Webmaster Geschrieben 10. August 2008 Teilen Geschrieben 10. August 2008 Kýyamet Ne Zaman ve Nasýl Gerçekleþecektir ? Kýyamet Saati “Kýyamet, filan tarihte kopacaktýr.” demek haddime olmadýðý halde, burada size tarih tahmin etme cüretinde bulunacaðým. Elbette kimse yarýn baþýna ne geleceðinden emin olamaz. Ama, ölüm yaklaþtýkça, yakýnlýðýný hissedersiniz. Yaratan, yaklaþarak iyice açýklanma noktasýna gelen kýyameti “Neredeyse gizleyeceðim.”(1 ) diyor. Kýyamet iyice yaklaþtýðýnda da, geldi geliyor demeye baþlarsýnýz ve tahminleriniz doðruya yaklaþýr. Allah þöyle uyarýr: “Sana kýyametin ne zaman gelip çatacaðýný soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katýndadýr. Onun zamanýný Ondan baþkasý açýklayamaz. O göklere de, yere de aðýr gelmiþtir. O size ansýzýn gelecektir.”(2 )“Kýyametin zamaný hakkýndaki bilgi, ancak Allah’ýn katýndadýr. Hiç kimse yarýn ne kazanacaðýný bilemez.”(3 )“Kýyamet yaklaþtýkça yaklaþmýþtýr.”(4 )“Gülüyorsunuz da aðlamýyorsunuz. Habersiz oyalanýyorsunuz.”(5 ) Kur'an dan kýyamet senaryolarý 26 Ekim 1992 gecesi rüyamda kýyametin kopuþunu görmüþtüm. Kýyametin baþlayacaðýný anlayýnca, caddelere daldým; karþýlaþtýklarýmý kollarýndan tutup, ahirete hazýrlanmamýz gerektiðini anlatýyordum. Her kimi yakaladýysam, sözümü bitiremeden elimden sýyrýlýp gitti. Anlatamamamýn üzüntüsüyle koþuþtururken, yýkýlýþ baþladý ve ben köþeme çöküp, ölümü izledim. Dünya dalgalanýyor; çatlayýp parçalanan zeminlerden alevler fýþkýrýyordu. Üzerime serpilecek kaya, dað veya alev yýðýnlarýnýn korkusu içerisindeydim. Dizlerime kapanýp beklerken, “Allah’ým, bana acý verme!” diyordum. Karanlýkta bedenimi kaybettim. Ardýndan, kömürleþmiþ harabeler üzerinde gözlerimi açtým; bir yerlere doðru ilerliyordum. Ýçimden, “Neden dinlemedik, anlamadýk.” diye üzülüyordum. Baþýmý çevirip, topraðý siyah, göðü karanlýk gördüðüm anda uyandým. Sabahleyin, TBMM Soruþturma Komisyonlarýndaki görevime gittim. Bir elimde günün gazetesi, diðer elimde çayý yudumlarken, rüyamý anlamlandýrmaya çalýþýyordum. Gazetenin rasgele bir sayfasýný açtým. Gözüm “Kýyametin tarihi belirlendi” þeklindeki baþlýða takýldý. Heyecanlandým, ürperdim. Haber þöyleydi: “Herkesin merak ettiði kýyamet günü, sonunda açýklandý: 14 Aðustos 2126. Ýngiliz-Avustralya Rasathanesinde görevli ünlü gökbilimci Duncan Stell, üç mil geniþliðindeki Swift Tuttle adlý bir kuyruklu yýldýzýn saniyede 37 mil süratle üzerimize geldiðini ve hesaplanan tarihte, bir milyon nükleer bombadan daha etkili bir patlamayla yeryüzüne çarpacaðýný açýkladý.”(6 ) Haberin rüyamýn üzerine gelmesinden etkilendim ve kýyametin tarihiyle ilgili araþtýrmalar yaptým. Hz. Muhammed’in (asm ) “Ümmetimin ömrü bin seneyi geçecek; fakat bin beþ yüz seneyi çok aþmayacaktýr.”