Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Ýnsanlar, aynaya bakýp üzerlerindeki elbiselerin renk uyumunu

ayarlayabilirler. Ancak, kendine aynada bakamayan bir bukalemun,

içinde bulunduðu ortama göre vücudunun rengini ayarlayabilir! Bu

þuursuz hayvanýn renkten renge girebilme özelliðine sahip olduðunu

gördüðümüzde, aslýnda Allah'ýn muhteþem yaratma sanatýnýn sadece bir

örneðini görmüþ oluruz.

canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler)

vardýr. (Casiye Suresi, 4)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • Antworten 131
  • Erstellt
  • Letzte Antwort

Top-Benutzer in diesem Thema

Kan damarlarý, vücudumuzu oluþturan hücrelerin tamamýna ulaþýr ve

onlarý besler. Geniþ damarlar olduðu gibi, öyle kýlcal damarlar vardýr

ki, ancak mikroskopla görülürler. Vücudumuzda bulunan yaklaþýk 10

milyar kýlcal damarýn toplam yüzölçümü yaklaþýk 500 metrekaredir.

Sadece beynimizde bulunan kýlcal damarlarý, uç uca eklersek,

Istanbul'dan Konya'ya ulaþýr! Vücudun her noktasýna ulaþacak þekilde

yerleþtirilen bu geniþ að, Allah'ýn muhteþem yaratma sanatýnýnýn bir

delilidir.

kulluk edin ki sakýnasýnýz. (Bakara Suresi, 21)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Daldaki yapraklarýn sýralanmalarýnda özel bir matematiksel hesap ve

tasarim vardýr! Bu özel tasarým sayesinde yapraklarýn birbirlerinin

üstünü kapatarak diðerine gölge yapmalarý engellenmiþtir! Ayrýca,

yapraklarýn üzerinde bulunan damarlar öyle yerleþtirilmiþtir ki,

yaprak üzerindeki aðýrlýk eþit olarak daðýlýr ve böylece yapraðýn

dengesi saðlanýr. Dünyada tüm yaprak çeþitleri ve miktarlarý dikkate

alýndýðýnda, hepsinin bir "üstün akýl sahibi" tarafýndan yaratýldýðý

ve kontrol edildiði anlaþýlýr.

Allah bilir. O bilmeksizin bir yaprak dahi düþmez. (En'am Suresi, 69)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Yiyip içtiklerimizin içersinde bulunan su ve minerallerin, ne kadarýna

vücudumuzun ihtiyacý oldu_unu ve ne kadarýný idrar yoluyla dý_arý

ataca_ýmýzý biz bilmeyiz! Ancak, kula_ý, gözü, ve beyni olmayan

böbrekler, insan yaratýldý_ýndan beri bunu bilir ve yaparlar! _uursuz

bir et parçasý olan böbrekler, biz vücudumuzda gerçekle_en mucizeleri

görelim diye, Allah'ýn emriyle vazifesini yerine getirirler.

ayetlerimizi (mucizelerimizi) hem afakta (görünürde), hem kendi

nefislerinde onlara gosterecegiz; oyle ki, süphesiz onun hak oldugu

kendilerine acikca belli olsun. (Fussilet Suresi, 53)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

 

Kutup ayýlarý kar fýrtýnalarýnýn kimi zaman 120-140 kilometre hýza

ulaþtýðý, yýlýn 12 ayýnda karla ve buzlarla kaplý bir bölgede, çok zor

koþullarda yaþarlar. Ancak Rahman olan Allah onlarý bu zor koþullara

dayanýklýlýk gösterebilecekleri þekilde yaratmýþtýr. Derilerinin

altýndaki 10 cm kalýnlýðýndaki yað tabakasý, gerekli olan ýsý

yalýtýmýný saðlamak için yeterlidir. Bu sayede kutup ayýlarý buzlu

sularda saatte 10-11 km hýzla, 2000 km uzaða kadar yüzerek

gidebilirler.

O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir. (Araf Suresi, 54)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Böbrekler fonksiyonlarýný kaybettikleri zaman, yerlerine diyaliz

makinasý kullanýlýr. Ancak, orta boy buzdolabý ebatýnda olan bu

makina, 10-15 santimlik böbreklerin yaptýðýný tam olarak yapamaz!

