Siirler

[carpe_fortunam]

HICRANNAME

Nurullah Genc

 

Aynalarda seni hissediyorum,

Hayal irmaginin cagiltisinda

Umutlarin mecnun pariltisinda

Rüyalarda seni hissediyorum...

Ey dost en güzelin nakisindasin,
Nurun karanliga akisindasin,
Bir denizin sehla bakisindasin
Dalgalarda seni hissediyorum...

Suledar eyleyip sundun elini,

Tayfuna cevirdin sevda yelini,

Tutusturdun yüregimin külünü,

Nevalarda seni hissediyorum...

Yürürken gecenin kalbine dogru,
Gönlümden beynime vuruyor agri,
Yalnizlik bir cöldür, ayrilik ugru,
Tenhalarda seni hissediyorum...

Aksamin renginde ay isiginda,

Bir gül yapraginin kirisinda,

Bulutta, yagmurda, gökkusaginda,

Semalarda seni hissediyorum...

Hüzün gözlerinden ruhuma düser,
Icim acilarla yogrulur piser,
Ey hicran yildizi ahsen-i beser,
Dualarda seni hissediyorum…

[carpe_fortunam]

mecazlari ile ok gibi insanin kalbine nisan alip saplayan...

tek kelime ile muhtesem edebi bir siir

 

HAYAL BEKCISI

Nurullah Genc

 

 

beklenmedik bir firtinaydi gelisin...

uyandirdin sessizligimi aysiz gecelerde

yarali bir deniz gibi hickirdigini

bir fanus* altinda sikisip kaldigini..

askla kenetlenen kalplerimizin..

me'yus** oldugunu,

bunaldigini,

biliyorum.

hayal bekcisiyim...

 

mehtabi arayan karanliklarda

yagmur yakismiyorsa...

güvercin gözlerine yakismiyorsa yagmur

nasil acabilirim bulutlara derdimi...?

nasil gecebilirim mayinli köprülerden...?

 

sellere karisan ayaklarimla

yigilip kaliyor en güzel umutlarim

vurgun yemis denizciler misali

gögsümün katranli sahillerinde

zifiri saclariyla

infazima agit yakan menziller

en salgin boslugumu akitiyor üstüme...

 

ben mehtabi*** arayan bir hayal bekcisiyim

ben sevda sokaginin yoksul cicekcisiyim

ben kor merdivenlere göklerle tirmanirim

kizgin günes altinda yemyesil islanirim..

ben mehtabi arayan bir hayal bekcisiyim..

ben korsan bir geminin mahzun kürekcisiyim..

ben yaklasan saati beklerim odalarda

ihtilaller yaparim gözlerine dalar da.....

 

 

kelimeler:

* fanus = baliklarin beslendigi cam küre (istilahta: insanin yalnizligi artip tavan yaptiginda dünyayi sanki icinden izliyormus gibi oldugu yer)

** mey´us = üzgün

*** mehtap = ay isigi

[carpe_fortunam]

okyanus hevesi ile yollara düsenlere...

yolculuk sonrasi degil masmavi dalgalari, cölleri görenlere...

sahralara düsüp sussuz kalanlara...

bir damla suyun hasreti ile kavrulan cöl güllerine...

hayran kaldim cünkü ben, senin...

...SU ISTEYISINE

Nurullah Genc diyor ki

 

bir su ver, dirileyim kuruyan köklerimde

bir köprü kur cildiran nehirlerin kalbine

bir kusun yuvasina götür gökkusagini

karincanin kirilan ayagina sar beni

ben ki, toprak altinda bir devim, kurtar beni

okunu cek bagrimdan; yandi cânim, bir su ver

ölü bir tenden bile perisânim, bir su ver

agliyor atesimin gölgesinde, Neruda
Aragon* mutlu askin yoklugunda cilekes
her yerde tutusan su istiyor geceden
her cesmenin basinda eskiya gülümsüyor
bir cicek at kararan duygular mahserine
bir fidan dik bagrina onurlu bahcivanin
damarlarim catladi; yandi kanim, bir su ver
dirilmek istiyorum a sultanim, bir su ver

gözleri birer birer kayan hücrelerimde

Genc Werther'i yeniden kursunlayan bir aci

al hanceri eline, kopar bileklerimi

katranli bir urganda tükensim yalnizligim

bir agacin titreyen yapragina koy beni

bir kez olsun, yarali bir Istanbul say beni

zehir akit iceyim a hanedânim, bir su ver

a cellâdim, a kahrim, a zindânim, bir su ver...