(7 ) dediðini okudum. Ebced hesabýyla yorumlanan bir hadisten de Hicri 1545 (Miladi 2120 ) tarihinin kýyamet yýlý olabileceðinin bulgulandýðýný gördüm.(8 ) Bunlara benzer baþka tarihleri de yan yana getirdiðimde, ilginç bir örtüþmenin yaklaþýk ayný yýllara iþaret ettiðini anladým. Bu rüyadan dokuz yýl sonra, kýyamet hakkýnda bir kitap yazmak istedim; verileri toparladým.(9 ) Swift-Tuttle’la ilgili geliþmeleri konunun uzmanlarýndan Prof. Brian G. Marsden’e sordum. Prof. Marsden’in, 17 Nisan 2001 tarihli e-posta cevabý þöyleydi: “Eðer yörüngesi dünyanýn yörüngesiyle kesiþen Swift-Tuttle, gelecek geçiþinde dünyaya çarpacak olsaydý, bu 14 Aðustos 2126’da olacaktý. Kuyruklu yýldýz her geçiþinde gecikme yapýyor. Çinlilerin M.Ö. 68 ve M.S. 188 yýllarýndaki gözlemlerini de dikkate alarak yapýlan hassas hesaplamalarda, o tarihte dünyaya çarpma ihtimalinin çok düþük olduðu anlaþýldý.” Prof. Marsden’e, 2120’de herhangi bir çarpýþma ihtimali olup olmadýðýný da sordum. “O tarihte bir çarpýþma olacaksa, bunun bizim henüz bilemediðimiz bir gökcismiyle olabileceðini” yazdý. Bilemediðimiz göktaþlarýnýn dünyaya yaklaþýyor olma ihtimalleri yüksekmiþ demek. NASA bilim adamlarýna göre, 2004 Haziran ayýnda keþfedilen 400 metre çapýndaki 2004 MN4 adý verilen göktaþý 13 Nisan 2029’da üç yüzde bir ihtimalle dünyaya çarpabilirmiþ.(10 ) Göktaþý yaklaþtýkça çarpýþma ihtimali artýyor; hesaplanan son ihtimal otuz sekizde bir(11 )… Daha böyle ne haberler okuyacaðýz, hiç de ciddiye almadan… Gerçekten de 2100 yýlýndan sonrasý tufan mý olacak? Artýk önümüzdeki 50-70 yýlýn ardýndan, kýyamet saatine kadar çevresel dengesizlikler birbirini kovalayacak mý? Kýyamet dünyayý ne zaman yakalayacak? Her uyanýk vicdan kendi cevabýný bulur. 2004 yýlýnda, 50 bin ýþýk yýlý uzaðýmýzda patlayan Nötron yýldýzýnýn saniyede yaydýðý enerjiyi, Güneþ’imiz ancak bir milyon yýlda yayabiliyor. Bilimcilere göre, bu patlama 10 ýþýk yýlý yakýnýmýzda yaþansaydý, dünya hayatýnýn çoðu sönecekti.(12 ) Bundan böyle, kýyamet haberleri de fýrtýnayý bildiren rüzgarlar gibi esip duracaktýr. Sonunda asýl fýrtýna ansýzýn, umulmaz ve beklenmezken gelip çatacaktýr.(13 ) Alman Bild Gazetesinin manþetten verdiði bir haberde, bilim adamlarý kýyamet uyarýsý yapýyorlardý. Bunlardan BBC’ye de konuþan Prof. Sir David King, “Eðer dünyanýn bu kötü gidiþi daha da hýzlanmazsa, bize geriye sað salim yaþayabileceðimiz 60 yýl kalýyor.” demiþ.(14 ) Hatta Washington Worldwatch Enstitüsüne bakýlýrsa, torunlarýmýzdan sonrasýna dünya yok.(15 ) Yani artýk iþ iþten geçmiþ demeye getiriyorlar. Dünyanýn yaþanmaz hale geleceði yýllar pek yakýn diye korkmalý ve çabayý terk etmeli miyiz? Aksine, sonsuzluða layýk olmanýn yolu, tamir etmeye, iyi izler býrakmaya çýrpýnmaktan geçer. Kýyamet bilgisi, çalýþkanlýða ve iyiliklere yönelmemizi saðlamalýdýr. Evrenin Yýkýlýþý Kýyamet nasýl kopacak? Sadece dünyayý ve güneþ sistemini mi kapsayacak; yoksa tüm evreni mi kuþatacak? Dünyanýn kýyameti ile güneþ sisteminin ve evrenin kýyameti ayný zaman kesitinde mi gerçekleþecek? “Onlar, kýyamet gününün ansýzýn gelip çatmasýný mý bekliyorlar? Þüphesiz onun alâmetleri belirmiþtir. Kendilerine gelip çatýnca ibret almalarý neye yarar!”