Gast Geschrieben 9. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 9. Oktober 2008 Selam sana nazlý nebi Selam sana gözbebeði Mevlâ’nýn kudretiyle selam Selam sana nuru Dilara Selam sana Hak habibi Rahman’ýn kudretiyle selam Selam sana delili Ziþan Selam sana Muhammedi, Cebrailin yüreðiyle selam, Ýbrahim’ce selam sana, Rahim’ce selam sana Ðafur’ca selam sana, Selam sana “Ey yetimler padiþahý” Selam sana “Ahmedi nefesli yar” Eyyup’ça selam sana Selam sana Ya Habiballah Selam sana Ya nebiyyallah Selam sana Ya Rasulallah! Ya Rasulallah sen sevmek için istenen Can dudakta istenen sevda ikliminin En güzel mevsiminin, en güzel çiçeðisin! Cemre gibi düþtün kainatýn kýþýna, Bahar senin elinde doðdu, Senin elinle indi topraða Öyle bir sevildin ki candan aziz bilerek Uðruna can verildi Ama bu ölüm deðildi! Adýný bir kez anan Bir kez gönülden anan, rahmetin nur kaynaðý Gözlerinde dirildi Þimdi biz de seni anýyoruz... Mevlamýzýn yeminleriyle anýyoruz seni, Ey Faran’ýn daðlarýnda açan sevgili, Fecre , on geceye, her þeyin çiftine ve tekine, Akþamýn alaca karanlýðýna, Güneþe ve onun ýþýðýna Ardýnda gelmekte olan aya Onu ortaya koyan gündüze Onu bürüyen geceye Göðe ve onu meydana koyana Yere ve onu yayana and olsun ki Sen olunca sitem yok Serzeniþ yok, eyvah yok. Alemlere ambersin, sen en son peygambersin. Beni ilk öksüz oluþun vurdu, Yetim kalýþýn yaraladý önce, Elden ele dolaþmýþtýn, herkesin göz bebeðiydin, Ama mahsun, ama kederli Bir yanýn arþa kadar azamet Bir yanýn ürkek... Mekke akþamlarý yanar, verdiðin her nefeste, Ve gökten inen bir sesle, Allah korumasýna alýr, Senin derdin Allah’týr, hüznün kederin Allah, Senin dostun Allah’týr, sana en yakýn Allah. Biz seni görmedik Ya Rasulallah Uhud daðýný seyrettik okçular tepesinden bir sabah, Bir Medine sabahýnda, uhud’u seyrettik, Seni göremedik... Ebu ubeyd b. Cerrah sanki oradaydý, Sanki mübarek yüzüne batan miðfer halkalarýný Diþleriyle sökmek için, nefes nefeseydi... Kalbi yerinden fýrlayacakmýþ gibiydi, Seni öyle seviyordu ki, tenine bir dikenin Batmasý bile o kalbi durdururdu. Biz seni göremedik Ya Rasulallah Uhud’u gödük bir sabah Mâlik bin Sinan olamadýk Mübarek kanýn kanýna karýþtýðý Mâlik bin Sinan sanki oradaydý... Ve inemedik, okçular tepesinden Sanki, sen “inin” demeden inersek Uhud tekrar cehenneme dönerdi... Vazgeçtim seni hep ötelerde aramaktan Seni yüzyýllan öncesine hapsetmekten vazgeçtim Mesafelerden usandým Ya Rasulallah! Sana sesleniyorum: Alemlere rahmetsin! Seslenince yanýmdasýn, buradasýn Günahkarým, ama sen günahkarlarýn umudusun, Ey rabbimiz! Rasulünü anýþýmýzdan haberdar et! Ona salat, onadýr selam, Habibine makamý mahmudu ver, Ona vesileyi lütfet, Onu refiki alaya yükselt, Bizi de affet Onun hatýrýna affet Zatýnýn hatýrýna affet Ne olur affet bizi Bizi affet... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 26. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 26. Oktober 2008 Dost olmuþum Ben Hak ile dost olmuþum Baþkasý dost olmaz bana Münkirler bakar gülüþür Selam bile vermez bana Ben dost ile dost olurum Ölmeden önce ölürüm Bu caný kurban veririm Dünya baki kalmaz bana Ben âþýk-ý biçareyim Baþtan aþaðý yâreyim Þöyle deli divaneyim Aklým da yar olmaz bana Hiç kimse bilmez halimi Aþk odu yaktý canýmý Bilmesem sol ve saðýmý Elbet ayýp olmaz bana Zannederler ben deliyim Dost baðýnýn bülbülüyüm Mevla’nýn aciz kuluyum Kimse deðer vermez bana Bülbül olup da öterim Dost bahçesinde biterim Gül alýp da gül satarým Bahçývanlýk olmaz bana Derviþ Yunus ben ne derim Ben bu caný terk ederim Dostla yan yana giderim Perde örtü olmaz bana Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 27. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 27. Oktober 2008 Ayrýlýðýn hüznü elbette ki daha zor. Hele sevgisini kalbinde götürüyorsan ayrýldýðýn þeyin... Hele daha doyamadýysan... Ömür boyu birlikte olsan dahi doyamayacaðýný biliyorsan. Her anýmsadýðýnda , kalbin de gözlerinle beraber aðlýyorsa taaa derinden… Hele seni anlayacak Derdine merhem olacak Doya doya aþkýný anlatacaðýn kimseler yoksa… Garip kalmýþsa gönül bahçendeki güller, Susuz kalmýþsa... Ve gözyaþlarýn suluyorsa her dem onlarý kurumasýn diye... Ardýndan baka kalmýþsan ayrýlýrken, Gönlün bitap, hüzünlü ve solgun… Elemle el sallayarak, Ayaklarýna “git” emrini vermiþsen mecburiyetten... Ayaklarýn, kalbin kadar geri dönmeyi istemiþse, Ama, buna çare yoksa... Ayrýlmak mý daha zor , sevmek mi? Sevmek ÇOK güzel seni BEYTULLAH Ayrýlmaya mecbur da olsam... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 28. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 28. Oktober 2008 binbir oyun,binbir hile.. tezgahlandý durdu yine... bütün bunlar sence niye.. örtünmeyesin diye.. akýllara sokuldu... moda denen canavar... insanlara iþlendi... örtünmeyesin diye. televizyon,yayýnlar.. çýrýl çýplak kadýnlar.. sergilenir sahnede.. örtünmeyesin diye.. hor görüldü baþörtü... konuldu hep yasaklar.. kudurdu nice ahmak.. örtünmeyesin diye.. kesildi hep önümüz.. barikatlar konuldu... nice tehdit edildi.. örtünmeyesin diye.. ey benim güzel bacým.. bakma bütün bunlara... yýldýrmasýn hiç birþey.. ÖRTÜN SEN SAKIN KORKMA... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 20. November 2008 Teilen Geschrieben 20. November 2008 Dostluðun devamýnda arkadaþýn sana yardýmcý olmazsa Terk et onu ardýndan da teessüflerini çoðaltma Terk etmek daha rahattýr onu deðiþtirmeye çalýþmaktansa Ne kadar zor olsa da kalben sabretmelisin sevgiliye Her sevdiðinin seni sevmesi gerekmez Ve her insaf gösterdiðin sana insaf göstermez Ne zaman ki kalbindeki sevgi içten gelmiyorsa Hayýr gelmez zorla büyütmeye çalýþtýðýn sevgiden Hayýr yoktur sevdiðine ihanet eden dostta Sana cefa veriyorsa nice güzel günlerden sonra Ve birlikte yaþadýðýnýz güzel günleri inkar ediyor Ve daha dün sýr olan hallerinizi bugün ifþa ediyorsa Selam olsun öyleyse dünyaya Doðru sözlü, sözüne sadýk ve insaflý bir dost kalmamýþsa. Kaynak: Divan-ý Ýmam-ý Þafii Tercüme: Muhammed Z. Yýldýz Gülistan dergisi Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 21. November 2008 Teilen Geschrieben 21. November 2008 Necip Fazilin iki kisa siir: “Ölüm güzel þey, budur perde ardýndan haber Hiç güzel olamasaydý ölür müydü Peygamber?” "Þu geçeni durdursam, çekip de eteðinden; Soruversem: Haberin var mý öleceðinden?" Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 26. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 26. Dezember 2008 meksika siniri hep bir meksika sýnýrým olsun isterdim, alamancý komþumuzun siyah beyaz tevesinde kovboylar hep meksika sýnýrýna giderdi kimse dokunamazdý sýnýrý geçtiler mi meksika sýnýrý isterdim en sevdiðim þairlere hep hapiste olurlardý nedense hapis yatmýþ olurdu yoldaþým gönüldaþým saf tutmak istediðim namazda omuz omuza hapse düþersin derlerdi tutup ciðerimden yazsam en sevdiðim filim artisi hapsi boylardý illaki filmin en güzel yerinde camimizin imamý edebiyat öðretmeni meksika sýnýrýmýz olmadýðýndan belki ortasýnda dururlardý en canalýcý lafýn bir damar kabarýrdý cümlelerinde meksika sýnýrý olsaydý türkiye'min ondokuz yaþýmda sevdiðim kýzla atlar geçerdim sýnýrý kimse dokunamazdý yerine gayrettepe'de dayaklar yedim günlerce uyutmadýlar siyasi þubede þimdi meksika sýnýrýna iki saat mesafede tekrarlayýp duruyorum kendi kendime bir meksika sýnýrý lazým her memlekete meksika'nýn kendisine de. mehmet efe Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 26. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 26. Dezember 2008 En güzel deniz: Henüz gidilmemiþ olanýdýr. En güzel çocuk: Henüz büyümedi. En güzel günlerimiz: Henüz yaþamadýklarýmýz. Ve sana söylemek istediðim en güzel söz: Henüz söylememiþ olduðum sözdür... Nazim Hikmet Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 2. Januar 2009 Teilen Geschrieben 2. Januar 2009 HIZIRLA KIRK SAAT'TEN Ey yeþil sarýklý ulu hocalar bunu bana öðretmediniz Bu kesik dansa karþý bana bir þey öðretmediniz Kadýnýn üstün olduðu ama mutlu olmadýðý Günlere geldim bunu bana öðretmediniz Hükümdarýn hükümdarlýðý için halka yalvardýðý Ama yine de eþsiz zulümler iþlediði vakitlere erdim Bunu bana söylemediniz Ýnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler Bunu bana