 

 

*Louis Aragon hk.: fransiz bir yazar, "Il n'y a pas d'amour heureux." ("mutlu ask yoktur" ) adli siiri ile meshur olmustur.

diyor ki sair:

Sana büyük bir sir söyleyecegim,
Kapat kapilari.
Ölmek daha kolaydir sevmekten,
Bundandir iste benim yasamaya katlanmam,
Sevgilim...

"La femme est l'avenir de l'homme" (kadin erkegin/insanin istikbalidir) ifadesi de aragon´a aittir.

[carpe_fortunam]

BIRAKMA BENI

Cengiz Numanoglu

 

'Hevâ'dan kacmaya, ettim de yemin;

Olmadim, yine de kendimden emin.

Ey! Yüce Sahibim, Rabbül Âlemin,

Nefsimle bas basa, birakma beni!

 

 

Son buldu, kibirle büyük savasim,

Önünde egildi, o magrur basim.

Gördün... Beytullah’ta seldi gözyasim,

Rahmetinden mahrum, birakma beni!

 

 

Kisi gâfil ise, kelâm nâfile,

Kalpler mutmaindir, zikrullah ile.

Su fâni dünyada, bir nefes bile,

Kur’ân’dan nasipsiz, birakma beni!

 

 

Ibâdet tahtimdir, hidâyet tâcim,

Baska hicbir tâca, yok ihtiyacim,

Her an, her mekânda Sana muhtâcim,

Kapinda secdesiz, birakma beni!

 

 

Artik avutmuyor, ne söz ne beste,

Emrini bekliyor, ruhum kafeste.

Vuslat kapisinda, o son nefeste,

Sehâdetten gâfil, birakma beni!

 

 

Affin azâbindan, bilirim yüce,

Doksan dokuz ismin, dilimde hece.

Sorgu sual, baslayinca o gece;

Kabirde cevapsiz, birakma beni!

 

 

Yaklasan bir gün var, sartlari yaman;

Kur’ân der ki; O gün, verilmez aman.

Ey! Sifati Rahmân ve Rahîm olan;

Mahserde gölgesiz, birakma beni!

 

 

Gerci söyleyecek, sözüm coksa da,

Gectim her birinden, geldim maksada,

Son bir dilegim var, yüzüm yoksa da;

Cemâl’ine hasret, birakma beni!

 

amîn...

[carpe_fortunam]

SEN

Arif Nihat Asya

 

 

Koku, tad, sicak... sende her aradigim vardi:

Seni soguk bulanlar, isitamayanlardi.

[carpe_fortunam]

UYUMAK ISTIYORUM

Necip Fazil Kisakürek

 

Iki yildiz arasi göge asili hamak...

Uyku, uyku... Zamansiz ve mekansiz, uyumak.

Uyumak istiyorum; basim bir cenk meydani;

Harfsiz ve kelimesiz düsünmek Yaradani.

Ilgisizlik, herseyden kesilmis ilgisizlik;

Bilmeyis ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.

Usandim bos yere hep gitmeler, gelmelerden;

Birakin uyuyayim, yandim kelimelerden!

Göz kapaklarimda gün, kapkara bir kizillik;

Kulagimda tarihin cikrik sesi, bin yillik.

Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;

Raflarda toza batmis Peygamberlerden bildiri.

Her gün yalniz namazdan namaza uyanayim;

Bir dilim kuru ekmek; aci suya banayim!

Ve tekrar uyuyayim ve kalkayim ezanla!

Yasaya dursun insan, hayat dedigi zanla...

--------------------------------------------------------------------------------

uyumak istiyorum...
ama uykularimda, düslerimde sadece Rabbim olsun istiyorum,
söyle ki; ben sadece namazimi istiyorum.
iftitah tekbirinden sonra bir hisimla sorunlarimi ardima atmak istiyorum,
ruku ve secde halinde sancilarimi unutmak istiyorum,
allahu ekberi vird edinmis divane olmak istiyorum,
bu dünyada masivayi geride birakmak istiyorum,
zaman dursun, devran dönmesin istiyorum,
aciz ve muhtac olmayan olmak istiyorum,
istiyorum ve istiyorum.
sonu gelsin artik istiyorum....
ah keske cancagizim.
bir körün kaleminden ©

[carpe_fortunam]

Secdeden Gayri

Cengiz Numanoglu ("Naat" yani "Arsin kubbeline" siirin müellifi)

 

Ilim kapisinda verdim yillari,

Dinledim, ''Hâkk'' diyen âlim kullari,

Sordum, Dost'a giden bütün yollari;

Yakin yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Ne bagis yaptigin, vakif listesi,

Ne de alkislarin esrarli sesi.

