Webmaster Geschrieben 9. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 9. September 2009 Ýnsanlar, aynaya bakýp üzerlerindeki elbiselerin renk uyumunu ayarlayabilirler. Ancak, kendine aynada bakamayan bir bukalemun, içinde bulunduðu ortama göre vücudunun rengini ayarlayabilir! Bu þuursuz hayvanýn renkten renge girebilme özelliðine sahip olduðunu gördüðümüzde, aslýnda Allah'ýn muhteþem yaratma sanatýnýn sadece bir örneðini görmüþ oluruz. canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler) vardýr. (Casiye Suresi, 4)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 10. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 10. September 2009 Kan damarlarý, vücudumuzu oluþturan hücrelerin tamamýna ulaþýr ve onlarý besler. Geniþ damarlar olduðu gibi, öyle kýlcal damarlar vardýr ki, ancak mikroskopla görülürler. Vücudumuzda bulunan yaklaþýk 10 milyar kýlcal damarýn toplam yüzölçümü yaklaþýk 500 metrekaredir. Sadece beynimizde bulunan kýlcal damarlarý, uç uca eklersek, Istanbul'dan Konya'ya ulaþýr! Vücudun her noktasýna ulaþacak þekilde yerleþtirilen bu geniþ að, Allah'ýn muhteþem yaratma sanatýnýnýn bir delilidir. kulluk edin ki sakýnasýnýz. (Bakara Suresi, 21)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 12. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 12. September 2009 Daldaki yapraklarýn sýralanmalarýnda özel bir matematiksel hesap ve tasarim vardýr! Bu özel tasarým sayesinde yapraklarýn birbirlerinin üstünü kapatarak diðerine gölge yapmalarý engellenmiþtir! Ayrýca, yapraklarýn üzerinde bulunan damarlar öyle yerleþtirilmiþtir ki, yaprak üzerindeki aðýrlýk eþit olarak daðýlýr ve böylece yapraðýn dengesi saðlanýr. Dünyada tüm yaprak çeþitleri ve miktarlarý dikkate alýndýðýnda, hepsinin bir "üstün akýl sahibi" tarafýndan yaratýldýðý ve kontrol edildiði anlaþýlýr. Allah bilir. O bilmeksizin bir yaprak dahi düþmez. (En'am Suresi, 69)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 15. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 15. September 2009 Yiyip içtiklerimizin içersinde bulunan su ve minerallerin, ne kadarýna vücudumuzun ihtiyacý oldu_unu ve ne kadarýný idrar yoluyla dý_arý ataca_ýmýzý biz bilmeyiz! Ancak, kula_ý, gözü, ve beyni olmayan böbrekler, insan yaratýldý_ýndan beri bunu bilir ve yaparlar! _uursuz bir et parçasý olan böbrekler, biz vücudumuzda gerçekle_en mucizeleri görelim diye, Allah'ýn emriyle vazifesini yerine getirirler. ayetlerimizi (mucizelerimizi) hem afakta (görünürde), hem kendi nefislerinde onlara gosterecegiz; oyle ki, süphesiz onun hak oldugu kendilerine acikca belli olsun. (Fussilet Suresi, 53) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 18. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 18. September 2009 Kutup ayýlarý kar fýrtýnalarýnýn kimi zaman 120-140 kilometre hýza ulaþtýðý, yýlýn 12 ayýnda karla ve buzlarla kaplý bir bölgede, çok zor koþullarda yaþarlar. Ancak Rahman olan Allah onlarý bu zor koþullara dayanýklýlýk gösterebilecekleri þekilde yaratmýþtýr. Derilerinin altýndaki 10 cm kalýnlýðýndaki yað tabakasý, gerekli olan ýsý yalýtýmýný saðlamak için yeterlidir. Bu sayede kutup ayýlarý buzlu sularda saatte 10-11 km hýzla, 2000 km uzaða kadar yüzerek gidebilirler. O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir. (Araf Suresi, 54)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 20. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 20. September 2009 Böbrekler fonksiyonlarýný kaybettikleri zaman, yerlerine diyaliz makinasý kullanýlýr. Ancak, orta boy buzdolabý ebatýnda olan bu makina, 10-15 santimlik böbreklerin yaptýðýný tam olarak yapamaz! Örneðin vücut kan üretemez, diyaliz hastalarý sürekli kan nakli yaptýrmak zorundadýr! Vücuda yararlý maddeleri de süzdüðü için, gerekli mineral ve vitaminler, tekrar serumla hastaya verilmelidir. Kandaki su miktarýný böbrekler gibi ayarlayamadýðý için, tüm diyaliz hastalarý ayný zamanda yüksek tansiyon hastasýdýr. yaratmayan gibi midir? Artýk öðüt alýp-düþünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 21. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 21. September 2009 Yaz aylarýnda sürekli muhattap olduðumuz kara sineklerin gözlerinde, toplam 8000 mercek olduðunu, herbir merceðin görüntüyü farklý açýlardan beyne ulaþtýrdýðýný ve bu 8000 farklý açýdan gelen görüntünün beyinde birleþerek sineðin görmesini saðladýðýný biliyor muydunuz?! dinleyin. Sizin, Allah'ýn dýþýnda tapmakta olduklarýnýz -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eðer sinek onlardan bir þey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. Ýsteyen de güçsüz, istenen de. (Hac Suresi, 73)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 25. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 25. September 2009 Yaklaþýk 1400 yýl once indirilmiþ olan Kuran-ý Kerim'de, her insanýn parmak izlerinin farklý olduðuna iþaret edilmiþtir. Bu gerçek, bilimsel olarak ancak 19. Yüzyýlda farkedilmiþtir! Daha once yaþamýþ, þu an yaþayan ve gelecekte yaþayacak olan tüm insanlarýn parmak izleri de birbirinden farklýdýr ve farklý olacaktýr. Ayrýca, her insanýn DNA sý, göz retinasý ve dil üzerindeki çizgileri de farklýdýr! Bu konuyu biraz düþünen insan, Allah'ýn yüceliðini ve sýnýrsýz yaratma gücünü farkeder. gönüller veren Allah'týr. Ne az þükrediyorsunuz?" (Mülk Suresi, 23)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 26. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 26. September 2009 Hücrelerimizin içinde, "mitokondri" denen ve hücrenin faaliyetlerini yapmasý için gereken enerjiyi saðlayan bir merkez vardýr. Bu enerji santrali, bir petrol rafinerisinden ya da bir hidroelektrik santralden daha geliþmiþ ve kompleks olarak yaratýlmýþtýr. Milimetrenin 1000 de biri küçüklüðünde olan ve sadece geliþmiþ mikroskoplarla gözlemlenebilen mitokondri, Allah' ýn varlýðýnýn ve yüceliðinin delillerinden, sadece biridir. biçimde) kusursuzca var edendir, 'þekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haþr Suresi, 24)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 27. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 27. September 2009 Ýnsan vücudu yaklaþýk 100 trilyon hücreden oluþur. Akciðerden aldýðýmýz oksijeni, bu hücrelerin tamamýna, kanýmýzdaki ALYUVAR hücreleri taþýrlar. Ve ayný zamanda, hücrelerdeki hidrojeni de akciðere getirler! Gözleri, kulaklarý ve beyni olmayan alyuvarlar bu iþlemi sürekli yaparlar ve hiç dinlenmezler. Peki bu alyuvarlar oksijeni nasýl tanýr?! Hidrojeni nereden bilir?! Neden onu alýr, diðerini verir?! Ve hiçbir çýkarý olmadan, neden böyle bir faaliyet yaparlar?! amellerde bulunanlarla kötülük yapan da. Ne az öðüt alýp- düþünüyorsunuz. (Mü'min Suresi, 58)> Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 28. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 28. September 2009 Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, dünya'da hayatýn devamý ve birçok dengenin saðlanmasý açýsýndan son derece önemlidir. Öyle ki bu mesafedeki küçük deðiþiklikler bile önemli olumsuzluklarýn meydana gelmesine sebep olabilir. * Eðer, Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, þimdikinden daha az olsaydý, Ay Dünya'ya çarpardý! * Þimdikinden daha fazla olsaydý, Ay uzayda kaybolur giderdi! * Eðer, Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, þimdikindenbiraz daha az olsaydý, Ay'ýn Dünya üzerinde meydana getirdiði gelgitler tehlikeli boyutlarda büyürdü. Okyanus dalgalarý, kýtalarýn alçak yerlerini kaplardý. Bunun sonucunda ortaya çýkan sürtünme okyanuslarýn ýsýsýný artýrýr ve Dünya'da yaþam için gerekli olan hassas ýsý dengesi yok olurdu! * Eðer biraz daha fazla olsaydý, gelgit olaylarý azalýrdý ve bu da okyanuslarýn daha hareketsiz olmasýna neden olurdu. Durgun su denizdeki hayatý tehlikeye sokar, bununla birlikte soluduðumuz havadaki oksijen oraný tehlikeye girerdi! 14/33-34: Güneþ'i ve Ay'ý hareketlerinde sürekli emrinize amade kýlan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kýlandýr. Size her istediðiniz þeyi verdi. Eðer Allah'ýn nimetini saymaya kalkýþýrsanýz, onu sayýp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek þu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. 36/39-40: Ay'a gelince, Biz onun için de birtakým uðrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalý gibi döndü (döner). Ne Güneþ'in Ay'a eriþip-yetiþmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 30. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 30. September 2009 Avustralya'da yaþayan Rhizenthella Gardneri adlý orkidenin gövdesinin etli beyaz renkli bölümünde kýrmýzý ve pembe renkli çiçekleri bulunur. Yapraklarý ise saydamdýr. Fotosentez yaparak besin üretmesini saðlayan klorofil maddesine sahip deðildir. Bu orkidenin bütün besinini gövdesinin içine uzantýlarýný salmýþ olan bir mantar türü saðlar. Orkide ve mantar, birarada yaþamaya kendileri karar vermediklerine göre, ortaya çýkan bu birliktelik hiç kuþkusuz ki Allah'ýn rahmetinin ve yaratma sanatýnýn örneklerinden biridir. Kur'an 6/99- O, gökten su indirendir. Bununla herþeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeþillik çýkardýk, ondan birbiri üstüne bindirilmiþ taneler türetiyoruz. Ve hurma aðacýnýn tomurcuðundan da yere sarkmýþ salkýmlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kýlýyoruz.) Meyvesine, ürün verdiðinde ve olgunluða eriþtiðinde bir bakýverin. Þüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardýr. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 30. September 2009 Autor Teilen Geschrieben 30. September 2009 Olaðanüstü bir yön bulma kabiliyetine sahip olan güvercinler, ne kadar uzaklýkta olursalar olsunlar, her zaman yuvalarýný bulurlar. Yollarýný hayranlýk uyandýran bir gizemle nasýl bulduklarý merak edilen güvercinleri inceleyen Alman bilim adamlarý, bu kuþlarýn gagalarýnda pusula gibi iþlev gören küçük demir parçacýklarý tespit ettiler. Güvercinler, bu parçacýklar sayesinde yeryüzünün manyetik alanýný analiz ederek yönlerini belirleyebiliyor. Gerta Fleissner baþkanlýðýndaki ekibin araþtýrmasý, "Naturwissenschaften" dergisinde yayýmlandý. Dergideki yazýya göre, güvercinlerin gagalarýný röntgen cihazýnda inceleyen bilim adamlarý, gaga derisinin altýndaki sinirlerde demir parçacýklarý tespit etti.Araþtýrmacýlar, göçmen kuþlarýn da ayný þekilde gagalarýndaki demir parçacýklarý içeren hücreler sayesinde yönlerini bulduklarýný kaydettiler. Daha önceki yaygýn kanýya göre bu kuþlarýn güneþ ve yýldýzlarýn konumunu kullanarak yönlerini bulduklarý sanýlýyordu. 