Webmaster Posted February 17, 2008 Share Posted February 17, 2008 Yesevizade'den Fehmi Koru'ya Zannederimbizden önceki kuþaðýn çocukluðu Cevat Rifat Atilhan ve Ýðneli Fýçý okuyarak geçmiþtir. Arap dünyasý bile masonlukla ve benzeri gizli teekküllerle alakalý sýrlý bilgileri onun kaleminden okudu. Arap dünyasýnda tanýnan çaðdaþ birkaç Türk müellifi var. Necip Fazýl'la birlikte Cevat Rifat Atilhan onlardan biridir. Daima Masonluk üzerinden gizli güçleri deþifre etmeye çalýþmýþtýr. Bununla birlikte iddialarý ispata muhtaç bir kaziyye olarak kalmýþtýr . Zira, Masonluk gibi hususlar kara bir delik gibidir. Þeffaf olmadýðýndan ve bilgi kirlenmesi yoðun bulunduðundan dolayý insan bu alana girdiðinde yanlýþ bilgilerle karþýlaþabilir ve farkýnda olmadan bunlarý baþkalarýna da aktarabilir. Sonuçta bu bilgilerin kurbaný olur ve inandýrýcýlýðý veya itibarý yara alýr. Zannederim Cevat Rifat Atilhan'ný baþýna da bu türden yol kazalarý gelmiþtir. Bununla birlikte, künyesinde emekli milis generali ifadesi yeralan Cevat Rifat Atilhan bu tür meraklarýn sahiplerinin kolay kolay vazgeçemedikleri isimler arasýndaydý. Cevat Rifat Atilhan'ýn ardýndan bu alanla ilgili olarak bizim camiada en fazla temayüz eden Yesevizede oldu. Adeta Cevat Rifat Atilhan'ýn halefi gibiydi. Bu hususta birçok kitap yazdý. Esas adý Alparslan Yasa olan Yesevizade Fransýz kültürüne de aþina bir isimdi. Bilderberg Grup'la alakalý kitaplar yazdý. Türkiye Bilderberg toplantýlarýna ilk kez 1959'da evsahipliði yaptý. Ardýndan 1975'te yine bir kez daha ev sahipliði yaptý. O dönemlerde Ecevit'in Erol Bilbilik gibilerin ifadesiyle örgüt tarafýndan 'devþirilmesi' Yesevizade'yi sosyal demokrasiyi irdelemeye ve analiz etmeye itti. Yapýbozumculuk üzerinden giderek tahlil yeteneðiyle birlikte aslýnda sosyal demokrasinin önleyici bir fikir veya kavram olduðunu keþfetti. Kitlelerin komunizmin pençesine düþmesini engelleyici ara veya sahte ve uydurma bir ideolojiye ihtiyaç vardý. Bunlar 'tarafsýz müttefikler' alanýný oluþturuyorlardý. Aslýnda bu gibi tedbirlere istihbarat dünyasýnda da sýk sýk baþvurulur. Hollanda gibi ülkelerde Maoculardan önce Mao yanlýsý komunist partileri o ülkenin istihbarat teþkilatlarý kurmuþtur. Böylece safderunlar aða takýlmýþ olurlar. Ýran devriminden sonra da Ýslam aleminin birçok noktasýnda Ýran yanlýsý hareketleri veya gruplarý yine o ülkelerin istihbarat teþkilatlarý kurmuþ veya kurdurmuþtur. Bu bakýmdan en çok Amerikan yanlýlarýnýn Türkiye'de maoist hareketlerin içinden çýkmalarý bir tesadüf olabilir mi ? Anlaþýlan o ki, bu tür hareketler baþkalarý için bir þemsiye görevi görüyor. Aslýnda Yesevizade'nin devþirici kavramlarý görmesi baþarýlarýndan birisi. Bununla birlikte, Yesevizade yani nam-ý diðer Alparslan Yasa kötü bir final veya kapanýþ yaptý. Doðru bilgi ile yanlýþ bilgi arasýnda gidip gelmelerden ve savrulmalarýndan dolayý kafasý karýþmýþ olmalý ki havlu attý ve eski fikirlerinden hepsinden rucu ettiðini ilan etti. Bu nev-i þahsýna münhasýr zat ya yazdýklarýnýn altýnda ezildi ve çarketmek zorunda kaldý ya da yanlýþýn içinde doðrularý ararken sabrý tükendi ve pes etti. Hepsi de mümkün. Sonralarý birçoklarýnýn ismi dönekliðe çýktý ama Alparslan Yasa sadece tevbe etmekle kalmadý ayný zamanda tamamen piyasadan da çekildi. Bu nevi þahsýna münhasýr ve farklý usluplu zat kendisini unutturdu. Yesevizade'den sonra Ali Uður ayabeyi saymýyorum. Onlar arasýnda en yakýn tanýdýðým isim oydu. Bazen Masonluk gibi gizli örgütlerle uðraþýrken insan detaylara daldýkça bazen bütünü göremez hale geliyor. Profesyonel körlük arýz oluyor. Yani samanlýkta iðne ararken kendisini de kaybediyor. Detayý yakalayayým derken genel trendleri kaçýrabiliyor. Bundan dolayý bu netameli alanlarda hem esnek hem de dinamik olmak gerekiyor. Olaylara tek boyuttan deðil üç boyuttan da bakabilmeli. Hadiseleri tek renk üzerinden deðil birçok renk üzerinden de okumalý. Ve bilgiden ziyade reflekslerine