Günde seksen kere, berât müjdesi;

Veren yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Husû tüllerinden, kanat acmaya,

Bir lâhzada, yedi semâ gecmeye,

Kevser serbetini, elden icmeye,

Ruhsat yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Dedim: yillar yili gönlüm harapta,

Devâ bulamadim, sazda sarapta,

Bir yudum su verin, kaldim serapta;

Pinar yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Gördüm ki, insanin iki düsmani,

Biri kendi nefsi, biri seytani,

Dedim: kusansam mi kilic kalkani?

Silah yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Yaklastim... Süslü bir, mermer kabire,

Belli ki zenginmis... Dönmüs fakire.

Fidye var mi? dedim Münker Nekir'e;

Meded yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Baktim.. Ay, yildizlar kalmaz zikirden,

Var mi dedim sizde, sirk denen kirden?

Dile geldi bütün kâinat birden:

Biz de yok dediler...Secdeden gayri...!

 

Rahmet cöllerinde, rahlemi kurdum,

Gözlerimde seller, vakfeye durdum,

Safâ'ya, Merve'ye, Kâbe'ye sordum;

Mîrâc yok dediler...Secdeden gayri...!

 

 

not: Adem Sevgi´de seslendiriyor

[carpe_fortunam]

VESSELAM

Nurettin Durman

 

Oturmusum ah ile geceleyin

Iste tabiat,

Iste kavak yelleri,

Iste kalbim.

Sözü yoksa aska dair kimsenin...

Diyecegim baska seydir vesselam...!

 

Iste bu agulu ezgiler kalbime yazilmistir

Iste bu sessizce yürüyen hayat,

Iste acilar denizindeki gizemli dalga.

Ates gibi olan yalnizlik...

Diyecegim baska seydir vesselam...!

 

Mutlaka tutulmustur tutanaklari

Bütün cinayetlerin

Hayretler icerisinde bir zaman,

Bütün suclar ve bütün göz yaslariyla

Bize yildirim gibi olan destan.

Kirmak gerekiyor artik kalbini yalnizligin.

Diyecegim baska seydir vesselam...!

------------------------------------------------------

Soracagim sey lakin aciktir: nasil olacak bu ey ozan...?! vesselam.

[carpe_fortunam]

CEYLAN SENI VURAMAM

Yusuf Hayaloglu

 

Beni görünce kacma ne olur,

Ceylan ben seni vuramam!

Saklananip beni süzme ne olur,

Ceylan ben seni vuramam...

 

Tenhalarda bir gölgeyim.

Kimse bilmez ben nerdeyim.

Zalim bir avci degilim.

Ceylan ben seni vuramam...

 

Daglarda gezer dururum.

Aksam olur kaybolurum.

Belki bende vurulurum...

Ceylan ben seni vuramam...!

 

Vuramam vuramam

Ceylan ben seni vuramam!

[carpe_fortunam]

ANLATAMIYORUM(mono romantico)

Orhan Veli Kanik

 

Aglasam sesimi duyar misiniz,

Misralarimda;

Dokunabilir misiniz,

Gözyaslarima, ellerinizle?

 

Bilmezdim sarkilarin bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz oldugunu.

Bu derde düsmeden önce.

 

Bir yer var, biliyorum;

Her seyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklasmisim, duyuyorum;

Anlatamiyorum.

----------------------------------------------

Lakin anlayana kelimeler gereksiz
kalbten ruha akar cünkü o sözler sessiz sessiz
kifayetsiz kalsada lehceler,
o sükût kendini kendince ifader eder.
sacma mi diyorsun?
o zaman sana anlatamiyorum...
 
bir körün kaleminden ©

[carpe_fortunam]

GECEYE SIIR

Necip Fazil Kisakürek

 

 

Kalbim bir cicektir, gündüzler ölgün;

Gelin, gelin, onu acin geceler!

Beni yâdedermis gibi, bütün gün

Ötün kulagimda, cín cín geceler!

 

Geceler, cekmeyin benimcin hüzün,

Gelin siz, ruhumu tenimden süzün;

Birakin nâsimi yerde gündüzün,

Gölgemi alin da kacin geceler!

[carpe_fortunam]

ZEHIR*

Necip Fazil Kisakürek

 

Cocukken haftalar bana asirdi;

Derken saat oldu, derken saniye...

Ilk düsünce, beni yokluk isirdi:

Sonum yokluk olsa bu varlik niye?

 

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!

Insanoglu kendi varindan yoksun...

Gelsin beni yokluk akrebi soksun!

Bir zehir ki, hayat özü fâniye...

 

*Son Siiri (Mayis 1983)

-------------------------------------------

kalemine, yüregine saglik hocam, beni okur, icimi yazar gibisin...

ruhun sad, makamin cennet olsun. amin.

[carpe_fortunam]

LEYLA'NIN BIR ISIGA DÖNÜSMESI

Sezai Karakoc

 

Mecnun'la ayni anda mi,

Biraz önce mi, biraz sonra mi,

En yesil vahalar bereketinde

Bir isiga dönüstü Leyla Ece

Evden yükselen bir isik sütunu

Yükselip tuttu isik olan Mecnun'u

Gördü herkes gökte yaristi iki isik

Birbirine kavustu iki isik...

[carpe_fortunam]

Üstad bakin "kadini" nasil tanimliyor - sizce siz nasil bir kadinsiniz veyahut sizin kadinizin nasil bir kadin...?

KADIN

Necip Fazil Kisakürek

 

Kalíp degil bir fikir...

Elmas sorguclu fakir,

Acikta sirri bâkir;

                    Kadin...

 

Cölde kacan bir serap...

Yönü kementli mihrap...

Mâdeni som isitirap;

Kadin...

 

Dipsiz hasrete tuzak...

En yakinken en uzak...

Tadi zehrinde erzak;

Kadin...

 

Bir isaret, bir misâl;

Ayrilik remzi visâl...

Allah'a yol bir timsâl;

Kadin...

[carpe_fortunam]

SORU

Erdem Beyazit

 

 

Artik beni parktaki agac bile anlamiyor

 

Siyah kedinizin kuyrugunda sallanan zaman

 

 

 

Bir zamanlar sevincle giyindigim

 

Ak bir güvercin kanadi gibi gururla giyindigim

 

Temiz ve mavi giysim degil artik.

 

 

Yalniz imkansizligi mi anlatir bir bulut?

 

Yagmaya hazir bekliyorsa gökyüzünde...?

[carpe_fortunam]

SANA, BANA, VATANIMA, ÜLKEMIN INSANLARINA DAIR

Erdem Beyazit

 

 

''Telgrafin tellerini kursunlamali''

Öyle degildi bu türkü bilirim

Bir de icime

-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-

Bir posta katari gibi simsiyah dumanlar dökerek

Bazan gelmesi beklenen bazan ansizin cikagelen

Haberler bilirim mektuplar bilirim...

 

Gamdan daglar kurmaliyim

Kayalari kelimeler olan

Kirk ikindi saymaliyim

Kirk gün hüzün bosaltan omuzlarima saclarima

Saclarinin akisini anar anmaz omuzlarindan

Bastan ayaga islanmaliyim

Gam daglarina cikip naralar atmaliyim...!

 

Icimde kaynayan bir mahser var

Bu mahser bir de annelerinin kalbinde kaynar

Cünkü onlar yün örerken pencere önlerinde

Ya da camasir sererken bahcelerinde

Birden aliverirler kara haberini

Okul dönüsü bir trafik kazasinda

Can veren ogullarinin...

 

Bir de gencecik asiklarin yüreklerini bilirim

Bir dolmusta yorgun soförler icin bestelenmis

Bir sarkidan bir kelime düsüverince iclerine

Karanlik sokaklarina dalarak sehirlerin

Beton apartmanlarin sagir duvarlarini yumruklayan

Ya da melal denizi parklarin issiz yerlerinde

Örnegin Hint Okyanusu gibi derin

Isyanin kapkara sularina dalan...

 

Nice aksamlar bilirim ki

Karanligini

Bir millet hastanesinde

Dokuz kisilik kadinlar kogusu koridorunda

Basini kalorifer borularina gömmüs

Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden

Haber sormaya korkan

Genc kizlarin yüreginden almistir.

