Taþeronlara deðil, onlarý kullananlara kafa yoralým...

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Vesayet rejimi aynen devam ediyor

 

Anayasa Mahkemesi'nin verdiði kararý yorumlarken, olaya 'ekonomi', 'iç barýþ' ya da 'siyaset' gibi çok çeþitli açýlardan bakabiliriz.

OLUMLU açýdan:

* Ekonomide istikrar ve güven sürecek. Bir krize karþý tek parti hükümetiyle tedbirler alýnabilecek.

* Bence en önemlisi Ergenekon davasýnýn ardýndaki siyasi irade devam edecek.

* Kürt meselesinde ilerleme saðlanabilecek. Bazý açýlýmlar yapýlabilecek.

* Yavaþlayan bürokrasi tekrar çalýþmaya baþlayacak.

* Avrupa Birliði yolunda demokratikleþmeye aðýrlýk verilebilecek. Avrupa'nýn da desteðiyle bazý Anayasa ve yasa deðiþiklikleri yapýlabilecek.

OLUMSUZ açýdan:

* AKP'nin karizmasý fena halde çizilmiþ oluyor. Anayasa Mahkemesi adeta partinin kulaðýný çekiyor, tek ayaðýnýn üstünde durma cezasý veriyor.

* Laikçi kesim, 6'ya 5 (hatta 5 bile deðil, 4+1 ) oranýndan hareketle iddialarýný sürdürmeye devam edecek.

* 'Þaibeli' AKP ne kadar çýrpýnýrsa çýrpýnsýn, "tamam þeriatçý deðil ama laiklik yanlýsý olmadýðý da kesin" diye anýlacak.

* Yani bu karar laiklikle ilgili tartýþmalarýn, ayný yoðunlukta devam etmesine yol açacak.

Özetle: Bu sonuç AKP açýsýndan bir 'Pirus Zaferi'dir. Vesayet rejimi aynen sürüyor. AYM'nin 10'uncu ve 42'nci maddelerde içerik denetlemesi yaparak Anayasa'yý ihlali etmesi meþrulaþýyor. "Demokles'in Kýlýcý" AKP'nin tepesinde sallanýyor: "Sen ekonomiyle ilgilen, pastayý büyüt, belediyelerle hizmet götür ama devlet iþlerine fazla karýþma" denmekte.

Not 1: Bence bu kararda ABD'nin de ciddi etkisi var. Bu etkinin tam olarak nasýl iþlediðini bir süre sonra öðreniriz.

Not 2: Bu kadar zayýf, bu kadar yanlýþ bir iddianame, böylesine yüksek onay gördü ya, vay halimize!

 

 

Emre Aköz

Sabah, 31.07.2008

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.


×
×
  • Neu erstellen...