(16 ) Fakat, ne yazýk ki, “insanlarýn çoðu (kýyametin geleceðine ) inanmazlar.”(17 ) “Göklerin ve yerin gaybý Allah’ýndýr. O saate / dünyanýn sonuna iliþkin emirse, bir göz açýp yummak gibi, hatta ondan da yakýndýr. Allah’ýn kudreti her þeye yeter.”(18 ) Yaratan evrene birden vücut verdiði gibi, kýyameti de birden baþlatýr. Yolunda gider gibi görünen her iþ, aniden tersine döner. Dünyamýza yönelen tehditler artýyor. Geçenlerde bir göktaþý dünyanýn yakýnýndan teðet geçmiþ.(19 ) Bilimciler bir göktaþýnýn çarpacaðýndan emin olsalar, bunu bize açýklayabilirler miydi? Rusya Bilimler Akademisinden Mihail Smirnov “175 yýl içinde dünyamýza göktaþý düþmeyeceðini” açýklamýþ. Smirnov’a göre, “o zamana kadar zaten insanoðlu, göktaþlarýný yok etmeyolunu çoktan bulurlarmýþ.”(20 ) Science dergisinde yayýnlanan bir araþtýrmaya göre, 16 Mart 2880 tarihinde bir kilometre geniþliðindeki bir göktaþýnýn dünyaya çarpacaðý “belirlenmiþ.” Bilim adamlarý bu sürede göktaþýnýn yörüngesini deðiþtirme teknolojisini geliþtirebileceðimize inanýyormuþ. Hatta Jet Propulson Laboratuvarýndan Jon D. Giorgini önümüzdeki uzun zamandan yararlanarak çaresine bakacaðýmýzý düþündüðünden, endiþelenmiyormuþ.(21 ) Hep ayný kandýrmaca ve ayný oyalanma… Göktaþlarý, yer taþlarý iþin bahanesidir. Evrenin yýkýlýþýna yönelen Ýlâhî Kudret, evrensel meleklerden Ýsrafil’in (as ) nefesi üzerinden evrene akar. Ýsrafil’in surundan yayýlan enerji, evrenin enerji dengesini bozarsa sistem çökmeye baþlar. Dengesizlik her zerreciðe ulaþýr; evren galaksileriyle ve gök katlarýyla çökmeye baþlar. O gün Sur üflenir; göklerde ve yerde kim varsa, Allah’ýn dilediði kimselerden baþka hepsi çarpýlýp yýkýlýr.(22 ) Evren gerilen bir kauçuk çarþaf gibi her yandan geniþliyor; atomlardan galaksilere kadar tüm zerreler birbirinden uzaklaþýyor. Bilimciler bu durumun evrenin içerisinde gizli kara enerjiden kaynaklanabileceðini düþünüyorlar.(23 ) Evren, kendisinden onlarca kat büyüklükte gizli bir enerjinin elindeyse, o enerjinin geriye çekilmesinin sonuçlarýný hayal edebilirsiniz. Ýster gelmekte olan, isterse aniden yaratýlan bir sebeple perdelenerek veya isterse de sebepsiz baþlatýlan yýkýlýþ süreci dünyayý kuþatýr. Bir göktaþý mý çarpar; evrenin enerji dengeleri mi bozulur; güneþ sistemi ve galaktik sistemler mi çöker? Nasýl olacaksa, kýyamet baþlar. Allah, göklerin ve yerin gaybýndan elektronlara gönderdiði kuvveti geri çekiverse, o saniyede olacaklarý hayal edin. Evren saatinin tüm çarklarý birbirinden kopar; madde makinesinin parçacýklarý yay gibi yerlerinden fýrlar. Tarifsiz bir baþýboþluk ve beraberinde köpük gibi sönüp yok olma yaþanýr. Dünyanýn ölümü ürkütücüdür: “Yer o sarsýntýyla sarsýldýðýnda, yer aðýrlýklarýný çýkardýðýnda…”(24 ) Yer þiddetle sarsýldýðý, daðlar serpildikçe serpildiði, hepsi daðýlýp toz duman haline geldiði, (zaman )…(25 ) O gün yer ve daðlar sarsýlacak, daðlar erimiþ bir kum yýðýnýna dönecektir! Ölüm evrene yayýlýr. “Hani o yýldýzlar silinip, o gök kubbe açýldýðýnda,(27 ) gökyüzü çatlayýp, yýldýzlar döküldüðünde…(28 ) Gök onun dehþetiyle çatlamýþtýr ve Onun vaadi yerine getirilmiþtir.”(29 ) Ne zaman ki o göz kamaþýr, Ay tutulur, Güneþ ve Ay bir araya getirilir… O gün insan, “Kaçacak yer neresi!” diyecektir.(30 ) Güneþ’le aramýza bir perde girseydi karanlýða düþerdik. Yaratan, nurunun, kudretinin yansýmasýný bir an durdursa, o an evren yoktur. Boþuna kýyamet senaryolarý üretiyoruz. Yokluða Dönüþ Kýyamet gününe ulaþýldýðýnda, dünyada sadece cisimsel zevklerine saplanmýþ, ilgisiz ve duyarsýz insanlar yaþýyor olacak. Tüm iþaretleri gördükleri halde, hâlâ bir biçimde kurtulacaklarýný hesaplayacaklar, oyalanacaklar, isyanlarýný sürdürecekler. Öyle bir deprem gürültüsüyle sarsýlacaklar ki, birçok kalp göðüs kafesinde patlayýverecek. Pek çoðunun beyin damarlarý oracýkta çatlayacak. Ufkunuzdan Ay’a uzanan alevlerin üzerinize estiðini düþünün. Denizler göklerden boþalýrcasýna üzerinize akýyor. Daðlar temellerinden parçalanýyor, zeminler çöküyor, topraðýn içinin dýþýna çýkýþýný izliyorsunuz. Yer ölüm, gök ölüm haykýrýyor. Kýyamet anýnda melekler, cinler, þeytanlar, ruhlar güçsüz ve çaresizdir, þaþkýndýr, ürperti halindedir. Evren doðdu doðalý, böyle inanýlmaz bir dehþetle karþýlaþmamýþtý. “Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kýyamet vaktinin depremi müthiþ bir þeydir!”(31 ) Her canlý, ölünceye kadar kýyametin dehþetine tanýklýk eder. Ýnsanlar öldükten sonra da olaylarý ruh gözleriyle görmeye devam ederler. Yýkýlýþ berzahtaki ruhlarýn huzurlarýnda yaþanýr. Berzah evreni de parçalanýr. Cehennemi umanlarýn dehþeti, cenneti bekleyenlerin müjdeleþmelerine karýþýr. Hani gece vakti idamlýk mahkumlarý alýp daraðacýna veya kurþuna dizilecekleri meydana götürürler ya… Bir de, seçilmeyi baþarmýþ liderlere büyük törenlerde taç giydirirler… O gün, herkes yakýnd a yaþayacaklarýný hissetmektedir. Her þey herkesin huzurunda açýða çýkacak; yakýnda tarihin en büyük hesaplaþmasý yaþanacaktýr. “O gün biz göðü kitaplarýn sayfalarýný dürüp büker gibi düreceðiz.”(32 ) emri gerçekleþir. Evrenin maddesi çöker, sistemler daðýlýr. Galaksilerin çöküþünü gök katlarýnýn kapanýþý izler. Ruhlar ve melekler de birer birer söner ve “O (Allah’ýn ) zatýndan baþka her þey yok olucudur (olacaktýr. )”(33 ) ayetinin nihaî hükmü gerçekleþir. Kýyamet kopmuþtur. Zaman biter ve Allah’tan baþkasýnýn vücudu yok olur. Artýk her þey sadece Allah’ýn bilgisindedir. Muhteþem bir romanýn son sayfasý da yaþanmýþ ve tarihe gönderilmiþtir. Madde ve vücut adýna her þey köpük gibi sönmüþ; evren mum gibi eriyip tükenmiþtir. Dr. Muhammed Bozdað Kaynaklar (1 ) Kur’an, Tâhâ 15. (2 ) Kur’an, Araf 187. (3 ) Kur’an, Lokman 34. (4 ) Kur’an, Necm 57. (5 ) Kur’an, Necm 60. (6 ) bk. Hürriyet, 27.10.2002… Ayrýca, bu konuyu ilk kez “Kýyamet ne zaman kopacak?” baþlýðýyla 18.11.2002 tarihli Yeni Asya gazetesinde yayýnlanan yazýmda dile getirdim. (7 ) Celaleddin Suyuti’nin “el-Keþfu fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti el-Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar” isimli kitabýndan naklen el-Berzenci, Kýyamet Alametleri (Ýstanbul: Pamuk Yay., 2002 ) s. 299. (8 ) Þu an Hicri 1426 (Miladi 2005 ) yýlýndayýz. Konu hakkýnda bk. Bediüzzaman, Kastamonu Lahikasý, s. 23. (9 ) Kýyametle ilgili her türlü veriyi tamamladýktan sonra, artýk kitabýmý yazabilirim dediðim sýrada, bilgisayarýmý yeniledim. Çekilen formattan çok sonra öðrendim ki, kýyamet bilgilerini de beraberinde sildirmiþim. (10 ) Milliyet, “Kýyamet 13 Nisan 2029’da mý?” (25.12.2004 ). (11 ) Vatan, “Meteor Alarmý”, (10.4.2005 ). (12 ) Hürriyet, “Samanyolu’nda dev patlama” (20.02.2005 ). (13 ) “O (kýyamet ) size ancak ansýzýn gelecektir.” (Kur’an, A’raf 187 ). (14 ) Hürriyet, “Dünyanýn 60 yýl ömrü kaldý” (07.11.2004 ). (15 ) NTVMSNBC, “Bir ya da iki nesillik vaktimiz kaldý” (10.01.2003 ). (16 ) Kur’an, Muhammed 18. (17 ) Kur’an, Mümin 59. (18 ) Kur’an, Nahl 77. (19 ) Hürriyet, “Göktaþý teðet geçti” (19.03.2004 ). (20 ) Hürriyet, “175 yýl göktaþý düþmeyecek” (05.02.2001 ). (21 ) Akþam, “Kýyamet 878 yýl sonra” (05.04.2002 ). (22 ) Kur’an, Zümer 68. Hz. Muhammed (asm ) “Sur sahibi” þeklinde tanýmladýðý büyük melek Ýsrafil’in (as ) saðýnda Hz. Cebrail’in (as ), solunda Hz. Mikail’in (as ) konumlandýðýný belirtir. (Ebu Davud, Hurufve’l-Kýraat 1, 3999 ) Bu üçüyle birlikte Hz. Azrail (as ), evrenin boyutlarýna ya*yýlmýþ, dört çok büyük enerji alanýný, bilinç ve emir düzeyini temsil ederler. Anladýðýmýza gö*re Ýsrafil (as ) Allah’ýn evreni temel yok ediþ ve diriltiþlerinde rol alan enerji alanýný temsil et*mektedir. (23 ) Evrenin bilinen baryonik maddesi (galaksiler ) vücut toplamýnýn % 4’üdür. % 75’in kara e*nerji ve kalanýn da karanlýk madde olduðu sanýlýyor. bk. http://universe.gsfc. nasa. gov/science/darkenergy.html (24 ) Kur’an, Zilzal 1-2. (25 ) Kur’an, Vakýa 4-6. (26 ) Kur’an, Müzzemmil 14. (27 ) Kur’an, Mürselat 8-11. (28 ) Kur’an, Ýnfitar 1-3. (29 ) Kur’an, Müzzemmil 18. (30 ) Kur’an, Kýyamet 7-10. (31 ) Kur’an, Hacc 1. (32 ) Kur’an, Enbiya 104. (33 ) Kur’an, Kasas 88. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.