2004 yýlýnda yapýlan bir araþtýrmada, göçmen kuþlarýn kendi "iç pusula"larýndan çok, rotalarý takip ettikleri belirlenmiþti. Ýtalyan araþtýrmacýlar ise kýsa süre önce kuþlarýn "koku haritasý" sayesinde yollarýný bulduklarý sonucuna varmýþlardý. Fransýz araþtýrmacýlar da bu kuþlarýn hafýzalarýnda 1200'den fazla görüntüyü tutabildiklerini belirlemiþlerdi. Þimdi düþünelim... Mesela, bir arkadaþýný þaka yollu küçümsemek için, ona 'kuþ beyinli' diyen bir insan, bu kuþlarýn yaptýðýný yapabilir mi? Mesela bu insan, hiç bilmediði bir þehirde, arabasýnda navigasyon aracý olmadan, veya harita ve pusulasý olmadan, ve hiçkimseye sormadan, (tabelarý da okuyamadýðýný farzedelim) aradýðý adresi bulabilir mi? Tabiki çok zor!! Ancak Yüce Allah, bizler üzerinde düþünelim ve Allah'ýn kadrini hakkýyla takdir edelim diye, yarattýðý canlýlarda bu tip çeþitli mucizeler göstertir. Kur'an 24/41- Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuþlar, gerçekten Allah'ý tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasýný ve tesbihini þüphesiz bilmiþtir. Allah, onlarýn iþlediklerini bilendir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 2. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 2. Oktober 2009 Dünya yüzeyinde su oraný, biz insanlarýn ve tüm canlýlarýn yaþamasýna en uygun þekilde yaratýlmýþtýr. Ingiliz doðabilimci John Ray bu durumu þu sözlerle ifade etmiþtir: "Eðer Dünya üzerinde þimdi olduðunun yarýsý kadar deniz olsaydý, o zaman su buharý miktarý da þimdikinin yarýsý kadar olacaktý, dolayýsýyla biz de kuru topraklarý beslemek için þu an sahip olduðumuz nehirlerimizin ancak yarýsýna sahip olacaktýk, çünkü su buharýnýn miktarý, üzerinden yükseldiði yüzeyin geniþliðiyle baðlantýlýdýr. Dolayýsýyla Akýl Sahibi Yaratýcý, bunu öyle bir þekilde düzenlemiþtir ki, denizler, karalar için gereken su buharýný temin etmeye yetecek bir geniþliðe sahiptir." (John Ray, The Wisdom of God Manifested in the Word of Creation, 1701; Michael Denton, Nature's Destiny, s. 73) Bütün bu sistemlerin, tesadüfler sonucu oluþtuðunu iddia edebilmek için bir insanýn akýl ve vicdandan tamamen uzaklaþmýþ olmasý gerekir. Sure 25/2- Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiþtir. O'na mülkünde ortak yoktur, herþeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli bir ölçüyle takdir etmiþtir. Abese Suresi, 25-29- Biz þüphesiz, suyu akýttýkça akýttýk, Sonra yeri yardýkça yardýk; Böylece onda taneler bitirdik, Üzümler, yoncalar, Zeytinler, hurmalar. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 2. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 2. Oktober 2009 Evrendeki bütün gök cisimlerinin daðýlýmý, insanýn yaþamý için tam olmasý gereken þekilde yaratýlmýþtýr. Amerikalý astronom George Greenstein, The Symbiotic Universe (Simbiyotik Evren) isimli kitabýnda gök cisimleri arasýnda belli uzaklýklarýn olmasýnýn önemini þöyle açýklar: "Eðer yýldýzlar birbirlerine biraz daha yakýn olsalar, astrofizik çok da farklý olmazdý. Yýldýzlarda, nebulalarda ve diðer gök cisimlerinde süregiden temel fiziksel iþlemlerde hiçbir deðiþim gerçekleþmezdi. Uzak bir noktadan bakýldýðýnda, galaksimizin görünüþü de þimdikiyle ayný olurdu. Tek fark, gece çimler üzerine uzanýp da izlediðim