öðretmediniz Kardeþim Ýbrahim bana mermer putlarý Nasýl devireceðimi öðretmiþti Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayým Ama siz kaðýttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini nasýl sileceðimi öðretmediniz Bir kentten daha geçtim Buðdaylarý yakýyorlardý Yedikleri pirinçti Birbirlerine açýlan borular gibi üfürüyorlardý Sonra birbirlerinden borular gibi çýkýyorlardý Pirinçler gibi çoðalýyorlardý Atlarýný yalnýz atlarýný cana yakýn buldum Öpüp çýkýp gittim yelelerini Sezai Karakoc Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 4. Januar 2009 Teilen Geschrieben 4. Januar 2009 Yuregimde Filistin Ben, Filistinli küçük bir kizim; saçlari örgülü. hayalleri tutsak; öyküsü hüzünlü. yetim diyorlar bana babami almis kör kursunlar bu sokaklarda.. hiç oyuncagim olmadi benim sari saçli bebegim ve bir bisikletim. oyunlar oynayamadim söyle doya doya.. annemin gözleri yasliydi hep, kalbi duada.. o, benim siginagim her gece silah sesleriyle siginirim kucagina. ve hayaller kurarim umuda dair. sil gözyaslarini anne! bak gül kokulari yayiliyor Filistin'e kan yerine.. çiçekler açti bahçelerimizde ümit çiçekleri.. sen aglama anne! gülümsüyorsun artik hayallerimde. karanlik bir gecenin issizliginda, ayirdilar bizi. ayirdilar bizi kör kursunlar, anne! yiktilar hayallerimi, umuda dair ne varsa bu sokaklarda... yüregimde Filstin! kaniyor ince ince simdi bana hem öksüz, hem yetim diyorlar; anne! sen gideli susmadi silahlar.. oyuncagi olmadi çocuklarin, hayaller bile kuramadilar. yüregimde Filistin anne! davamiz Hak sevdamiz Hak Hakka çikar yollarimiz, dikenler olsa da anne! Züleyha Özbay Bilgiç Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 7. Januar 2009 Teilen Geschrieben 7. Januar 2009 Hüzün nedir bilirmisiniz þu an... Hüzün: Hic bir sucu olmadigi halde Yahudinin ahtapot bombalariyla vurulan Filistinli mazlum cocuklarin; Yüzlerindeki burukluk,aci... Ey dünya bakin biz böyle öldürülüyoruz diyen haykiriþlaridir!... Hüzün nedir biliyormusunuz... Yüzlerce masumun öldürülüþü karþisinda Bi_care sessiz kalmak, Elinden bir þeyler geldigi halde Lafla peynir gemisi yüzdürmek Sonra utanmadan insanlarin gözlerinin icine bakarak Ben elimden gelen her þeyi yaptim demektir... Utansin dünya Utansin insanlik Igreniyorum insan olmaktan ve kalmaktan!... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 7. Januar 2009 Teilen Geschrieben 7. Januar 2009 Kerbelâ,yý, bir mekan, zannetme sen Âþûrâ’yý, bir zaman addetme sen Kerbelâ, bir mektebin ünvânýdýr Kerbelâ, hak-batýlýn furkânýdýr Kerbelâ, âþýklarýn destânýdýr Kerbelâ, sâdýklarýn meydânýdýr Kerbelâ’da, açtý hürriyet gülü Kerbelâ’da, öttü izzet bülübülü Kerbelâ’dan göklere, “Heyhât” sesi Yükselip mest etti âþýk herkesi Kerbelâ, Musâ’larýn bir Tûr’udur Cânlarý alt-üst eden, Hak nûrudur Kerbelâ, haktýr; evet hak rengidir Kerbelâ, kalplerde aþk âhengidir Kerbelâ mý yoksa Hakk’ýn arþý mý? Kerbelâ mý, yoksa aþkým marþý mý? Kerbelâ, cân Kerbelâ, kan Kerbelâ Her gün Âþûra’dýr her yan Kerbelâ Musa AYDIN Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 10. Januar 2009 Teilen Geschrieben 10. Januar 2009 Efendim! Yokluðunda seni özledik. Sana deðen rüzgarý, seni örten bulutu özledik. Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi, sevindirmeyi, sevindirilmeyi özledik Efendim. Aþký, gözyaþýný, müsâmahayý, ahlâký, âdâbý, ihsâný, irfâný, iz'âný, ferâseti, basîreti, þecâati, celâdeti, adâleti, meveddeti, muhabbeti özledik. Ýzzeti, hikmeti, fýtratý, þefkati, hürmeti, devleti özledik. Senden sonra tefrika meþrebimiz, taklit mezhebimiz, cehâlet mektebimiz, atâlet fýtratýmýz, hamâkat þöhretimiz, ihânet sýfatýmýz, küffar velînimetimiz oldu. Efendim, Sen kendini 'abdühû ve rasûlühu: O'nun kulu ve elçisi' olarak takdim etmiþtin. Sana îman eden bazýlarý sana hürmet adý altýnda seni kulluktan 'kurtarýp' melekleþtirerek hayattan dýþladýlar. Bu ifrata karþý baþka bazýlarý da tefrite sapýp seni 'güzel örnek' olmaktan çýkarýp bir 'postacý', bir 'ara kablosu' seviyesinde görerek hayattan dýþladýlar. Bunlarýn hepsi sana îman ediyordu. Ama seni hayatýmýzdan çýkarmanýn