 

Bir de baharlar bilirim

Apartman odalarinda büyüyen cocuklarin bilmedigi bilemeyecegi

Anadolu bozkirlarinda

Istanbul’dan cikip Diyarbekir’e dogru

Tekerleri yamali asfaltlari bir agustos susuzlugu ile icen

Cesur otobüs pencerelerinden

Bilincsiz bir bas kaymasi ile görülen

Evrensel kadinlarin iki büklüm capa yaptiklari tarla kenarlarinda

Ciplak ayaklari yumusak topraklara batmis irgat çocuklarinin

Bir ellerinde bayat bir ekmegi kemirirken

Diger ellerinde sarkan yemyesil bir soganla gelen.

 

Yazlar bilirim memleketime özgü

Yigit köy delikanlilarin

Incir cekirdegi meselelerle birbirlerini kursunladiklari

Birinin ölü dudaklarindan sizan kan daha kurumadan

Üstüne cehennem güneslerde gögermis mor sinekler konup kalkan

Digeri kan ter icinde yayla yollarinda

Mavzerinin demirini alnina dayamis

Yüregi susuzluktan bunalan

Icinden mahpushane cesmeleri akan

Ansizin parlayan keklikleri jandarma baskini sanip

Apansiz silahina davranan

Nice delikanlilarin figüranlik yaptigi

Yazlar bilirim memleketime özgü

 

Güzler bilirim ülkeme dair

Karsiliksiz kalmis bir sevda gibi gelir

Kalakalmis bir kiyida melül ve tenha.

Kalbim gibi...

Kaybolmus daracik ceplerinde elleri

Titreyen kenar mahalle cocuklari

Bir sicak somun icin, yalin kat bir don icin

Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadinlar bilirim ülkeme ait

Yürekleri Akdeniz gibi genis, solugu Afrika gibi sicak

Gögüsleri Cukurova gibi münbit

Dag gibi otururlar evlerinde

Limanlar gemileri nasil beklerse

Öyle beklerler erkeklerini

Yaslandin mi cinar gibidir onlar, sardin mi umut gibi.

 

Isyan siirleri bilirim sonra

Kelimeler ki tank gibi gecer adamin yüreginden

Harfler harp düzeni almistir misralarinda

Kimi bir vurguncuyu gece rüyasinda yakalamistir

Kimi bir soygun sofrasinda isikli sofralarda

Hirsizin girtlagina tikanmistir.

Müslüman yürekler bilirim daha

Kizdi mi cehennem kesilir, sevdi mi cennet

Eller bilirim hasin hoyrat mert

Alinlar görmüsüm ki vatanimin cografyasidir

Her kirisigi sorulacak bir hesabi

Her cizgisi tarihten bir yapragi anlatir.

 

Bütün bunlarin üstüne

Hepsinin üstüne, sevda sözleri söylemeliyim

Vatanim, milletim, tüm insanlar, kardeslerim

Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna, adin gelmeli

Adin kurtulustur ama söylememeliyim

Can kusum, umudum, canim sevgilim.

[carpe_fortunam]

MEKSIKA SINIRI

Mehmet Efe

 

Hep bir Meksika sinirim olsun isterdim,

Alamanci komsumuzun siyah beyaz tevesinde

kovboylar hep meksika sinirina giderdi

kimse dokunamazdi siniri gectiler mi

Meksika siniri isterdim en sevdigim sairlere

hep hapiste olurlardi nedense

hapis yatmis olurdu yoldasim gönüldasim

saf tutmak istedigim namazda omuz omuza

hapse düsersin derlerdi

tutup cigerimden yazsam

en sevdigim filim artisi

hapsi boylardi illaki

filmin en güzel yerinde

camimizin imami

edebiyat ögretmeni

Meksika sinirimiz olmadigindan belki

ortasinda dururlardi

en can alici lafin

bir damar kabarirdi cümlelerinde

Meksika siniri olsaydi Türkiyemin

ondokuz yasimda sevdigim kizla

atlar gecerdim siniri kimse dokunamazdi

yerine Gayrettepe'de dayaklar yedim

günlerce uyutmadilar siyasi subede

simdi

Meksika sinirina iki saat mesafede

tekrarlayip duruyorum kendi kendime

bir Meksika siniri lazim her memlekete

Meksika'nin kendisine de.