gökyüzünde çok daha fazla sayýda yýldýz bulunmasý olurdu... Ama pardon, evet!!! bir fark daha olurdu: Bu manzarayý seyredecek olan "ben" olmazdým... yani insanlýk olmazdý!" (George Greenstein, The Symbiotic Universe, s. 21) Sure 7/185: Onlar, göklerin ve yerin 'baðýmlý olduðu egemenliðe ve sünnete' (melekût) Allah'ýn yarattýðý þeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaþtýðýna bakmýyorlar mý? Bundan sonra onlar artýk hangi söze inanacaklar? Sure 12/105: Göklerde ve yerde nice ayetler vardýr ki, üzerinden geçerler de, ona sýrtlarýný dönüp giderler. Sure 14/19-20: Allah'ýn gökleri ve yeri hak ile yarattýðýný görmüyor musunuz? Dilerse sizi giderir-yok eder ve yeni bir halk getirir. Bu, Allah'a göre güç deðildir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 3. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 3. Oktober 2009 Balýklarýn çoðu, su ýsýsý belli bir derecenin altýna düþtüðü zaman, vücut sývýlarýnda oluþan buz kristallerinin artmasý sonucu donarak ölürler. Ancak Antartika'da, çok soðuk sularda bile yaþayabilen balýklar da bulunmaktadýr. Bu balýklar üzerinde yapýlan bilimsel incelemelerde, balýklarýn kanýnda, donmayý engelleyen antifiriz özellikli bir madde olduðu tespit edilmiþ... Kýþýn arabanýn radyatörüne antifriz koyar gibi, balýklarýn da kanlarýna antifriz karýþtýrmýþ olduklarýný savunmak, ayný evrimi savunmak kadar komik olacaðýna göre, Rahman olan Allah'ýn, tüm canlýlarý, bu tip mükemmel sistemler ile birlikte yaratmýþ olduðu, apaçýk ortadadýr. ...O, her þeyi yaratmýþtýr. O, her þeyi bilendir.Ýþte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan baþka ilah yoktur. Her þeyin yaratýcýsýdýr, öyleyse O'na kulluk edin. O, her þeyin üstünde bir vekildir.(Enam Suresi, 101-102) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 4. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 4. Oktober 2009 Yunuslar ve balinalar, ses dalgalari yayarak bir tür doðal "sonar" kullanarak avlanýrlar.. hatta gözlerinden daha çok, ses dalgalarý aracýlýðýyla "görürler". Önce, ses dalgalarýný gönderirler, sonra yansýyýp geriye dönen ses dalgalarýný kafalarýndaki mükemmel bir sistem ile analiz ederler. Bu þekilde, karþýlarýndaki cismin biçimini, büyüklüðünü, hýzýný ve konumunu açýkça algýlarlar. Bu canlýlardaki sonik sistem inanýlmaz derecede hassastýr. Örneðin yunus balýðý, aynen ultrason cihazý kullanan bir doktor gibi, suya atlayan bir kiþinin "iç organlarýný" algýlayabilir! Ses dalgalarý yön bulmanýn yaný sýra haberleþme için de kullanýlýr. Birbirinden yüzlerce kilometre uzaktaki iki balina ses kullanarak anlaþabilir. Mesela Üsküdar açýklarýndaki bir balina, Çanakkale açýklarýndaki bir balinayla haberleþebilir! Bu hayvanlarýn haberleþmek ve yön bulmak için çýkarttýklarý sesi nasýl ürettikleri sorusu hala büyük oranda cevapsýzdýr. Ancak bilinenler arasýnda, yunusun vücudundaki çok þaþýrtýcý bir ayrýntý dikkat çeker: Hayvanýn kafatasý yapýsý, beyni bile tahrip edecek kadar sürekli ve þiddetli bir biçimde yaydýðý ses bombardýmanýndan korunmak için ses yalýtýmlýdýr! Þimdi tüm bunlarýn üzerinde biraz düþünelim. Deniz memelilerinin sahip olduklarý tüm bu þaþýrtýcý özellikler, evrim teorisinin yegane iki mekanizmasý, yani mutasyon ve doðal seleksiyon kanalýyla oluþmuþ olabilirler mi? Hangi mutasyon bir yunusun bedenine sonar sistemi yerleþtirebilir ve sonra da hayvanýn beynini sonardan korumak için kafatasýný ses yalýtýmlý hale getirebilir? Elbette ki, bu mükemmel sistemlerlerle donatýlmýþ yunuslar ve balinalar gibi, Yüce Allah tüm canlýlarý yoktan var etmiþtir. Kur'an - Sure 45/4- Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler) vardýr. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 6. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 6. Oktober 2009 Normal bir insanýn vücudundaki kan damarlarýnýn uzunluðu yaklaþýk 100.000 kilometredir! Bu uzunluk, dünyayý ekvatordan itibaren iki defa çevirebilecek bir uzunluktur! Bir insan bedeni içine yerleþtirilmiþ olan bu mükemmel bir að, elbette hayret verici ve üzerinde düþünülmesi gereken bir yaratýlýþ mucizesidir. Bu mucizeyi daha detaylandýrmak için birkaç matematiksel bilgi daha verebiliriz: Vücutta bulunan ve kimisi ancak mikroskop altýnda görülebilen kýlcal damarlarýn uzunluðu toplam 60.000 km'dir. Bu kýlcal damarlarýn toplam yüzey büyüklükleri ise 8000 m2'yi (8 km2) bulur. Sadece akciðerlerde ise 300 milyon kýlcal damar bulunmaktadýr. Bunlar eðer uç uca eklenseler, 2400 km'lik bir uzunluða ulaþabilirler. Beyindeki kýlcal damarlarýn toplam uzunluðu ise yaklaþýk 650 km.'dir. Bu da, Istanbul ile Denizli arasýndaki karayolu mesafesi kadardýr. (Haþr Suresi, 24) 'þekil ve suret' verendir. > Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 8. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 8. Oktober 2009 Biyomekanik uzmanlarý küçük bir Sýçrayan Örümceði (Evarcha Arcuata) elektron mikroskobunda incelediklerinde, ayaklarýn altýnda çok sayýda tüycüklerin (setae) mevcut olduðunu tespit etmiþler. Bir tek örümceðin ayaðýndaki toplam tüycük sayýsý yaklaþýk 600.000 adet !!! Bu tüycükler sayesinde, bu örümcek tavanda asýlý durabiliyor ve kendi aðýrlýðýnýn 173 mislini taþýyabilecek bir yapýþma kuvvetiyle tutunabiliyor ! Hiç þüphesiz, bu örümceði yaratan ve ona böyle bir özellik bahþeden, alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'týr. Allah, dilediðini yaratýr. Hiç þüphesiz Allah, herþeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 8. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 8. Oktober 2009 Bir patlama haberi aldýðýmýzda, telaþlanýrýz ve ne gibi bir zarar oluþturduðunu merak ederiz. Ölüler, yaralýlar, yýkýlan binalar, kýrýlan camlar, vs... yani bir patlama olduðunda bir zarar ve düzensizlik meydana gelir... Ancak, dünyamýzýn da içersinde bulunduðu evren, yaklaþýk 15 milyar yýl önce büyük bir patlama (Big Bang) sonucunda ortaya çýktý ve geniþleyerek þimdiki þeklini aldý! Yani patlama ile bir düzen kuruldu. Kuþkusuz bu Yüce Rabbimizin bir tecellisi ve yaratma sanatýdýr. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiþtir. O'na mülkünde ortak yoktur, herþeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli bir ölçüyle takdir etmiþtir. (Furkan Suresi, 2) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 9. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 9. Oktober 2009 2006 yýlýnda, bilim dergilerinde bir haber yayýnlanmiþtý: "Pirene Daðlarýndaki bir maðarada, gözleri olmayan yeni bir akrep türü keþfedildi. " Bu haberi okuduðumda 2 konuyu düþünmüþtüm: 1- 21.yüzyýldayýz ve halen yeni canlý türleri keþfedilmeye devam ediyor... Yani, Yüce Allah'ýn yarattýðý canlý örnekleri o kadar çok ve detaylý ki... sürekli yeni canlý türleri bulunuyor... Ve her canlý türü, düþünen insanlar için, Allah'ýn yaratmasýnýn adeta birer delili oluyor... 