ýzdýrabýný çektirdiler bize. Bu iþi, göðe çekerek ya da yere sokarak yapmalarý sonuçta Allah seni 'güzel örnek' olarak gösterdi. Sen, Hz. Kurân'ýn konuþaný, yürüyeni, hareket edeniydin. Týpký bir annede spermin insana, bir aðaçta suyun meyvaya, bir arýda tozun bala, bir tavukta darýnýn yumurtaya, bir koyunda samanýn süte dönüþmesi gibi, ayetler sende hayâta dönüþüyordu. Allah ýsrarla seni örnek gösterirken, birileri ýsrarla 'kitab'ý, kitaplarý örnek göstermekte direndiler. Öylesi iþlerine geliyordu, cansýz bir nesneyi örnek edinmekle, canlý bir insaný örnek edinmek ayný olur muydu? Efendim!. Kitapsýzlýktan deðil, 'peygambersizlikten' kýrýldýk. Yokluðumuz peygamber yokluðu. Seni hatýrlatan, seni andýran insanlarýn hasretini çekiyoruz. Çocuklarýmýz peygamberi sorunca 'evladým onun ahlâký týpký falancanýn ahlâký gibiydi' diyeceðimiz insanlar yok denecek kadar az. Þimdi Hz. Kurân mahzûn efendim, Hz. Kurân öksüz... Seninle Hz. Kurân'ýn arasýný ayýrdýk, etle týrnaðýn, toprakla tohumun, anayla evladýn arasýný ayýrýr gibi. Gel de bir bak Efendim, bu mazlum ümmetin hâli pür melâline. Býraktýðýn din tanýnmaz hâle geldi. Býraktýðýn sitenin harâbelerinde baykuþlar tünedi. Gün geçmez ki ümmetin coðrafyasýndan feryat yükselmesin, oluk oluk kan akmasýn. Bir olarak býraktýðýn ümmetin kaç parçaya ayrýldýðýnýn sayýsýný onu parçalayanlar dahi unuttu. Býraktýðýn kutlu mirasý hovarda mirasyediler gibi parçalayarak paylaþtýk Efendim. Nebevî mirasýn irfanî ve ahlakî boyutuna bir hizip, ilmi ve fikrî boyutuna bir baþka hizip, siyasî ve hareketî boyutuna ise daha baþka bir hizip sahip çýktý. Yüzyýllardýr tüm bu hizipler ellerindeki parçanýn 'bütünün kendisi' olduðunu iddia etmekle ömür tükettiler. 'Her hizip ellerindeki parçayla övünüp durdu.' Hepimiz hakikatin merkezine kendimizi oturtup 'hak benim' dedik. Oysa ki Efendim, bazen parçalanan hakikat hakikat olmaktan çýkar. Ait olduðu bütün içerisinde anlamlý olan bir parça o bütünden ayrýlýnca anlamsýzlaþabilir. Bunu farkedemedik Efendim . Efendim, Ýsrailoðullarý, peygamberlerini katlediyorlardý. Biz de senin güzel hatýratýný, emanetini, adýný ve sünnetini katlettik. Seni katlettik Efendim! Kimilerimiz için sen hiç ölmedin, o ender bahtiyarlar seni hep içlerinde, iþlerinde, hayatlarýnda, düþüncelerinde, duygularýnda, fiilerinde, eylemlerinde, evlerinde yaþattýlar. Kimilerimiz içinde sen hiç doðmadýn. Onlar hep senden mahrum yaþadýlar. Þol mâhiler ki deryâ içreydiler, deryâyý bilmediler. Varlýðýnýn kaç bahara bedel olduðunu bilmeyenler yokluðunun ýstýrabýný nasýl duysunlar Efendim? Seni çok seviyoruz, seni çok özlüyoruz. Bize kýrgýn mýsýn Efendim? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 10. Januar 2009 Teilen Geschrieben 10. Januar 2009 Sultaným Efendim! Güllerin kokusuyla, bülbüllerin ötüþüyle, güneþin sýcaðýyla, feleklerin dönüþüyle, bebeklerin aðlayýþýyla, Allah'ýn muttaki kullarýnýn yalvarýþýyla, en önemlisi kâinatýn sahibi olan Allah'ýn sana deðer veriþiyle... Sana yakýþan öyle bir selâm olsun ki, âlemlerin Rabbinden baþlayarak meleklerin katýldýðý ve inananlara da emir buyurduðu bir selâmla selâmlýyorum seni Sultaným! "Esselatü vesselâmü Aleyke Ya Resûlallah!" "Esselatü vesselâmü Aleyke Ya Habiballah!" "Esselatü vesselâmü Aleyke Ya Nebiyallah!" Sultaným! Asrý Saadetteki sahabelerin sana "anam babam feda olsun" buyur Ya Resûlallah diyebiliyorlardý. Ancak ben yaþadýðým asrýn içerisinde, bunu diyemediðim için utanýyorum. Sultaným! Hani Ebrehe'nin Kâbe'yi yýkmaya gelen ordusunu yerle bir eden Ebâbil kuþlarýnýn attýklarý taþlar kadar da olamadýðýma utanýyorum. Sultaným! Hani zalim asrýmýzýn mazluma karþý tanklarla hücum eden kâfirin ordusu karþýsýnda, taþlarla savunmaya çalýþan gencin elindeki bir kuþ lastiðinin fýrlattýðý bir taþ olamadýðýma utanýyorum. Sultaným! Dedim ya ben bir taþ kadar bile deðilim... Deðilim Efendim! Sultaným! Yalnýz seni sevdiðimi dile getirebilmek için, bir taþ kadar deðerim olmasa da, zulmün karþýsýnda duramasam da, haykýramasam da sessiz kalemimle yazýyorum ki; "Seni Çok Seviyorum" sultaným! Bu cesaretimi baðýþla, bu aciz halimle sana yazma