Örneðin vücut kan üretemez, diyaliz hastalarý sürekli kan nakli

yaptýrmak zorundadýr! Vücuda yararlý maddeleri de süzdüðü için,

gerekli mineral ve vitaminler, tekrar serumla hastaya verilmelidir.

Kandaki su miktarýný böbrekler gibi ayarlayamadýðý için, tüm diyaliz

hastalarý ayný zamanda yüksek tansiyon hastasýdýr.

yaratmayan gibi midir? Artýk öðüt alýp-düþünmez misiniz? (Nahl Suresi,

17)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Yaz aylarýnda sürekli muhattap olduðumuz kara sineklerin gözlerinde,

toplam 8000 mercek olduðunu, herbir merceðin görüntüyü farklý

açýlardan beyne ulaþtýrdýðýný ve bu 8000 farklý açýdan gelen

görüntünün beyinde birleþerek sineðin görmesini saðladýðýný biliyor

muydunuz?!

dinleyin. Sizin, Allah'ýn dýþýnda tapmakta olduklarýnýz -hepsi bunun

için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar.

Eðer sinek onlardan bir þey kapacak olsa, bunu da ondan geri

alamazlar. Ýsteyen de güçsüz, istenen de. (Hac Suresi, 73)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Yaklaþýk 1400 yýl once indirilmiþ olan Kuran-ý Kerim'de, her insanýn

parmak izlerinin farklý olduðuna iþaret edilmiþtir. Bu gerçek,

bilimsel olarak ancak 19. Yüzyýlda farkedilmiþtir! Daha once yaþamýþ,

þu an yaþayan ve gelecekte yaþayacak olan tüm insanlarýn parmak izleri

de birbirinden farklýdýr ve farklý olacaktýr. Ayrýca, her insanýn DNA

sý, göz retinasý ve dil üzerindeki çizgileri de farklýdýr! Bu konuyu

biraz düþünen insan, Allah'ýn yüceliðini ve sýnýrsýz yaratma gücünü

farkeder.

gönüller veren Allah'týr. Ne az þükrediyorsunuz?" (Mülk Suresi, 23)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Hücrelerimizin içinde, "mitokondri" denen ve hücrenin faaliyetlerini

yapmasý için gereken enerjiyi saðlayan bir merkez vardýr. Bu enerji

santrali, bir petrol rafinerisinden ya da bir hidroelektrik santralden

daha geliþmiþ ve kompleks olarak yaratýlmýþtýr. Milimetrenin 1000 de

biri küçüklüðünde olan ve sadece geliþmiþ mikroskoplarla

gözlemlenebilen mitokondri, Allah' ýn varlýðýnýn ve yüceliðinin

delillerinden, sadece biridir.

biçimde) kusursuzca var edendir, 'þekil ve suret' verendir. En güzel

isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü O'nu tesbih

etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haþr Suresi, 24)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Ýnsan vücudu yaklaþýk 100 trilyon hücreden oluþur. Akciðerden

aldýðýmýz oksijeni, bu hücrelerin tamamýna, kanýmýzdaki ALYUVAR

hücreleri taþýrlar. Ve ayný zamanda, hücrelerdeki hidrojeni de

akciðere getirler! Gözleri, kulaklarý ve beyni olmayan alyuvarlar bu

iþlemi sürekli yaparlar ve hiç dinlenmezler. Peki bu alyuvarlar

oksijeni nasýl tanýr?! Hidrojeni nereden bilir?! Neden onu alýr,

diðerini verir?! Ve hiçbir çýkarý olmadan, neden böyle bir faaliyet

yaparlar?!

amellerde bulunanlarla kötülük yapan da. Ne az öðüt alýp-

düþünüyorsunuz. (Mü'min Suresi, 58)>

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, dünya'da hayatýn devamý ve birçok

dengenin saðlanmasý açýsýndan son derece önemlidir. Öyle ki bu

mesafedeki küçük deðiþiklikler bile önemli olumsuzluklarýn meydana

gelmesine sebep olabilir.

 

* Eðer, Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, þimdikinden daha az olsaydý,

Ay Dünya'ya çarpardý!

 

* Þimdikinden daha fazla olsaydý, Ay uzayda kaybolur giderdi!

 

* Eðer, Ay ile Dünya arasýndaki mesafe, þimdikindenbiraz daha az

olsaydý, Ay'ýn Dünya üzerinde meydana getirdiði gelgitler tehlikeli

boyutlarda büyürdü. Okyanus dalgalarý, kýtalarýn alçak yerlerini

kaplardý. Bunun sonucunda ortaya çýkan sürtünme okyanuslarýn ýsýsýný

artýrýr ve Dünya'da yaþam için gerekli olan hassas ýsý dengesi yok

olurdu!

 

* Eðer biraz daha fazla olsaydý, gelgit olaylarý azalýrdý ve bu da

okyanuslarýn daha hareketsiz olmasýna neden olurdu. Durgun su

denizdeki hayatý tehlikeye sokar, bununla birlikte soluduðumuz

havadaki oksijen oraný tehlikeye girerdi!

 

14/33-34: Güneþ'i ve Ay'ý hareketlerinde sürekli emrinize amade

kýlan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kýlandýr. Size her

istediðiniz þeyi verdi. Eðer Allah'ýn nimetini saymaya kalkýþýrsanýz,

onu sayýp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek þu ki, insan pek

zalimdir, pek nankördür.

36/39-40: Ay'a gelince, Biz onun için de birtakým uðrak yerleri takdir

ettik; sonunda o, eski bir hurma dalý gibi döndü (döner). Ne Güneþ'in

Ay'a eriþip-yetiþmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi.

Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Avustralya'da yaþayan Rhizenthella Gardneri adlý orkidenin gövdesinin

etli beyaz renkli bölümünde kýrmýzý ve pembe renkli çiçekleri bulunur.

Yapraklarý ise saydamdýr. Fotosentez yaparak besin üretmesini saðlayan

klorofil maddesine sahip deðildir. Bu orkidenin bütün besinini

gövdesinin içine uzantýlarýný salmýþ olan bir mantar türü saðlar.

Orkide ve mantar, birarada yaþamaya kendileri karar vermediklerine

göre, ortaya çýkan bu birliktelik hiç kuþkusuz ki Allah'ýn rahmetinin

ve yaratma sanatýnýn örneklerinden biridir.

 

Kur'an 6/99- O, gökten su indirendir. Bununla herþeyin bitkisini

bitirdik, ondan bir yeþillik çýkardýk, ondan birbiri üstüne

bindirilmiþ taneler türetiyoruz. Ve hurma aðacýnýn tomurcuðundan da

yere sarkmýþ salkýmlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden,

zeytinden ve nardan bahçeler (kýlýyoruz.) Meyvesine, ürün verdiðinde

ve olgunluða eriþtiðinde bir bakýverin. Þüphesiz inanacak bir topluluk

için bunda gerçekten ayetler vardýr.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Olaðanüstü bir yön bulma kabiliyetine sahip olan güvercinler, ne kadar

uzaklýkta olursalar olsunlar, her zaman yuvalarýný bulurlar. Yollarýný

hayranlýk uyandýran bir gizemle nasýl bulduklarý merak edilen

güvercinleri inceleyen Alman bilim adamlarý, bu kuþlarýn gagalarýnda

pusula gibi iþlev gören küçük demir parçacýklarý tespit ettiler.

Güvercinler, bu parçacýklar sayesinde yeryüzünün manyetik alanýný

analiz ederek yönlerini belirleyebiliyor.

 

Gerta Fleissner baþkanlýðýndaki ekibin araþtýrmasý,

"Naturwissenschaften" dergisinde yayýmlandý. Dergideki yazýya göre,

güvercinlerin gagalarýný röntgen cihazýnda inceleyen bilim adamlarý,

gaga derisinin altýndaki sinirlerde demir parçacýklarý tespit

etti.Araþtýrmacýlar, göçmen kuþlarýn da ayný þekilde gagalarýndaki

demir parçacýklarý içeren hücreler sayesinde yönlerini bulduklarýný

kaydettiler.

 

Daha önceki yaygýn kanýya göre bu kuþlarýn güneþ ve yýldýzlarýn

konumunu kullanarak yönlerini bulduklarý sanýlýyordu. 2004 yýlýnda

yapýlan bir araþtýrmada, göçmen kuþlarýn kendi "iç pusula"larýndan

çok, rotalarý takip ettikleri belirlenmiþti. Ýtalyan araþtýrmacýlar

ise kýsa süre önce kuþlarýn "koku haritasý" sayesinde yollarýný

bulduklarý sonucuna varmýþlardý. Fransýz araþtýrmacýlar da bu kuþlarýn

hafýzalarýnda 1200'den fazla görüntüyü tutabildiklerini

belirlemiþlerdi.

 

Þimdi düþünelim... Mesela, bir arkadaþýný þaka yollu küçümsemek için,

ona 'kuþ beyinli' diyen bir insan, bu kuþlarýn yaptýðýný yapabilir

mi?

 

Mesela bu insan, hiç bilmediði bir þehirde, arabasýnda navigasyon

aracý olmadan, veya harita ve pusulasý olmadan, ve hiçkimseye

sormadan, (tabelarý da okuyamadýðýný farzedelim) aradýðý adresi

bulabilir mi? Tabiki çok zor!!

 

Ancak Yüce Allah, bizler üzerinde düþünelim ve Allah'ýn kadrini

hakkýyla takdir edelim diye, yarattýðý canlýlarda bu tip çeþitli

mucizeler göstertir.

 

Kur'an 24/41- Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi

uçan kuþlar, gerçekten Allah'ý tesbih etmektedir. Her biri, kendi

duasýný ve tesbihini þüphesiz bilmiþtir. Allah, onlarýn iþlediklerini

bilendir.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dünya yüzeyinde su oraný, biz insanlarýn ve tüm canlýlarýn yaþamasýna

en uygun þekilde yaratýlmýþtýr. Ingiliz doðabilimci John Ray bu durumu

þu sözlerle ifade etmiþtir: "Eðer Dünya üzerinde þimdi olduðunun

yarýsý kadar deniz olsaydý, o zaman su buharý miktarý da þimdikinin

yarýsý kadar olacaktý, dolayýsýyla biz de kuru topraklarý beslemek

için þu an sahip olduðumuz nehirlerimizin ancak yarýsýna sahip

olacaktýk, çünkü su buharýnýn miktarý, üzerinden yükseldiði yüzeyin

geniþliðiyle baðlantýlýdýr. Dolayýsýyla Akýl Sahibi Yaratýcý, bunu

öyle bir þekilde düzenlemiþtir ki, denizler, karalar için gereken su

buharýný temin etmeye yetecek bir geniþliðe sahiptir." (John Ray, The

Wisdom of God Manifested in the Word of Creation, 1701; Michael

Denton, Nature's Destiny, s. 73)

 

Bütün bu sistemlerin, tesadüfler sonucu oluþtuðunu iddia edebilmek

için bir insanýn akýl ve vicdandan tamamen uzaklaþmýþ olmasý gerekir.

 

Sure 25/2- Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiþtir. O'na

mülkünde ortak yoktur, herþeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli

bir ölçüyle takdir etmiþtir.

 

Abese Suresi, 25-29- Biz þüphesiz, suyu akýttýkça akýttýk, Sonra yeri

yardýkça yardýk; Böylece onda taneler bitirdik, Üzümler, yoncalar,

Zeytinler, hurmalar.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Evrendeki bütün gök cisimlerinin daðýlýmý, insanýn yaþamý için tam

olmasý gereken þekilde yaratýlmýþtýr. Amerikalý astronom George

Greenstein, The Symbiotic Universe (Simbiyotik Evren) isimli kitabýnda

gök cisimleri arasýnda belli uzaklýklarýn olmasýnýn önemini þöyle

açýklar: "Eðer yýldýzlar birbirlerine biraz daha yakýn olsalar,

astrofizik çok da farklý olmazdý. Yýldýzlarda, nebulalarda ve diðer

gök cisimlerinde süregiden temel fiziksel iþlemlerde hiçbir deðiþim

gerçekleþmezdi. Uzak bir noktadan bakýldýðýnda, galaksimizin görünüþü

de þimdikiyle ayný olurdu. Tek fark, gece çimler üzerine uzanýp da

izlediðim gökyüzünde çok daha fazla sayýda yýldýz bulunmasý olurdu...