2- Gözleri olmayan ve "Belisarius Xambeui" ismi verilen bu yeni akrep türünün, hayatýný bugüne kadar nasýl devam ettirdiðini düþündüm... Nasýl avlanýyor? Nasýl ürüyor? Vesaire... Ve bu konuyu biraz araþtýrdým... Meðerse bu kör denen akrep, gözleri olmamasýna raðmen, sahip olduðu üstün algýlama sistemi sayesinde, avýnýn yaydýðý titreþim ve rayleigh dalgalarýndan yararlanarak avýnýn yerini, sanki gözle görüyormuþ gibi kolaylýkla belirleyebiliyormuþ ! Ýki santim büyüklüðündeki bu böceðin, Rayleigh dalgalarýný nasýl ölçtüðünün, evrim teorisiyle açýklanmasý tabiki mümkün deðildir. Ayrýca, günümüzde bu tip ölçümleri yapabilen cihazlarýn, buzdolabý büyüklüðünde olduðunu, bilgisayar ortamýnda ve özel programlar ile çalýþtýðýný düþününce, Yüce Allah'ýn yarattýðý canlýlardaki mucizeleri görmemek için kör, görüp de anlamamak için vicdansýz olmak gerektiðini düþündüm... Kur'an - Casiye Suresi, 4 - Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler) vardýr. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 11. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 11. Oktober 2009 Atmosferdeki karbondioksit oraný biraz daha az olsaydý, dünya'nýn yüzey ýsýsý korunamazdý; Yani bu durumda yeryüzü sürekli ýsý kaybedecek, bütün okyanuslar donacak ve dünyada yaþam imkansýz hale gelecekti! Atmosferdeki oksijen oraný biraz daha fazla olsaydý, dünya çok kýsa sürede yaþanýlmaz bir gezegene döner, küçük bir kývýlcým dev yangýnlara yol açar ve tüm dünya kýsa zamanda yanýp kavrulurdu... Bunlardan da ilginci, eðer atmosferin yoðunluk ve akýþkanlýk deðerleri biraz fazla olsaydý, bizim için nefes almak, bir iðne enjektörüne bal çekmek kadar zor olurdu! Ama biz hiç bunlarýn farkýnda bile olmadan nefes alýyor ve hayatýmýza devam ediyoruz... çünkü her þeyi bir düzen ile yaratan Yüce Allah, atmosferdeki karbondioksit miktarýnýn belli bir oranda kalmasýný saðlýyor ve insanlarýn yaþayabilmesini mümkün kýlýyor. Kur'an - Yasin Suresi, 77-83: Ýnsan, Bizim kendisini bir damla sudan yarattýðýmýzý görmüyor mu? Þimdi o, apaçýk bir düþman kesilmiþtir. Kendi yaratýlýþýný unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüþ- bozulmuþken, bu kemikleri kim diriltecekmiþ?" De ki: "Onlarý, ilk defa yaratýp-inþa eden diriltecek. O, her yaratmayý bilir." Ki O, size yeþil aðaçtan bir ateþ kýlandýr; siz de ondan yakýyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onlarýn bir benzerini yaratmaya kadir deðil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandýr, bilendir. Bir þeyi dilediði zaman, O'nun emri yalnýzca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. Herþeyin melekutu (hükümranlýk ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 12. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 12. Oktober 2009 Geçtiðimiz gün gazetede okumuþtum; Dünyanýn en uzun ikinci kumsalý Antalya'nýn Kalkan ilçesindeymiþ... Gazetede fotoðraflarý da vardý.... Göz alabildiðince uzanan (18 kilometre) kum dolu bir plaj... Evrenin büyüklüðünü, bu plajýn ebatlarýna indirgersek, Güneþ'in büyüklüðünün bir ceviz büyüklüðünde olmasý gerekirdi ! Bu durumda, Dünyamýzýn büyüklüðünün ise, bu kumsaldaki tek bir kum tanesi büyüklüðünde olmasý gerekirdi ! Ýþte böyle... Evren, çoðu insanýn kavramakta zorlanacaðý kadar büyüktür. Evren gibi büyük mekanlarý ve sistemleri yaratan Yüce Allah, gözle görülmeyen mekanlarý ve sistemlerin de Yaratýcý'sýdýr. Kur'an - Duhan Suresi, 38-39: Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasýnda bulunanlarý bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadýk. Biz onlarý yalnýzca hak ile yarattýk. Ancak onlarýn çoðu bilmezler. Kur'an - Hicr Suresi, 85: Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasýndakilerini hakkýn dýþýnda (herhangi bir amaçla) yaratmadýk. Hiç þüphesiz o saat de yaklaþarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karþý) güzel davranýþlarla davran. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 13. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 13. Oktober 2009 Sindirim sisteminin baþlangýcý olan diþler bilinen en sert organik madde olan "diþ minesi" ile kaplanmýþlardýr. Diþ mineleri sayesinde, diþlerimiz kimyasal maddelere karþý çok dayanýklýdýrlar. Diþlerdeki kusursuz tasarým ayný zamanda insanlarýn konuþmasýna da yardýmcý olmaktadýr. Diþler sindirim iþleminin en aðýr görevlerinden birini yerine getirirler. Çoðu zaman katý ve büyük boyutlarda önümüze gelen besinlerin güçlü ön kesiciler tarafýndan kesilip parçalanmasý, ardýndan da yüksek ancak kontrollü bir basýnç uygulanarak öðütülmesi ve hamur haline getirilmesi diþlerimizin görevidir. Biz farkýnda olmasak da, bu görev, diþlerin gün içinde birçok kez yerine getirdiði bir durumdur. Karþýlaþtýðý besinlerin yýpratýcý etkisiyle aþýnma süresinin kýsa olmasý gereken diþlerimiz, Allah'ýn üstün yaratýþý sayesinde bu aðýr ve uzun süreli görevi yerine getirebilecek uygun tasarýmla yaratýlmýþtýr. Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün ardý ardýna geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr." (Bakara Suresi, 164) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 14. Oktober 2009 Autor Teilen Geschrieben 14. Oktober 2009 Borneo adasýnda yaþayan bir kurbaða türündeki erkekler, seslerini çok uzaktaki diþilere duyurabilmek için aðaç kovuklarýndaki rezonanstan yararlanýyorlar. Boylarý 2 santimi geçmeyen bu küçük canlýlarýn böyle gürültülü bir sesi nasýl çýkarabildiðini araþtýran bilim adamlarý bu kurbaðalarýn fizik kanunlarýndan etkin þekilde yararlandýðýný ortaya çýkardý! Çiftleþme dönemi geldiðinde, erkek kurbaðalar kendilerine uygun bir aðaç kovuðu aramaya koyuluyorlar. Bir kovuk edinen kurbaða, hemen içinde bulunduðu ortamýn ses iletme özelliðini test etmeye baþlýyor. Farklý sesler çýkararak yaptýðý ince ayarlardan sonra, belli bir ses frekansý belirliyor. Bu frekanstaki ses dalgalarý aðacýn titreþim frekansýna eþit olduðundan rezonans ortaya çýkýyor yani kurbaðanýn sesi olduðundan kat kat daha yüksek duyuluyor. Konuyu inceleyen bilim adamlarý, kurbaðanýn fizik kurallarýný etkili þekilde kullandýðýný belirtiyorlar. Kurbaðanýn doðru frekansý tutturabilmesi için dalga boyundaki en ufak deðiþiklikleri algýlayacak bir iþitme sistemine sahip olmasý gerekiyor. Böyle hassas bir iþitme sistemi, geniþ bir frekans yelpazesinde ses çýkarabilme özelliðiyle birleþiyor ve tüm bunlar özel bir sinir sistemi sayesinde mümkün oluyor! Peki ama bu minik canlý sesini uzaklara duyurmak için, böyle bir davranýþýn etkili olacaðýný nereden biliyor? Buna uygun sinir sistemi, gerekli organlar ve bu bilinç nasýl bir araya gelmiþ? Kur'an- Casiye Suresi, 4 : Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler) vardýr. Kur'an - Ýsra Suresi, 44: "Yedi gök, yer ve bunlarýn içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir þey yoktur, ancak siz onlarýn tesbihlerini kavramýyorsunuz. Þüphesiz O, halim olandýr, baðýþlayandýr." Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.