cüreti gösterdiðim için baðýþla, ne olur, ne olur Efendim... Sultaným! Kalbimle inanýyorum ve þahadet ediyorum, cihana duyurmak istiyorum. Sen Allah'ýn kulu ve elçisisin Sen yeryüzüne gönderilmiþ bir Rahmetsin! Sen bütün insanlarýn efendisi, benim biricik Peygamberimsin, þefaatçimsin. Sultaným! Sen Rabbimizin "Size kendi içinizden öyle bir Peygamber gelmiþtir ki, size aðýr gelen bir þey onu çok üzer, o size çok düþkündür, müminlere karþý çok þefkatli, çok merhametlidir" buyurduðu önderimsin... Sultaným! Kâinat seninle aydýnlandý, insanlýk seninle insan oldu... Sevgisiz gönüller seninle sevgi buldu, çiçekler bile kokusunu senden aldý. Sen Efendim, taþtan daha katý kalblere Rahmet oldun, nur oldun. Seninle insanlýk hayat buldu... Ebubekir seninle Ebu Bekir oldu. Ömer seninle adaletli, Ömer oldu. Osman, Ali hepsi seninle kiþiliklerini buldular, onlar seni sevdi, senden þeref buldular. Sultaným! Öyle bir emanetler ki, insana þahsiyet ve kiþilik kazandýracak, bütün maddi ve manevi putlarý kýracak, Allah'tan baþkasýna kul, köle olmayacak, bir davanýn sancaðýný göðüsleyemedim Musab gibi... Öyle bir emanettir ki, kadýna verdiðin deðeri, temizliðe verdiðin deðeri, insanlar arasýnda ayrýmcýlýðý, ýrkçýlýðý, kavmiyetçiliðin yasak ettiðin, fakiri gözetlediðin, adalete verdiðin deðeri, müminlerin arasýndaki baðlarýnýn çözülmesi, komþu haklarýnýn gözetlendiði bir davanýn savunuculuðunu, hayata geçmesi için, bu tevhid inancýný yeryüzüne uygulayamadým diye utanýyorum Sultaným! Hurma kütüðü kadar, bile, bu halime aðlayamadým... Gül yüzüne nasýl bakacaðým, bilemiyorum, bilemiyorum... Huzuru ilâhiyede cevap olarak "Ya Rabbi Resulullah'ýn emanetlerine sahip çýktým" nasýl diyeceðim... Sultaným! Sana lâyýk olamadýðým için affet beni Sultaným... Affet dedim ya ben bir taþ kadar bile deðilim! Ama Efendim! Þunu da biliyorum Sen Allah'ýn Rahmet deryasýnda büyük Rahmet, ben ise o Rahmet deryasýna atýlan, aciz bir küçük taþým. Rahmetin ýslatýr belki beni de... Onun için sana bu mektubu yazdým. Sultaným, Efendim, Peygamberim.... Deryanýn dibinden sana binlerce Selâm, binlerce Sâlat olsun... Dünyaya geliþinin, bana da Rahmet olabilmesi dileðimle... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 12. Januar 2009 Teilen Geschrieben 12. Januar 2009 Anladim isi, sanat ALLAhi aramakmis, Marifet bu, gerisi yanliz celik-comakmis Necip fazil Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Müchide Geschrieben 27. Januar 2009 Teilen Geschrieben 27. Januar 2009 Neylesin Seni gören âsık baska cemâli neylesin? Dostluğuna eren sâdık, baska visâli neylesin? Kulaklar duymussa sesin, duyar mı agyâr nefesin! Gönüllere Sultan Sensin, gayri âmâli neylesin? Agızlara serbet-seker, zikrinden var ise eser, Sevgini tatmıssa eger, kaymagı-balı neylesin? Gönül Seni sever ise, her emrine iver ise. Varıp Sana yeter ise, izz ü kemâli neylesin? Fakirler Seninle gani, âcizlerin tek güveni Sevk ile ananlar Seni, derd ü melâli neylesin? M.Fetullah Gülen Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 13. März 2009 Teilen Geschrieben 13. März 2009 SALINCAK I Büyük bir oda. Bahçeye açýlan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapý Daha birkaç þey: Örneðin bir yunus balýðý camdan, bir heykel Sabah. Duvarda gün tanrýlarý Rezneler, sedef otlarý, küpe çiçekleri görünür pencereden Görünür ama görünmez Yani hiçbir þey yerinde deðil pek. Bugün ne? Salý! O bile yerinde deðil Bir bardak, bir sürahi yerinden edilmiþtir, nereye koysak Nereye? Bilmem! Bir çýkrýk bir zaman dýþýný kolaçan eder þöyle Ýyi. Biz buna bir durumun sýnýrsýz geliþimi diyoruz Diyoruz; sanki o her þey kadar bir her þeyi getirir, yýðar Çýkrýk Bir su gürültüsü, bir pul koleksiyonu, bir duanýn yaratýlýþý duyulur bu ara Duyulmaz ama duyulur Baþlar çünkü onlar da; yani pul, su gürültüsü, dua Baþlar bir insan gibi; süreyi, düzeni ölümü taþýmaya Sabah. Duvarda gün tanrýlarý Birinin süresiz terlik giyeceði tutmuþtur yukarý katta Aþaðýda Ýskemle gýcýrtýsý, ayak Tütün kokusu, koku Yaz kelebeði tadýnda bir soluma Yer deðiþtirme, kýmýltý Tekrar soluma Kadýn Sessizlik. II Gün ýþýr iyiden iyiye, odanýn orta yerinde bir kayalýk Sarý bir kertenkele... onunla her þey bir iki sýçrar, durur Baþkaldýrýr, düþer Bir çorak baðýrýþý, bir taþýn ikiye bölünmesi iþitilir. Sonra? Bir su arayýþý, bir bozgun... Biz buna benzer her þey diyoruz, her þey her þey her þey Çünkü o, kadýn Uzanýr, saðar bir yokluðun içinden Gene bir yokluðu saðlar, üþenmez Bir gül çukuru tersine döner, bir alev kýyýsý doðurganlaþýr Çýkar boþ kýyýlardan katýlaþmýþ akþamüstleri Böler o bakýþlarý bir sarkaç gibi binlere Ama bir zaman gibi deðil, bir sarkaç gibi böler Yani olanlar olmuþtur bir kere Bir kartal donakalmýþtýr sýcaktan. Bir U sesi duyulur Yaratýlmaya uygun bir ses, U Uzaða bakar kartal. O kadar bakar ki, bakmaz Taþ kesilmiþtir taþ, boynu ileri düþmüþtür Tanrým bize bir salýncak! Çok çabuk geçmek için þu olup bitenleri Bir daha, bir daha, bir daha Unutmak unutmak unutmak Tanrým! Taþ kesilmemek için taþ Bunu evrenin sonsuzluðu diye yorumlar varlýðý olmayan bir söz Kadýnsa kýmýldamak ister, olmaz Yer deðiþtirmek ister, olmaz Solumak birdenbire Gene olmaz Olacak bir þey boþuna aranýr, boþuna boþuna boþuna Bir kaya daha çatlar Baþlar ufacýk taþlar yuvarlanmaya Eser bir silinti, bir sisin daðýlýþýndaki öz Çýkar o yunus balýðý, o heykel Yaz kelebeði, kapý Sonra? III Sonra ne? Sabah! Ýyi bir gün baþlar ne de olsa Tepeden týrnaða beyazlar giyinmiþtir kadýn Ne var ki bir kadýn gibi deðil, bir aþk, bir umut gibi deðil Bir aralýk gibi durur dünyada Ýþte bir soru! Okurken elinde tuttuðu; okumaz, gene elinde tuttuðu "Önce hep gece vardý" diyen bir kitapla Biz buna bir sorunun sýnýrsýz gerilimi diyoruz Diyoruz; çünkü o kadýn Ne yapsa, neye uygulansa Bir aralýktýr þimdi dünyada Bir aralýk, bir aralýk! Yýllanmýþ aðaç kabuklarýnda bir yara Bir geçit, bir su akýntýsý, bir býçak izi Ve batýk gemilerden þimdiye arta kalan Bir batýþýn korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi Tanrým ona bir salýncak! Bir gidip bir geliversin diye boþlukta Umutla, erinçle, tutkuyla Kendine kendine kendine katlanarak Hani görmeden daha, bilmeden darýldýðý kendine Tanrým Ona bir salýncak! Tam burda Gözlüklü, kýþ akþamlarý yüzlü bir bahçývan Sorar o sokak kedisinin dilindeki hýzla Sorar o çiçekleri -bir çiçek olmayan yalnýz- sorar sorar sorar Nereye kadar bilinmez Hani bir sormasa... korkunç! Hani bir çalgýcý vardý, baþýný çalgýsýna koymasa uyuyamaz Sonra? Sonra ne? Ýþte bir çamur gibi sývanmýþ odaya Karanlýk bir kilisenin Ýhtiyar zangoçunun aðzýyla Günaydýn! Ýyi bir gün baþlar ne de olsa IV Ýyi bir gün baþlar. Dünyadayýz artýk. Dünya! Þu tatlý pencereniz. Sizin. Bunu anlamayacak ne var? Pencere Tanýklýk ediyor iþte. Gün mavisi bir þey. Tanýklýk ediyor Pek açýk deðil. Deðil de... Size. Tanýklýk ediyor bir de Bunu evrenin sonsuzluðu diye yanýtlar varlýðý olmayan bir söz Yok caným! kimsenin bir þey dediði yok, söylenmiþ bazý sözler yaþýyor, o kadar Ýþte Yaþamýþ bir kadýn yaþýyor orada Yitmek, hani durmadan yitmek, ulaþmak bir aþkýnlýða Var ya Orada Tek imge kayalardýr, iþte orada Yaþar hiç konuþmadýklarýnýz, iþte orada Dýþa vurmadýklarýnýz, þimdi orada Her þey hep kayalardýr; otlar da böcekler de, sular da Günler de, zamanlar da -Görünen bir zamandýr çünkü orada- Bir el yana düþmemiþ, kaldý ki birden havada Deðilse bir hareket bu, yalnýz orada Orada Bir ayak boyu yerde, bir kadýn Býrakýlmýþ gibi yýllarca Tanrým ona bir salýncak! Taþ kesilmesin diye taþ Donakalmasýn diye boþlukta. Hani o balýkçýlla yarýþan çaylaða Kýrpýþan gözleriyle bakan gemici Gibi Baksýn o da görmeden Ne çýkar ustaymýþ, erginmiþ uzaðý görmekte gözleri. Tanrým size bir salýncak! Edip Cansever Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 20. März 2009 Teilen Geschrieben 20. März 2009 Sabrinn sonu selâmet, Sabir hayra alâmet. Belâ sana kahretsin; Sen belâya selâm et! Felâh mi;, onda felâh, Silâh mi, onda silâh. Sen de kim oluyorsun? Asil sabreden Allah. Sabir, incecik sirat; Murat içinde murat. Sabir Hakka tevekkül. Sabir hakka itimat. Sabirla piser koruk, Yerle bir olur doruk. Sabir, sabir ve sabir, iste Kur'anda buyruk! Bir sir ki asikare, Avci; yenik siikâre. Yalniz, yalniz sabirda Çaresizlige çare... Necip fazil kisakürek Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 21. März 2009 Teilen Geschrieben 21. März 2009 Mesafe Bu ne hazin mesafe iki ten arasinda; Bir hali dinleyenle dinleten arasinda.... N.k.k. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 21. März 2009 Teilen Geschrieben 21. März 2009 Nasil Basim ciglikli cocuk, onu nasil avutsam? ne yapsam da ölümü bir saatcik unutsam?? N.F.K Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 22. März 2009 Teilen Geschrieben 22. März 2009 Onu neler sevmedi, kimler sevmedi ki... Onu her sey sevdi, her varlýk sevdi. Ýste onu sevenlerin bazýlarý: Bulutlar sevdi onu, güneþten koruyarak... Aðaçlar sevdi onu, topraðý yarýp yerinden çýkarak... Kurtlar sevdi onu, çobanlara rehber olarak... Güvercinler sevdi onu, önünde yuva yaparak Örümcekler sevdi onu, huzurunda að örerek... Keçiler sevdi onu, sütsüz halde iken süt vererek... Develer sevdi onu, görünce önünde çökerek... Azgýn boðalar sevdi onu, karþýsýnda boyun bükerek... Geyikler sevdi onu, verdiði sözde durarak... Daðlar sevdi onu, heyecanýndan titreyip sallanarak... Taþlar sevdi onu, avucuna girince “Allah Allah!” diyerek. Toprak sevdi onu, ayaðýný vurunca baðrýndan su fýþkýrtarak... Kuyular sevdi onu, kupkuru iken sularla çaðlayarak... Aylar sevdi onu, bir iþareti ile iki parçaya ayrýlarak... Güneþler sevdi onu, batmasýný geciktirerek... Melekler de sevdi onu, savaþlarda yardým ederek... Cinler sevdi onu, sesini duyunca hayran kalarak... Ýnsanlar sevdi onu, sesini duyunca hayran kalarak... Bebekler sevdi onu, can atarak, canlar vererek... Ama asýl onu Rabbi seviyordu, ona “Habibim” dedi en çok sevdiðini ifade ederek... Peygamberimizi sevmek, imandýr, ibadettir, Cennettir, huzurdur, mutluluktur. Peygamberimizi sevmek hepimiz için en üstün sevinç ve neþedir, heyecandýr ve güzelliktir. O olmasaydý, ne biz olurduk, ne dünya ve de evren. Gerçek mü’min olmak onu sevmekten geçiyor. Allah’ý sevmenin ölçüsü de onun izinden yürümekten geçiyor. Ne mutlu size, ne mutlu bize ki, o bize sevgiyi, sevmeyi ve sevilmeyi öðretti. Ve onu, canýmýzdan çok seviyoruz, sevmeliyiz. mehmet paksu Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 22. März 2009 Teilen Geschrieben 22. März 2009 Selam alemler Nurundan Yaratýlan Selâm Hatemu'l-Enbiya olan Selâm Gönüller Sultaný Peygamberim Selam Ahmed-i Mahmûd-Muhammed Mustafa Üzerine olsun... Yanýnda olmak, devrinde yaþamak, Gül devrinde, yanýnda olmak isterdim. Ne çölde bir kum tanesi, ne kabzada gümüþ, Ne devrinde bir taþ, Ne baktýðý hâlde seni göremeyen bir baþ. Hayýr... Hayýr Ya Resûlallah, Ayaðýnda toz deðil, Yanýnda davanda olmak isterdim. Miraçtan döndüðünde sana inanan Sýddýk. Heybetiyle Þehadete gelen, Ömer, Uhut'ta Hamza olmak isterdim. Ali olmak isterdim Hicret'te. Ölümü göze alýp yerine uzanan Göz yaþlarýný sildiðin Fâtýma, Açlýktan taþ baðladýðýnda vücuduna, Sana sofra açan kardeþ olmak isterdim. Muaz olmak... "Sana inanýyor seni seviyoruz, Allah'ýn izniyle emret bize, Emret'te bizler, denizlere yürüyelim." Diyen, Saad b. Muaz olmak isterdim. Seni gören bir kul deðil, Yüreðinde coþkusuyla imanýn, Davanda ben de varým diyen, Akabe'ye ilk gelen Ashab olmak isterdim. Hayýr... Hayýr, toz deðil Ey Nebi Taif'te bir dev olmak isterdim. Deðmesin diye sana taþlar. Daðlar devrilmeyi beklediðinde "Affeyle Allah'ým" diyen duaný duymak isterdim. Hoþ görebilmeyi, Tebessümü senden öðrenmeyi, Mescitte seni özlemeyi, "Anam-Babam Sana Feda olsun" Vazgeçeriz senin için her þeyden Diyenler gibi, huzurunda öðrenci olmayý, Dinlemeyi, eðitmeyi, öðretebilmeyi, Öðretmeliði senden öðrenmek isterdim. Hamd olsun, çaðlarýn ve zamanýn sahibine Yine; Uhut'ta, Hendek'te, yine Bedirlerdeyiz. Evlerimize girdi Müþrikler; Kara kutulardan vuruyor sinsice Muhammed'ül-Emin diyorlardý, Müþrikler de biliyorlardý, görmüþlerdi seni. Gururlarý, þirk girdabýna düþürmüþtü bir kere Tutamadýlar ellerinden, ey sevgili. Seni bilmek deðil sadece, yolunda yürüyen olmak isterdim. Güllere dokunan deðil sadece, kokusuyla yanmak isterdim. Yine ayný gurura yenik düþüyor nefisler