 

Ama pardon, evet!!! bir fark daha olurdu: Bu manzarayý seyredecek

olan "ben" olmazdým... yani insanlýk olmazdý!" (George Greenstein, The

Symbiotic Universe, s. 21)

 

Sure 7/185: Onlar, göklerin ve yerin 'baðýmlý olduðu egemenliðe ve

sünnete' (melekût) Allah'ýn yarattýðý þeylere ve ihtimal (verip)

ecellerinin pek yaklaþtýðýna bakmýyorlar mý? Bundan sonra onlar artýk

hangi söze inanacaklar?

 

Sure 12/105: Göklerde ve yerde nice ayetler vardýr ki, üzerinden

geçerler de, ona sýrtlarýný dönüp giderler.

 

Sure 14/19-20: Allah'ýn gökleri ve yeri hak ile yarattýðýný görmüyor

musunuz? Dilerse sizi giderir-yok eder ve yeni bir halk getirir. Bu,

Allah'a göre güç deðildir.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Balýklarýn çoðu, su ýsýsý belli bir derecenin altýna düþtüðü zaman,

vücut sývýlarýnda oluþan buz kristallerinin artmasý sonucu donarak

ölürler.

 

Ancak Antartika'da, çok soðuk sularda bile yaþayabilen balýklar da

bulunmaktadýr. Bu balýklar üzerinde yapýlan bilimsel incelemelerde,

balýklarýn kanýnda, donmayý engelleyen antifiriz özellikli bir madde

olduðu tespit edilmiþ...

 

Kýþýn arabanýn radyatörüne antifriz koyar gibi, balýklarýn da

kanlarýna antifriz karýþtýrmýþ olduklarýný savunmak, ayný evrimi

savunmak kadar komik olacaðýna göre, Rahman olan Allah'ýn, tüm

canlýlarý, bu tip mükemmel sistemler ile birlikte yaratmýþ olduðu,

apaçýk ortadadýr.

 

...O, her þeyi yaratmýþtýr. O, her þeyi bilendir.Ýþte Rabbiniz olan

Allah budur. O'ndan baþka ilah yoktur. Her þeyin yaratýcýsýdýr,

öyleyse O'na kulluk edin. O, her þeyin üstünde bir vekildir.(Enam

Suresi, 101-102)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Yunuslar ve balinalar, ses dalgalari yayarak bir tür doðal "sonar"

kullanarak avlanýrlar.. hatta gözlerinden daha çok, ses dalgalarý

aracýlýðýyla "görürler". Önce, ses dalgalarýný gönderirler, sonra

yansýyýp geriye dönen ses dalgalarýný kafalarýndaki mükemmel bir

sistem ile analiz ederler. Bu þekilde, karþýlarýndaki cismin biçimini,

büyüklüðünü, hýzýný ve konumunu açýkça algýlarlar. Bu canlýlardaki

sonik sistem inanýlmaz derecede hassastýr. Örneðin yunus balýðý, aynen

ultrason cihazý kullanan bir doktor gibi, suya atlayan bir kiþinin "iç

organlarýný" algýlayabilir!

 

Ses dalgalarý yön bulmanýn yaný sýra haberleþme için de kullanýlýr.

Birbirinden yüzlerce kilometre uzaktaki iki balina ses kullanarak

anlaþabilir. Mesela Üsküdar açýklarýndaki bir balina, Çanakkale

açýklarýndaki bir balinayla haberleþebilir!

 

Bu hayvanlarýn haberleþmek ve yön bulmak için çýkarttýklarý sesi nasýl

ürettikleri sorusu hala büyük oranda cevapsýzdýr. Ancak bilinenler

arasýnda, yunusun vücudundaki çok þaþýrtýcý bir ayrýntý dikkat çeker:

Hayvanýn kafatasý yapýsý, beyni bile tahrip edecek kadar sürekli ve

þiddetli bir biçimde yaydýðý ses bombardýmanýndan korunmak için ses

yalýtýmlýdýr!

 

Þimdi tüm bunlarýn üzerinde biraz düþünelim. Deniz memelilerinin sahip

olduklarý tüm bu þaþýrtýcý özellikler, evrim teorisinin yegane iki

mekanizmasý, yani mutasyon ve doðal seleksiyon kanalýyla oluþmuþ

olabilirler mi?

 

Hangi mutasyon bir yunusun bedenine sonar sistemi yerleþtirebilir ve

sonra da hayvanýn beynini sonardan korumak için kafatasýný ses

yalýtýmlý hale getirebilir?

 

Elbette ki, bu mükemmel sistemlerlerle donatýlmýþ yunuslar ve

balinalar gibi, Yüce Allah tüm canlýlarý yoktan var etmiþtir.

 

Kur'an - Sure 45/4- Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý

canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler)

vardýr.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Normal bir insanýn vücudundaki kan damarlarýnýn uzunluðu yaklaþýk

100.000 kilometredir! Bu uzunluk, dünyayý ekvatordan itibaren iki

defa çevirebilecek bir uzunluktur! Bir insan bedeni içine

yerleþtirilmiþ olan bu mükemmel bir að, elbette hayret verici ve

üzerinde düþünülmesi gereken bir yaratýlýþ mucizesidir.

 

Bu mucizeyi daha detaylandýrmak için birkaç matematiksel bilgi daha

verebiliriz:

Vücutta bulunan ve kimisi ancak mikroskop altýnda görülebilen kýlcal

damarlarýn uzunluðu toplam 60.000 km'dir.

Bu kýlcal damarlarýn toplam yüzey büyüklükleri ise 8000 m2'yi (8 km2)

bulur.

 

Sadece akciðerlerde ise 300 milyon kýlcal damar bulunmaktadýr. Bunlar

eðer uç uca eklenseler, 2400 km'lik bir uzunluða ulaþabilirler.

 

Beyindeki kýlcal damarlarýn toplam uzunluðu ise yaklaþýk 650 km.'dir.

Bu da, Istanbul ile Denizli arasýndaki karayolu mesafesi kadardýr.

 

(Haþr Suresi, 24)

'þekil ve suret' verendir. >

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Biyomekanik uzmanlarý küçük bir Sýçrayan Örümceði (Evarcha Arcuata)

elektron mikroskobunda incelediklerinde, ayaklarýn altýnda çok sayýda

tüycüklerin (setae) mevcut olduðunu tespit etmiþler.

 

Bir tek örümceðin ayaðýndaki toplam tüycük sayýsý yaklaþýk 600.000

adet !!!

 

Bu tüycükler sayesinde, bu örümcek tavanda asýlý durabiliyor ve kendi

aðýrlýðýnýn 173 mislini taþýyabilecek bir yapýþma kuvvetiyle

tutunabiliyor !

 

Hiç þüphesiz, bu örümceði yaratan ve ona böyle bir özellik bahþeden,

alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'týr.

 

Allah, dilediðini yaratýr. Hiç þüphesiz Allah, herþeye güç yetirendir.

(Nur Suresi, 45)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Bir patlama haberi aldýðýmýzda, telaþlanýrýz ve ne gibi bir zarar

oluþturduðunu merak ederiz. Ölüler, yaralýlar, yýkýlan binalar,

kýrýlan camlar, vs... yani bir patlama olduðunda bir zarar ve

düzensizlik meydana gelir...

 

Ancak, dünyamýzýn da içersinde bulunduðu evren, yaklaþýk 15 milyar yýl

önce büyük bir patlama (Big Bang) sonucunda ortaya çýktý ve

geniþleyerek þimdiki þeklini aldý! Yani patlama ile bir düzen kuruldu.

Kuþkusuz bu Yüce Rabbimizin bir tecellisi ve yaratma sanatýdýr.

 

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiþtir. O'na mülkünde

ortak yoktur, herþeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli bir

ölçüyle takdir etmiþtir. (Furkan Suresi, 2)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

2006 yýlýnda, bilim dergilerinde bir haber yayýnlanmiþtý: "Pirene

Daðlarýndaki bir maðarada, gözleri olmayan yeni bir akrep türü

keþfedildi. "

 

Bu haberi okuduðumda 2 konuyu düþünmüþtüm:

 

1- 21.yüzyýldayýz ve halen yeni canlý türleri keþfedilmeye devam

ediyor... Yani, Yüce Allah'ýn yarattýðý canlý örnekleri o kadar çok ve

detaylý ki... sürekli yeni canlý türleri bulunuyor... Ve her canlý türü,

düþünen insanlar için, Allah'ýn yaratmasýnýn adeta birer delili

oluyor...

 

2- Gözleri olmayan ve "Belisarius Xambeui" ismi verilen bu yeni akrep

türünün, hayatýný bugüne kadar nasýl devam ettirdiðini düþündüm... Nasýl

avlanýyor? Nasýl ürüyor? Vesaire... Ve bu konuyu biraz araþtýrdým...

 

Meðerse bu kör denen akrep, gözleri olmamasýna raðmen, sahip olduðu

üstün algýlama sistemi sayesinde, avýnýn yaydýðý titreþim ve rayleigh

dalgalarýndan yararlanarak avýnýn yerini, sanki gözle görüyormuþ gibi

kolaylýkla belirleyebiliyormuþ !

 

Ýki santim büyüklüðündeki bu böceðin, Rayleigh dalgalarýný nasýl

ölçtüðünün, evrim teorisiyle açýklanmasý tabiki mümkün deðildir.

 

Ayrýca, günümüzde bu tip ölçümleri yapabilen cihazlarýn, buzdolabý

büyüklüðünde olduðunu, bilgisayar ortamýnda ve özel programlar ile

çalýþtýðýný düþününce, Yüce Allah'ýn yarattýðý canlýlardaki mucizeleri

görmemek için kör, görüp de anlamamak için vicdansýz olmak gerektiðini

düþündüm...

 

Kur'an - Casiye Suresi, 4 - Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý

canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler)

vardýr.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Atmosferdeki karbondioksit oraný biraz daha az olsaydý, dünya'nýn

yüzey ýsýsý korunamazdý;

 

Yani bu durumda yeryüzü sürekli ýsý kaybedecek, bütün okyanuslar

donacak ve dünyada yaþam imkansýz hale gelecekti!

 

Atmosferdeki oksijen oraný biraz daha fazla olsaydý, dünya çok kýsa

sürede yaþanýlmaz bir gezegene döner, küçük bir kývýlcým dev

yangýnlara yol açar ve tüm dünya kýsa zamanda yanýp kavrulurdu...

 

Bunlardan da ilginci, eðer atmosferin yoðunluk ve akýþkanlýk deðerleri

biraz fazla olsaydý, bizim için nefes almak, bir iðne enjektörüne bal

çekmek kadar zor olurdu!

 

Ama biz hiç bunlarýn farkýnda bile olmadan nefes alýyor ve hayatýmýza

devam ediyoruz... çünkü her þeyi bir düzen ile yaratan Yüce Allah,

atmosferdeki karbondioksit miktarýnýn belli bir oranda kalmasýný

saðlýyor ve insanlarýn yaþayabilmesini mümkün kýlýyor.

 

Kur'an - Yasin Suresi, 77-83: Ýnsan, Bizim kendisini bir damla sudan

yarattýðýmýzý görmüyor mu? Þimdi o, apaçýk bir düþman kesilmiþtir.

Kendi yaratýlýþýný unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüþ-

bozulmuþken, bu kemikleri kim diriltecekmiþ?"

 

De ki: "Onlarý, ilk defa yaratýp-inþa eden diriltecek. O, her

yaratmayý bilir." Ki O, size yeþil aðaçtan bir ateþ kýlandýr; siz de

ondan yakýyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onlarýn bir benzerini

yaratmaya kadir deðil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandýr, bilendir.

Bir þeyi dilediði zaman, O'nun emri yalnýzca: "Ol" demesidir; o da

hemen oluverir.

 

Herþeyin melekutu (hükümranlýk ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne

Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Geçtiðimiz gün gazetede okumuþtum; Dünyanýn en uzun ikinci kumsalý

Antalya'nýn Kalkan ilçesindeymiþ... Gazetede fotoðraflarý da vardý.... Göz

alabildiðince uzanan (18 kilometre) kum dolu bir plaj...

 

Evrenin büyüklüðünü, bu plajýn ebatlarýna indirgersek, Güneþ'in

büyüklüðünün bir ceviz büyüklüðünde olmasý gerekirdi !

 

Bu durumda, Dünyamýzýn büyüklüðünün ise, bu kumsaldaki tek bir kum

tanesi büyüklüðünde olmasý gerekirdi !

 

Ýþte böyle... Evren, çoðu insanýn kavramakta zorlanacaðý kadar büyüktür.

Evren gibi büyük mekanlarý ve sistemleri yaratan Yüce Allah, gözle

görülmeyen mekanlarý ve sistemlerin de Yaratýcý'sýdýr.