ve sezgisine baðlanmalý. Son yýllarda Yesevizade'den sonra Bilderberg konusuyla en fazla ilgilenen Fehmi Koru olmuþtu. Bu ilgi ve meraký dünyanýn gizli patronlarýndan davet almasýna kadar vardý. Bu çerçevede geçen yýl (2006) Kanada’da düzenlenen toplantýya Türkiye’den içlerinde AKP Ýstanbul Milletvekili Egemen Baðýþ ve Yeni Þafak Yazarý Fehmi Koru’nun da bulunduðu 6 kiþi katýlmýþtý. Koru, “Bilderberg dünyanýn en gizli örgütü buna kuþku yok, bütün belgelerin üstünde gizli ve mahrem yazýsý yer alýyor” demiþti. Fehmi Koru da, bu gizliliðe uyarak yýllarca eleþtirdiði Bilderberg hakkýnda sadece ‘tedbirleri’ kaleme almýþ ancak konuþulanlarý yazmamýþtý. Bu yýl da adý geçmesine raðmen nedense icabette bulunmamýþtýr. Bunun nedeni ne olabilir ? Makyaj malzemesi veya konu mankeni olmaktan imtina etmesi midir ? Bilinmiyor. Ama konu etrafýnda fazla dolananlar ve çekirdeðe yaklaþanlar zamanla meseleye karþý soðuyorlar ve uzak durmaya baþlýyorlar. Yesevizade gibi örseleniyorlar. Bu masonluk veya gizli cemiyetler meraký bizim camia ile sýnýrlý deðil. Solda da bu iþlerin piri haline gelenler ve isimbulma veya totu üzerinden sürekavý yapanlar var. Bunlar bizim camiaya da lojistik temin ediyorlar. Bunlarýn pirlerinden birisi elbetteki Yalçýn Küçük. Bir sol ayetullahý gibi konuþuyor. Soner Yalçýn, Erol Bilbilik de bunlar arasýnda. Ama kanaatimce en teknik olaný Erul Bilbilik. Olayý Küçük ve Soner gibi batini yöntemlerle deðil zahiri yöntemlerle analiz ediyor. Bu açýdan elbette daha güvenilir. Elbette Bilderberg toplantýlarýna katýlanlar sýradan insanlar deðil. Kamuoyu imalatçýlarý veya kamuoyunu oluþturan isimler arasýndan seçiliyorlar. Cüneyt Ülsever bunlardan birisiydi. Fakat derinliði olmayanlar veya derinliði olmadýðý farkedilenler süreç içinde tabii seleksiyona uðruyorlar. Zamanýn elemesi altýnda kalýyorlar. Bir iki toplantýdan sonra eleniyorlar. 'Büyüklerin' cevher gördükleri ise küpeþtede kalmaya devam ediyor. Bilderberg, CFR ve Trilateral'in saç ayaðýdýr. Bunlar dünyaya nizamat vermeye çalýþýyorlar. Örgütün 2007 ajandasýnda elbette baþ köþede Türkiye var. Türkiye ile birlikte unuttuðumuz Yeni Dünya Düzeni de ele alýnýyor. Demokrasi, populizm ve tabii ki nükleer silahlarýn yayýlmasýný önleme çerçevesinde Ýran da bulunuyor. Enformasyon teknolojisi ve küresel ýsýnma da diðer bazý gündem maddeleri. Neden Türkiye sorusunun gerçekten de mühim bir cevabý olmalý. Bendeniz doðrusu bunun cevabýný bilmiyorum. Ama onlarýn da çok az þey bildiklerini söyleyebilirim. 1959 yýlýnda Çeþme'de yapýlan Bilderberg toplantýsýna hükümet erkaný da iþtirak etmiþti. Bu defa da öyle. Ama bir yýl sonra darbe yaþanmýþtý. Elbetteki Menderes ve Zorlu veya Polatkan gibiler Bilderberg'in asilv e tabii üyeleri deðillerdi. Bir seferliðine veya misafireten davet edilenlerdendi. Ve bu toplantýdan bir yýl sonra darbe oldu ve alaþaðý edildiler. O dönemi hatýrnxlayanlara göre darbenin dýþ baðlantýlarý da vardý. Dýþ basýnýn da darbe ortamýný kýþkýrttýðý belgelenmiþ vaziyette. Babacan Bilderberg toplantýlarýnda hükümeti temsil ederken 'Türkiye bizden sorulur' diyen neocon ekipten Michael Rubin de Harp Akademileri'nde teblið sunuyordu. Bunlar arasýnda elbetteki baðlantý yok. 1959 yýlýnda Çeþme'de yapýlan Bilderberg toplantýsý ile bir yýl sonra gerçekleþtirilen darbe arasýnda bir baðýn olmamamasý gibi. Bununla birlikte þunu söyleyebilirim ki, Türkiye'yi kaybetmemek ve elde tutmak için gösterilen bunca gayret ve bütün çabalar boþa gitmeye mahkumdur. Bildergbergcilerin þahý gelse tarihin akýþýný kimse tersine çeviremez. Sonunda Türkiye kendi yolunu ve tabii mecrasýný yeniden kavuþacaktýr. Anakrosi ve kesinti devri bitecektir. Bu elbetteki onlarýn Türkiye'yi kaybetmeleri anlamýna geliyor. Bununla birlikte, meraklý gazeteciler için hayatýn damýttýðý þöyle bir tavsiye olsa gerek : Fazla merak ya insaný çatlatýr ya da öldürür. Mustafa Özcan Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.