.................................................................................................

 

[carpe_fortunam]

TÂ MEVERÂDAN*

Necip Fazil Kisakürek

 

 

Rüzgâr öyle esti, öyle esti ki;

Her sey ucup gitti, kaldi Yaradan.

Ayna düstü, hayal, perdelerdeki

Bir akiscik gibi cikti aradan.

 

Sirtimi uykuda dürtüyor bir el;

Firla yatagindan kosar adim gel!

O bir minicik zar, kabugunu del!

Seni cagiran var, tâ maverâdan!

-------------------------------------------------------

* mâvera=dünya ötesi, ahiret

[carpe_fortunam]

GECMIS YAZ

Yahya Kemal Beyatli

 

 

Rü'yâ gibi bir yazdi. Yarattin hevesinle,

Her ânini, her rengini, her siirini hazdan.

Hâlâ doludur bahceler en tatli sesinle.

Bir gün, bir uzak hâtira özlersen o yazdan...

 

Körfezdeki dalgin suya bir bak, göreceksin:

Gecmis gecelerden biri durmakta derinden.

Mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin...

Velhasil o rü'yâ duruyor yerli yerinde...!

[carpe_fortunam]

BIR DOSTA MISRÂLAR

Yahya Kemal Beyatli

 

 

Kâmildir o insan ki yasar hâtiralarla;

Bir baska kerem beklemez artik gelecekten.

Her an doludur gözleri cânan ve baharla...

Kâm* aldi bilir kendini, ömründe, felekten.

 

Bir kerre sevip vuslata erdiyse cihanda,

Ömrün iyi rü’yâsina dalsin, uyusun rûh...

Bin zevk aramak kaydina düsmekle zamanda,

Her gün yorulup, nafile bin yil yasamis Nûh.

 

 

------------------------------

*kâm=istek, arzu

[carpe_fortunam]

NERDESIN

Ahmet Kutsî Tecer

 

 

Geceleyin bir ses böler uykumu,

Icim ürpermeyle dolar: - Nerdesin?

Ariyorum yillar var ki ben onu,

Asikiyim beni cagirran bu sesin.

 

 

Gün olur sürüyüp beni derbeder,

Bu ses rüzgarlara karisip gider...

Gün olur pesimden yürür beraber,

Ansizin haykirir bana: -Nerdesin?

 

 

Bütün sevgileri atip icimden,

Varligimi yalniz ona verdim ben.

Elverir ki bir gün bana derinden,

Tâ derinden bir gün bana: -Gel desin...

[carpe_fortunam]

AYA YASLANAN YÜREK

Recep Garip

 

 

Ay vaktinden sesleniyor sevgili

Suya düsüyor gözleri ceylanin

Bir cift söze tutunmak icin yalnizca

Sirlarina yaslaniyor yalnizca adamin biri

Öyleyse yaniyor gözbebekleri...

 

Kuru toprakti bastigimiz yer

Ayin isimasi düserdi ictigimiz caya...

Ay suresi okunurdu lirik ve icli

Icine islerdi duvarlarin tahtanin ve erigin

Biz devinip dururduk yalnizca

Oysa ay vaktiydi yola ciktigimiz

Yildizlardan birini sectigimiz

 

Bir cift söze tutun öyleyse

Kiskansin seni menekseler

Yüreginde tasidigin ülfet miydi

Gözlerinden düsen neydi o zaman

Yagmur muydu nazar miydi nur muydu

Alninda parlayip duran su muydu yoksa umut mu

 

Ey icinde asklar tasiyan umut

Ey aya sevdalanmis yürek

Bir somun ekmek gibiyken gece

Iplerine tutunmusken sikica

Buyruguna boyun egmisken zaman

Adí deliye cikmisken sairlerin, aldirma...

Yalnizca aya yasla yüregini

Ve yalnizca ayda izleri düsün...

[carpe_fortunam]

SONBAHAR  

Yahya Kemal Beyatli 

 

Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâar olur.

Yaprak, cicek ve kus dagilir, târümâr olur...

Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ.

Artik bu dagdagayla uguldar deniz ve dag.

Yazdan kalan ne varsa olurken hasir nesir.

Günler hazinlesir, geceler uhrevilesir...

Tesrinlerin bu hüznü gecer tâ iliklere.