Güllerin dikenlerine bakýyor, Hayatýn hep dikenlerine takýlýyoruz. Putlarýmýz öylesine çoðaldý ki þimdi Çaðdaþlýk gururuyla yaþýyoruz sanki cehalet devri. Hýrs- Öfke- Nefret ve Zulüm Bir mirasyedi gibi tüketti insanlýðý ve dünyayý. Hep söylemlerde insan haklarý, hoþgörü ve anlayýþ Çözemedi çaðdaþlýk, hiçbir problemi sensiz. Güldeki koku, Lütuf, Rahmet,Rahman ve Rahim ne demek Ýman ne demek. Ýnsanlýk; Erdemi, Sevgiyi, Sevginin Kaynaðýný arýyor. Fikirler arayýþ içinde, akýllar þaþkýn. Ey alemlere rahmet gelen sevgili, Sana muhtaç insanlýk. Ruhlarýmýz seni arýyor, özlerken seni derinden. Nefislerimiz girdaba döndü, ateþler çekiyor. Daðlar utanýyor yaptýklarýmýzdan Devriliverecek üzerlerimize. Ya Resûlallah... Taif'teki duaný bir daha, bir daha söyle Hürmetine yaðsýn, hidayet nurlarý gönüllerimize Öðrenecek bir gün, öðrenmeye muhtaç cihan. Erdemine muhtaç Ey Nebî... Rabbim'in ikramýyla Gönüllere gülleri, Muhammed'ül-Emin dikermiþ. Ýnsan kendin, kendini bildin mi bir kere, Kuldan Mevlasýna yol var gidene O yollarda gerek yolcuya ýþýk Hakikat deryasýnda Hakka yakîn olmak isteyen aþýk, Mürþid-i Kamil olan Peygamberi bulmalý derim. Biliriz ýrmaða katýlmadan deryaya ulaþýlmaz. Düþmeden enâniyete, "damlayým ben de" diye, Vadilerde kuruyan dereler gibi deðil, Sevgi ýrmaðýna katýlýp, deryaya eriþmek. Görünen her karanlýða, seninle ýþýk olmak isterdim. Þimdi Akabelere hazýr gençlerimiz var Deðil artýk öyle. Gel Ey Nebi demek nafile Yöneldik hakkýn yoluna, yolundur hedefimiz. Kayboluruz sensizlikte Nazar eyle, Nur ol gönüllerimize Bir haber gönder nesebin seyyidlerle, Akabelerde buluþmak isteriz. Ey Alemlere Rahmet olan Sevgili Al yine ellerimiz ellerine, Bedir'de eylediðin duayý, bir de bizim için söyle... Seni model olmayý, sünnetine sarýlmayý, imaný yaþamayý Allah'a kul olmayý... Ya Rab nasib eyle, secdelerde gör bizi, gençlerimizle Ashab olamayýz, zaman geri dönmez ki, Misafiriz burada, rüyalarda görüþmek, Asýl vatan ora, orada buluþmak Ölüm dedikleri, dosta kavuþmak Korkmadan severek ölebilmek derim. Buyurmuþsun, "Yýllar sonra beni görmediði halde Beni çok seven gençler olacak, Onlarý görmeyi ne çok isterdim." Keþkeþan'da bir yýldýz da ben O gençlerden biri de ben olmak isterdim. gülsen töngemen Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 12. Mai 2009 Teilen Geschrieben 12. Mai 2009 Ey Nebi Seni ariyorum ey nebi, gece olunca, Sensiz yapamiyorum ey nebi, al beni neolur yanina, Her animda, hayalimde sen varsin, bu gönül senin sevgine muhtacken, sensiz bu dünyayi napsin… Gözlerimde senin hayalin var, Icimde senin o kutlu sevgin, Seni sensiz sevmeyi ögrendik biz ey nebi Senin sevginsin yasamayi ögrenmek istemiyoruz ey nebi… Pinar Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 13. Mai 2009 Teilen Geschrieben 13. Mai 2009 Oldugun yerde say… Insanlik insanligindan cikmis, sen oldugun yerde say… Sevenlerin arasina kara kediler girmis, sen oldugun yerde say… Ahlaksizlik son haddinde, sen oldugun yerde say… Degerlerini yitirmekdesin, sen oldugun yerde say… Gözünü dünya sevgisi bürümüs, sen oldugun yerde say… Ölümün varligindan haberin yok, sen oldugun yerde say… Filistin, irak, göz yaslarina bogulurken, sen oldugun yerde say... Amerika, fransa, degerleri calarken, sen oldugun yerde say... tomurcuk Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 28. Mai 2009 Teilen Geschrieben 28. Mai 2009 Sizin hiç dostunuz oldumu, en kötü anýnýzda hemen yanýnýzda olan? Sizin hiç dostunuz oldumu, sevmeyi ve sevilmeyi ondan öðrendiðiniz? Sizin hiç dostunuz oldumu, siz aðladýðýnýzda sizinle birlikte aðlayan? Sizin hiç dostunuz oldumu, siz güldüðünüzde sizinle birlikte gülen? Sizin hiç dostunuz oldumu, kendi derdinizi dert bilen, Sizin hiç dostunuz oldumu, kendi canýný dahi feda edebilen. Benim oldu dostlar... Onsuz gecen günlerimde, yanlýzlýðýn ne demek olduðunu anlýyorum. Onsuz sevginin, çok soðuk olduðunu biliyor ve hissediyorum. Ben sevilmeyi sevmeyi ondan öðrendim, ben dostluðu onda gördüm, ben DOST dedim O ise DOSTUM dedi. Böyle bir dostunuz sizinde oldumu dostlar? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.