 

Kur'an - Duhan Suresi, 38-39: Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasýnda

bulunanlarý bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadýk. Biz

onlarý yalnýzca hak ile yarattýk. Ancak onlarýn çoðu bilmezler.

 

Kur'an - Hicr Suresi, 85: Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin

arasýndakilerini hakkýn dýþýnda (herhangi bir amaçla) yaratmadýk. Hiç

þüphesiz o saat de yaklaþarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karþý)

güzel davranýþlarla davran.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Sindirim sisteminin baþlangýcý olan diþler bilinen en sert organik

madde olan "diþ minesi" ile kaplanmýþlardýr.

 

Diþ mineleri sayesinde, diþlerimiz kimyasal maddelere karþý çok

dayanýklýdýrlar. Diþlerdeki kusursuz tasarým ayný zamanda insanlarýn

konuþmasýna da yardýmcý olmaktadýr.

 

Diþler sindirim iþleminin en aðýr görevlerinden birini yerine

getirirler. Çoðu zaman katý ve büyük boyutlarda önümüze gelen

besinlerin güçlü ön kesiciler tarafýndan kesilip parçalanmasý,

ardýndan da yüksek ancak kontrollü bir basýnç uygulanarak öðütülmesi

ve hamur haline getirilmesi diþlerimizin görevidir.

 

Biz farkýnda olmasak da, bu görev, diþlerin gün içinde birçok kez

yerine getirdiði bir durumdur. Karþýlaþtýðý besinlerin yýpratýcý

etkisiyle aþýnma süresinin kýsa olmasý gereken diþlerimiz, Allah'ýn

üstün yaratýþý sayesinde bu aðýr ve uzun süreli görevi yerine

getirebilecek uygun tasarýmla yaratýlmýþtýr.

 

Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün ardý

ardýna geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen

gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra

dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý

estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip

çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler

vardýr." (Bakara Suresi, 164)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Borneo adasýnda yaþayan bir kurbaða türündeki erkekler, seslerini çok

uzaktaki diþilere duyurabilmek için aðaç kovuklarýndaki rezonanstan

yararlanýyorlar.

 

Boylarý 2 santimi geçmeyen bu küçük canlýlarýn böyle gürültülü bir

sesi nasýl çýkarabildiðini araþtýran bilim adamlarý bu kurbaðalarýn

fizik kanunlarýndan etkin þekilde yararlandýðýný ortaya çýkardý!

 

Çiftleþme dönemi geldiðinde, erkek kurbaðalar kendilerine uygun bir

aðaç kovuðu aramaya koyuluyorlar. Bir kovuk edinen kurbaða, hemen

içinde bulunduðu ortamýn ses iletme özelliðini test etmeye baþlýyor.

Farklý sesler çýkararak yaptýðý ince ayarlardan sonra, belli bir ses

frekansý belirliyor. Bu frekanstaki ses dalgalarý aðacýn titreþim

frekansýna eþit olduðundan rezonans ortaya çýkýyor yani kurbaðanýn

sesi olduðundan kat kat daha yüksek duyuluyor.

 

Konuyu inceleyen bilim adamlarý, kurbaðanýn fizik kurallarýný etkili

þekilde kullandýðýný belirtiyorlar. Kurbaðanýn doðru frekansý

tutturabilmesi için dalga boyundaki en ufak deðiþiklikleri algýlayacak

bir iþitme sistemine sahip olmasý gerekiyor. Böyle hassas bir iþitme

sistemi, geniþ bir frekans yelpazesinde ses çýkarabilme özelliðiyle

birleþiyor ve tüm bunlar özel bir sinir sistemi sayesinde mümkün

oluyor!

 

Peki ama bu minik canlý sesini uzaklara duyurmak için, böyle bir

davranýþýn etkili olacaðýný nereden biliyor? Buna uygun sinir sistemi,

gerekli organlar ve bu bilinç nasýl bir araya gelmiþ?

 

Kur'an- Casiye Suresi, 4 : Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý

canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler (mucizeler)

vardýr.

 

Kur'an - Ýsra Suresi, 44: "Yedi gök, yer ve bunlarýn içindekiler O'nu

tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir þey yoktur, ancak siz

onlarýn tesbihlerini kavramýyorsunuz. Þüphesiz O, halim olandýr,

baðýþlayandýr."

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.


×
×
  • Neu erstellen...