Anlar ki yolcu, yol görünür selviliklere...

Dünyanin ufku gözlere gittikce târ olur.

 

Her gün sürüklenip yasamak rûha bâr olur...

Insan duyar yerin dile gelmis sükûtunu...

Bir baska mûsikîye gecis farz eder bunu.

Teslim olunca va'desi gelmis zevâline...

Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.

 

Yaprak nasil düserse akip kaybolan suya

Rûh öyle yollanir uyanilmaz bir uykuya:

Duymaz bu anda tas gibi kalbinde bir sizi...

Fark etmez anne - toprak ölüm mâcerâmizi.

 

-------------------------

ruh ebediyet alemine göc ederken yaprak misali düser hayat agacindan...
sizlerle manidar bir söz paylasmak istiyorum, hazreti mevlâna´dan:
"O daga bir kus kondu, sonra da ucup gitti.
Bak da gör, o dagda ne bir fazlalik var, ne bir eksilme..."
söyle ki; biz gider isek arkamizdan ne dag matem tutar ne de bir tas.
zamaninda aglaya aglaya gelmisiz su dünyaya, yavruya tanitmislar sanki keder ve yasi ta orada.
sevincten de olsa gerek, sessiz sedasiz terk ederiz;
dostlar, hakkinizi helal edin, der, aklara bürünür gideriz...
bir körün kaleminden ©

[Efe]

Varsin birsin Allahim

Sensin benim penahim.

sensin eden vari var

herkese asikar.

Birligine süphehem yok,

Buna delil, bürhan cok.

Gök kubbeyi yarattin,

yildizlarla donattin.

Yer yüzünde heer kudret,

senden alir güc, kuvvet

Sen o kadar kaidrisn,

her tarafta hazirsin

topraga can verirsin

sonra lisans verirsin.

gece, gündüz bu nizam,

cihan da bu intizam

Tanrim senin erserin,

elbette yok benzerin

sayilir mi nimetin,

hic tükenmez rahmetin

sen herseyi görürürsün,

kalpleri hep bürürsün

affet beni allahim

az degildir günahim.......

 

penahim: siginacak yer....

 

Ali Sipahi

[carpe_fortunam]

ve simdi ruhumu dinler misin? bak ta yüregimin en derin kösesinden geliyor...

...BENIM SIIRIM

Nurullah Genc

 

Bakmayin cevremi kusatanlara

Hüznün, yalnizligin sairiyim ben

Issiz ovalarin nehiriyim ben

Icimde isliyor derin bir yara

Askin öldürmeyen zehiriyim ben...

Bakmayin cevremi kusatanlara

Hüznün, yalnizligin sairiyim ben...

 

Kapattim kalbimin son kapisini

Dokunun; boslukta bir tas gibiyim...!

Hafizasi ölü nakkas gibiyim.

Cekiyorum mutsuzlugun yasini...

Ayaklara mahkum bir bas gibiyim.

Kapattim kalbimin son kapisini...

Dokunun; boslukta bir tas gibiyim...

 

Ölümü yasadim ölmeden önce.

Bana sonsuzlugu beklemek düstü...

Mazide benim de yüzüm gülmüstü...

Uyandim, mutsuzluk geri dönünce

Ölümü yasadim ölmeden önce.

Bana sonsuzlugu beklemek düstü...

 

Gelsene, nerdesin, ey sessiz ölüm?

Adini yazsana dudaklarima...

Zaman kan süzüyor kulaklarima

Hickiriga mahkum bicare gönlüm...

Haydi, takiliver ayaklarima

Gelsene, nerdesin, ey sessiz ölüm...?

Adini yazsana dudaklarima...

 

Bulsam Kafdagi'nin eteklerini

Basimi cevirip gitsem mi bilmem...

Ben ki yaranamam, sakaya gelmem.

Kuruttum bengisu* peteklerini.

Karanlik dolu bir dünyada gülmem...

Bulsam Kafdagi'nin eteklerini

Basimi cevirip gitsem mi bilmem...

 

Umutlar sultani anlayamadi

Sizler beni asla anlamazsiniz...

Biraz sevdasiniz, biraz nazsiniz

Kimse benim gibi aglayamadi...

Belki gülersiniz, inanmazsiniz...

Umutlar sultani anlayamadi

Sizler beni asla anlamazsiniz...!

 

 

-----------

(*ölümsüzlügün suyu)