Webmaster Posted April 23, 2007 Share Posted April 23, 2007 41-FUSSILET Adini, 3. âyette geçen "fussilet" kelimesinden almistir. Secde, Hâ, Mîm ve Mesâbih adlari ile de anilan bu sûre, Mekke'de inmistir. 54 (ellidört) âyettir. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 1. Hâ. Mîm. 2. (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katindan indirilmistir. 3. (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açiklanmis bir kitaptir. 4. Bu kitap müjdeleyici ve uyaricidir. Fakat onlarin çogu yüz çevirdi. Artik dinlemezler. 5. Ve dediler ki: Bizi çagirdigin seye karsi kalplerimiz kapalidir. Kulaklarimizda da bir agirlik vardir. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadir. Onun için sen (istedigini) yap, biz de yapmaktayiz! 6. De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanim. Bana ilâhinizin bir tek Ilâh oldugu vahy olunuyor. Artik O'na yönelin, O'ndan magfiret dileyin. Ortak kosanlarin vay haline! 7. Onlar zekâti vermezler; ahireti inkâr edenler de onlardir. 8. Süphesiz iman edip iyi is yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardir. 9. De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratani inkâr edip O'na ortaklar mi kosuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir. 10. O, yeryüzüne sabit daglar yerlestirdi. Orada bereketler yaratti ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gidalar takdir etti. 11. Sonra duman halinde olan göge yöneldi, ona ve yerküreye: Isteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. Ikisi de "Isteyerek geldik" dediler. 12. Böylece onlari, iki günde yedi gök olarak yaratti ve her göge görevini vahyetti. Ve biz, yakin semâyi kandillerle donattik, bozulmaktan da koruduk. Iste bu, azîz, alîm Allah'in takdiridir. 13 Eger onlar yüz çevirirlerse de ki: Iste sizi Ad ve Semûd'un basina gelen kasirgaya benzer bir kasirgaya karsi uyariyorum! 14. Peygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarindan gelerek Allah'tan baskasina kulluk etmeyin, dedikleri zaman, "Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen seyleri inkâr ediyoruz" demislerdi. 15. Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'in, onlardan daha kuvvetli oldugunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi (mucizelerimizi) inkâr ediyorlardi. 16. Bundan dolayi biz de onlara dünya hayatinda zillet azâbini tattirmak için o ugursuz günlerde soguk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabi elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardim da edilmez. 17. Semûd'a gelince onlara dogru yolu gösterdik, ama onlar körlügü dogru yola tercih ettiler. Böylece yapmakta olduklari kötülükler yüzünden alçaltici azabin yildirimi onlari çarpti. 18. Inananlari kurtardik. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardi. 19. Allah'in düsmanlari, atese sürülmek üzere toplandiklari gün, hepsi bir araya getirilirler. 20. Nihayet oraya geldikleri zaman kulaklari, gözleri ve derileri, isledikleri seye karsi onlarin aleyhine sahitlik edecektir. 21. Derilerine: Niçin aleyhimize sahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her seyi konusturan Allah, bizi de konusturdu. Ilk defa sizi o yaratmistir. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler. 22. Siz ne kulaklarinizin, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize sahitlik etmesinden sakinmiyordunuz, yaptiklarinizdan çogunu Allah'in bilmeyecegini saniyordunuz. 23. Rabbiniz hakkinda beslediginiz zan var ya, iste sizi o mahvetti ve ziyana ugrayanlardan oldunuz. 24. Simdi eger dayanabilirlerse, onlarin yeri atestir. Ve eger (tekrar dünyaya dönüp Allah'i) hosnut etmek isterlerse, memnun edilecek degillerdir. 25. Biz onlara birtakim arkadaslar musallat ettik de onlar önlerinde ve arkalarinda ne varsa hepsini bunlara süslü gösterdiler. Kendilerinden önce gelip geçmis olan cinler ve insanlar için (uygulanan) azap onlara da gerekli olmustur. Kuskusuz onlar hüsrana düsenlerdi. 26. Inkâr edenler: Bu Kur'an'i dinlemeyin, okunurken gürültü yapin. Umulur ki bastirirsiniz, dediler. 27. O inkâr edenlere siddetli bir azabi tattiracagiz ve onlari yaptiklarinin en kötüsüyle cezalandiracagiz. 28. Iste bu, Allah düsmanlarinin cezasi, atestir. Ayetlerimizi inkâr etmelerinden dolayi, orada onlara ceza olarak ebedî kalacaklari yurt (cehennem) vardir. 29. Kâfirler cehennemde: Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi saptiranlari bize göster de asagilanmislardan olsunlar diye onlari ayaklarimizin altina alalim! diyecekler. 30. Süphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip, sonra dosdogru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayin, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. 31. Biz dünya hayatinda da, ahirette de sizin dostlariniziz.Orada sizin için canlarinizin çektigi her sey var ve istediginiz her sey orada sizin için hazirdir. 32.Gafûr ve rahîm olan Allah'in ikrami olarak. 33. (Insanlari) Allah'a çagiran, iyi is yapan ve "Ben müslümanlardanim" diyenden kimin sözü daha güzeldir? 34. Iyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülügü) en güzel bir sekilde önle. O zaman seninle arasinda düsmanlik bulunan kimse, sanki candan bir dost olur. 35. Buna (bu güzel davranisa) ancak sabredenler kavusturulur; buna ancak (hayirdan) büyük nasibi olan kimse kavusturulur. 36. Eger seytandan gelen kötü bir düsünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sigin. Çünkü O, isiten, bilendir. 37. Gece ve gündüz, günes ve ay O'nun âyetlerindendir. Eger Allah'a ibadet etmek istiyorsaniz, günese de aya da secde etmeyin. Onlari yaratan Allah'a secde edin! 38. Eger insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabbinin yaninda bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O'nu tesbih ederler. 39. Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'in âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdigimiz zaman, harekete geçip kabarir. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her seye kadirdir. 40. Åyetlerimiz hakkinda dogruluktan ayrilip egrilige sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, atesin içine atilan mi daha iyidir, yoksa kiyamet günü güvenle gelen mi? Dilediginizi yapin! Kuskusuz O, yaptiklarinizi görmektedir. 41. Kendilerine Kitap geldiginde onu inkâr edenler (süphesiz bunun sonucuna katlanacaklardir). Halbuki o, essiz bir kitaptir. 42. Ona önünden de ardindan da bâtil gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmistir. 43. (Resûlüm!) Sana söylenen, senden önceki peygamberlere söylenmis olandan baska bir sey degildir. Elbette ki senin Rabbin, hem magfiret sahibi hem de aci bir azap sahibidir. 44. Eger biz onu, yabanci dilden bir Kur'an kilsaydik, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatli sekilde açiklanmali degil miydi? Arab'a yabanci dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için dogru yolu gösteren bir kilavuzdur ve sifadir. Inanmayanlara gelince, onlarin kulaklarinda bir agirlik vardir ve Kur'an onlara kapalidir. (Sanki) onlara uzak bir yerden bagiriliyor (da Kur'an'da ne söylendigini anlamiyorlar.) 45. Andolsun biz Musa'ya Kitab'i verdik, onda da ayriliga düsüldü. Eger Rabbinden bir söz geçmis olmasaydi, aralarinda derhal hükmedilirdi (isleri bitirilirdi). Onlar Kur'an hakkinda derin bir süphe içindedirler. 46. Kim iyi bir is yaparsa, bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici degildir. 47. Kiyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi disinda hiçbir meyve (çekirdegi) kabugunu yarip çikamaz, hiçbir disi gebe kalmaz ve dogurmaz. Allah onlara: Ortaklarim nerede! diye seslendigi gün: Buna dair bizden hiçbir sahit olmadigini sana arzederiz, derler. 48. Böylece önceden yalvarip durduklari onlardan uzaklasmistir. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadigini anlamislardir. 49. Insan hayir istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizlige düser, üzülüverir. 50. Andolsun ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattirirsak: Bu, benim hakkimdir, kiyametin kopacagini sanmiyorum, Rabbime döndürülmüs olsam bile muhakkak O'nun katinda benim için daha güzel seyler vardir, der. Biz, inkâr edenlere yaptiklarini mutlaka haber verecegiz ve muhakkak onlara agir azaptan tattiracagiz. 51. Insana bir nimet verdigimiz zaman (bizden) yüz çevirir ve yan çizer. Fakat ona bir ser dokundugu zaman da yalvarip durur. 52. De ki: Ne dersiniz, eger o (Kur'an), Allah tarafindan ise siz de onu inkâr etmisseniz o zaman (haktan) uzak bir aynliga düsenden daha sapik kim vardir? 53. Insanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi gösterecegiz ki onun (Kur'an'in) gerçek oldugu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her seye sahit olmasi, yetmez mi? 54. Dikkat edin; onlar, Rablerine kavusma konusunda süphe içindedirler. Bilesiniz ki O, her seyi (ilmiyle) kusatmistir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts