EMRE Posted December 21, 2008 Share Posted December 21, 2008 KÜÇÜK BÝR ZEYL Kadîr-i Alîm ve Sâni-i Hakîm, kanuniyyet þeklindeki âdâtýnýn gösterdiði nizam ve intizamla, kudretini ve hikmetini ve hiçbir tesadüf iþine karýþmadýðýný izhar ettiði gibi; þuzûzat-ý kanuniyye ile, âdetinin hârikalarýyle, tegayyürât-ý sûriye ile, teþahhusatýn ihtilâfâtiyle, zuhur ve nüzul zamanýnýn tebeddülüyle meþîetini, iradetini, fâil-i muhtar olduðunu ve ihtiyarýný ve hiçbir kayýd altýnda olmadýðýný izhar edip yeknesak perdesini yýrtarak ve herþey, her anda, her þe'nde, her þey'inde, O'na muhtaç ve Rubûbiyyetine münkad olduðunu i'lâm etmekle gafleti daðýtýp, ins ve cinnin nazarlarýný esbabdan Müsebbib-ül Esbab'a çevirir. Kur'anýn beyanatý þu esasa bakýyor. Meselâ: Ekser yerlerde bir kýsým meyvedar aðaçlar bir sene meyve verir, yani rahmet hazinesinden ellerine verilir, o da cerir. Öbür sene, bütün esbâb-ý zâhiriyye hazýrken meyveyi alýp vermiyor. Hem meselâ: Sâir umur-u lâzýmeye muhalif olarak yaðmurun evkat-ý nüzûlü o kadar mütehavvildir ki, mugayyebât-ý hamsede dahil olmuþtur. Çünki.Vücudda en mühim mevki, hayat ve rahmetindir. Yaðmur ise menþe-i hayat ve mahz-ý rahmet olduðu için elbette o âb-ý hayat, o mâi rahmet, gaflet veren ve hicab olan yeknesak kaidesine girmiyecek, belki, doðrudan doðruya Cenab-ý Mün'im-i Muhyî ve Rahman ve Rahîm olan Zât-ý Zülcelâl, perdesiz, elinde tutacak; tâ her vakit dua ve þükür kapýlarýný açýk býrakacak.Hem meselâ: Rýzýk vermek ve muayye bir sîma vermek, birer ihsân-ý mahsus eseri gibi ummadýðý tarzda olmasý; ne kadar güzel bir sûrette meþîet ve ihtiyar-ý Rabbâniyyeyi gösteriyor. Daha tasrîf-i hava ve teshîr-i sehab gibi þuunât-ý Ýlâhiyyeyi bunlara kýyas et... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts